İrvin Mandel´in anlatımıyla Mozotros Ailesinin 30. Yılı

Mozotros Ailesi´nin 30. yılına özel 17 Şubat ile 8 Mart tarihleri arasında gerçekleşen “Mozotros Ailesi Çizi-Band Sergisi”ni bir de Şalom ArtıOnsekiz olarak ziyaret ettik ve sorularımızı yönelttik.

Kültür&Sanat&Spor
15 Mart 2022 Salı

Naz Uziyel & Liza Cemel

Sanat eğitimi almamanıza rağmen 1986 yılından beri Şalom’da karikatürler çiziyorsunuz. İlk çizmeye nasıl başladınız? Çocukluğunuzdan gelen bir ilgi miydi?

İrvin Mandel: Çocukluğumda okuduğum çizgi romanlardaki tiplemeleri kopyalardım/çizerdim (örneğin Asteriks, Redkit). 1986’da Şalom’a başladığımda siyasi karikatürler çiziyordum. Sonrasında bir kesinti oldu. Ama ben hep çizmek istediğim için kendim Şalom’a 1992 yılında her hafta bu bantları çizmeyi teklif ettim. O günden beri her hafta çiziyorum.

30 yıldır Mozotros Ailesi’nin arkasındaki yaratıcı kalemsiniz. Bu kadar yıl süren deneyim ve emek karşısında nasıl hissediyorsunuz?

30 yıl çabuk geçti. Bu benim için bir hobi. Baştan beri kendimi eğlendirmek için çiziyorum. Mizahi anlamda sürekli bir şeyler yaratmamı teşvik ediyor. Aynı zamanda kendimi keşfediyorum. Sokakta çok espri yapan bir insan değilim ama kâğıt başında espri üretince hoşuma gidiyor.

Şalom Dergi‘ye verdiğiniz röportajda kendinizi amatör olarak tanımlamanızın nedeninin bu işten para kazanmamakla alakalı olduğunu belirtmiştiniz. Sizce profesyonellik, gönüllülük, geleneksel eğitim ve para kavramları arasındaki ilişki/dinamikler nasıl işliyor? Bir kişi hem para kazanıp yine de amatör kalabilir mi?

Bu işi para için yaptığınız zaman ayrı bir stres oluyor çünkü kendinizi beğendirmek ve satabilmek gibi bir kaygınız oluyor. Ancak amatörce kendi keyfiniz için yaptığınız zaman böyle bir yük altında hissetmiyorsunuz. Ancak bazen teklif gelebiliyor, teklif gelirse o şekilde evirilebilir. Benim için Ayşe Kulin’in iki kitabında profesyonelliğe evirildi sadece. Geri kalan zamanlarda evirilmemesinin nedeni, hem dar bir çerçevede tanınıyorum; hem de belli bir tiplemem yok. Örneğin Asteriks gibi değil, her banttaki karakterlerim farklı.

Şu ana kadar aklınızdan ve kalbinizden hiç silinmeyen bir karikatürünüz ile alakalı bir anınız var mı?

Çizdiklerim arasında beni çok güldürenler var ama şimdi tek tek aklıma gelmiyor. Anı olarak şu an aklıma gelen bir anım yok. Ben politik şeyler de çizip Facebook ve Instagram’a koyuyorum. Bir keresinde siyasi bir karikatürden dolayı az kalsın başım derde giriyordu.

Mozotros Ailesi’nin mirasını bir gün kitabı ithaf ettiğiniz torununuz Naz Kler’in devam ettirmesi gibi bir dileğiniz var mı?

Yok çünkü herkesin yeteneği farklı. Bu kendine has bir özellik. Çizerin yarattığı bir olaydır, onu birisi devam ettiremez. Örneğin Asteriks’in çizerine hayrandım. Önce çizeri vefat etti, daha sonra başkaları aynı karakterleri çizip devam ettirdi. Ama ben hiç devam ettirenleri okumadım, orijinal olmadıktan sonra benim ilgimi çekmiyor. Dolayısıyla birisi karikatürlerimin benzerini çizebilir ama devamı diye bir şey olmaz.

Dergideki röportajınızda bir başka değindiğiniz konu gençlerin ilgi alanlarının ve espri anlayışlarının çok farklı olduğu yönünde. Hatta gençlerin sizin karikatürlerinizi takip etmediği konusunda biraz umutsuzdunuz. Sizi bu düşünceye iten nedir?

Gözlemim Facebook veya Instagram’da beni takip edenlerin yaş ortalamasının 40-60 arası olduğu yönünde. Çoğu 40-60 yaş tiplemelerini çizdiğim için de olabilir.

Gazetenin genç köşesi olarak, gençlere Şalom ArtıOnsekiz üzerinden iletmek istediğiniz bir paylaşım/öneri var mıdır?

Gençler her şeyi bizden daha iyi biliyor, aslında bizlerin gençlerden tavsiye alması lazım. İnsan sevdiği şeyi yapmalı.

Çocukken/gençken en çok sevdiğiniz karikatürler nelerdi?

Asteriks, Redkit en çok sevdiklerimdi. Karikatürleri çok fazla takip eden biri değilim, belki de çok etkilenmemek/bilinçsiz bir şekilde kopyalamamak içindir.

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün