Oscar´a doğru

27 Mart´ta sahiplerini bulacak Oscar Ödüllerinin adayları belli oldu.

Viktor APALAÇİ Sanat
23 Şubat 2022 Çarşamba

Bu yazımda yıl içinde sözünü etmediğim Oscar adaylarından bahsedeceğim. 23 dalda verilecek ödüller için en büyük rekabet oyuncu adayları arasında yaşanacak. Karı-koca olarak Penelope Cruz ile Javier Bardem’in evlerine ikinci heykelciklerini götürme şansları var. Yönetmenliğiyle Jane Campion Oscar’a ikinci kez aday gösterilen ilk kadın sanatçı oldu.

27 Mart gecesi sahiplerini bulacak Oscar Ödüllerinin adayları ilan edildi. Bu yazımda yıl içinde çıkan yazılarımda sözünü etmediğim Oscar adaylarına değinmek istiyorum. En İyi Film dalının on adayından başlayalım. Adaylıkları sürpriz yaratmayan ‘The Power Of The Dog’, ‘Drive My Car’, ‘Licorice Pizza’, ‘West Side Story’, ‘Dune’, ‘Don’t Look Up’ ve Şalom DERGİ’de çıkan ‘Belfast’ filmlerinden uzun yazılarla bahsettiğim için geride kalan üç filmle yetineceğim.

Üç remake, üç büyüme hikâyesi

Bu yıl En İyi Film kategorisinin özelliği üç yeni çevrim (remake) filminin olması: ‘CODA’, ‘West Side Story’ ve ‘Kâbus Sokağı / Nightmare Alley’. Diğer üç filmin de konusu büyüme hikâyeleriyle ilgili: ‘Belfast’, ‘CODA’ ve ‘Licorice Pizza’.

‘CODA’dan başlayalım. Film, 2014 yapımı Fransız ‘Hayatımın Şarkısı / La Famille Belier’nin remake’i. Anne-baba ve erkek kardeşi dilsiz bir genç kızın hayatını anlatan bu bol ödüllü film, senaryo doktoru Thomas Bidegain’in projesine dayanıyordu. Eric Lartigau’nun yönettiği film genç yetenek Louane Emera’ya 2015’te Umut Vaat Eden Genç Oyuncu kategorisinde César ve Lumiere ödüllerini, annesini oynayan Karin Viard’a En İyi Kadın Oyuncu César ödülünü getirmişti.

Bu rolü ‘CODA’da gerçek hayatta sağır-dilsiz Marlee Matlin canlandırıyor. Matlin 1986’da sağır-dilsiz bir kızı oynadığı ‘Başka Tanrının Çocukları / Children of A Lesser God’ ile Oscar kazanmıştı.

CODA’nın kadın yönetmeni Sian Heder (45) bu filmle Sundance’tan üç ödülle ayrıldı. Apple ‘Hayatımın Şarkısı’ filminin haklarını 25 milyon dolara satın aldı. İki gün arayla seyrettiğim filmlerden ‘CODA’, ‘remakeler orijinal filmlerin gölgesinde kalır’ kuralını doğruluyor.

Spencer’, ‘The Lost Daughter’, ‘The Tragedy of Macbeth’ gibi filmleri görmezden gelen akademi üyeleri, King Richard’, ‘Kâbus Sokağı / Nightmare Alley’ gibi vasat filmleri aday listesine aldı. Reinaldo Marcus Green’in fazla uzun, fazla geveze filmi Serena- Venus Williams kardeşleri anlatıyordu. William Lindsay Gresham’ın romanından alınan, 1946’da sinemaya uyarlanan Kâbus Sokağı’ karanlık ruhlu bir panayır işçisinin fırtınalı hayatını anlatan, ancak iki Oscar’lı yönetmen Guillermo Del Toro’nun şanına yakışmayan bir film.

Bu yıl en çok Oscar adaylığı alan ‘The Power of The Dog’un yönetmeni Jane Campion adaylığını ödüle çevirebilirse, (‘Piyano’dan sonra) senaryo dalında ikinci ödülünü almış olacak. Yeni Zelandalı sanatçı, yönetmenliğiyle Oscar’a iki kez aday gösterilme başarısına ulaşan ilk kadın sanatçı oldu. Campion yönetmen ödülünü kazanması halinde En İyi Yönetmen seçilen üçüncü kadın olacak. Filmin dört oyuncusunun adaylığı bir başka rekor. Ancak beğenmediğim bu filmin En İyi Film seçilme ihtimalini düşünmek bile istemiyorum.

94. Oscar Ödüllerinin bir özelliği karı-koca bir çiftin ayrı ayrı oynadıkları filmlerle aday gösterilmeleri. Penelope Cruz Pedro Almodovar’ın ‘Paralel Anneler’ ile, eşi Javier Bardem Aaron Sorkin’in ‘Being Ricardos’uyla adaylıklarını ödüle çevirebilirlerse evlerine yeni bir heykelcikle dönecekler. Bardem ‘İhtiyarlara Yer Yok’ (2007) ile, Cruz ertesi yıl ‘Vicky, Christina, Barselona’ ile Oscar kazanmışlardı. Bir başka ikili, ‘The Power of The Dog’da karı-kocayı canlandıran Kristen Dunst ile Jesse Piemons gerçek hayatta da evliler. 2016’dan beri olan beraberliklerinden iki çocukları var. İlk Oscarlarını alırlarsa, evlerine bir heykelcik götürecekler.

Sinemada en iyi kadın karakteri filmleri yapan yönetmenlerden biri olan Almodovar, Paralel Anneler’in senaryosuyla, Penelope Cruz son Venedik Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Volpi Kupasını kazanmıştı. Aaron Sorkin’in senaryosunu yazıp yönettiği Being Ricardos’ta Javier Bardem, 1950’lerin efsanevi TV dizisi ‘I Love Lucy’nin iki yıldızından birini canlandırıyor. Amerikalı aktris Lucille Ball ile Küba asıllı kocası Desi Arnaz’ın fırtınalı hayatı Lucille’in geçmişindeki komünizm sempatizanlığından kaynaklanıyordu.

ABD’de McCarthy’nin başını çektiği komünist avı dönemindeki konusuyla, politik soslu bu filmi merak edenler Prime TV’den izleyebilirler. ‘Paralel Anneler’için 25 Mart’taki vizyon tarihini beklemek lazım. Ancak İKSV müdavimleri bu filmin ön gösteriminde izleme imkânını buldular.

Güçlü yönetmen ve senarist adaylar

En iyi Oyuncu kategorilerine gelince, bu dört dalda müthiş bir rekabet yaşanacak. Kadınlardan Olivia Colman (The Favourite - 2018) ile Penélope Cruz’un ikinci kez bu ödüle ulaşma şansları var. Nicole Kidman bu yazımda sözünü ettiğim ‘Being Ricardos’ta kariyerinin en başarılı performanslarının birini çıkarıyor. Michael Showalter’in ‘The Eyes of Tammy Faye’inde bir dini tarikat liderinin eşini oynayan Chastain Oscar’a üçüncü kez aday oluyor. Dindar Amerikan halkının hislerini istismar ederek muazzam bir servet sahibi olan sahtekâr bir karı-kocanın gerçek hayattan alınan hikâyesinin, 23 dalda verilecek Oscar ödüllerinin birine hak kazandığı düşüncesindeyim. Tammy Faye Bakker rolüyle Jessica Chastain’in En İyi Kadın Oyuncu seçilmesi kimseyi şaşırtmayacak. Ama benim gönlüm, Pablo Larrain’in ‘Spencer’inde Lady Diana’yı görkemli bir performansla canlandıran Kristen Stewart’tan yana.

Paul Thomas Anderson’un ‘Licorice Pizza’sındaki ilk oyunculuk deneyimiyle övgü kazanan ve adaylığına muhakkak gözüyle bakılan Alana Haim beş dev rakibinden sıyrılıp En İyi Kadın Oyuncu adayları arasına karışma şansını bulamadı.

Erkeklere gelince, en çok sayıda Oscar adaylığı rekorunu elinde bulunduran Denzel Washington, Ethan Coen’in The Tragedy of Macbeth’iyle üçüncü Oscar’ını kovalayacak. En yaşlı (68) ve ilk zenci Macbeth rolünü oynayan aktör sıfatındaki Washington’un, evvelce ‘Glory’ (1990) ve ‘Training Day’ (2001) ile alınmış iki Oscar’ı var. Javier Bardem dışında, Washington’un ‘tick, tick…BOOM’ müzikalindeki Andrew Garfield gibi ciddi bir rakibi var.

Ödül Benedict Cumberbatch (The Power Of The Dog) veya Will Smith’e (King Richard) giderse üzüleceğim. En İyi Erkek Oyuncu adaylarından Troy Kotsur (55), doğuştan sağır bir sanatçı. ‘CODA’da sağır-dilsiz bir balıkçıyı canlandırıyor.

En İyi Yönetmen dalında Jane Campion’un dört ciddi rakibi var. Steven Spielberg West Side Story’ remake’iyle 14. adaylığını kazandı. Yönetmenin evvelce alınmış dört Oscar’ı var; ama bu kez düşük şansı var. Sekiz Oscar adaylığı bulunan Kenneth Branagh ‘Belfast’ ile şeytanın bacağını kırmaya çalışacak. Aynı şekilde Paul Thomas Anderson Licorice Pizza’ ile 11. adaylığını ilk kez ödüle çevirme şansını değerlendirecek.

 Genç Japon yönetmen Ryusuke Hamaguchi, 2021’in en iyi filmlerinden biri olan Drive My Car’ ile geçen yıl Parazit’ile Asya sinemasının mucizesini yaratan Bong Joon Ho’nun başarısını tekrarlamaya çalışacak. Ancak Japon sanatçı En İyi Uyarlama Senaryo dalının mutlak favorisi. Haruki Murakami’nin bir öyküsünden Takamasa Oe’nin işbirliğiyle Hamaguchi’nin yazdığı senaryo Cannes’da ödül kazanmıştı. Film ayrıca FİPRESCİ ve Ekümenik Jüri’nin En İyi Film Ödüllerinin de sahibi olmuştu.

Venedik Film Festivali’nden En İyi Senaryo Ödülüyle dönen Maggie Gyllenhaal, ilk yönetmenlik denemesi Karanlık Kız / The Lost Daughter’ ile Oscar’da da iddialı. Filmi ‘Dune’ on adaylık almasına rağmen yönetmen adaylığı alamayan Denis Villeneuve, Eric Roth ve Jon Spaihts ile birlikte yazdığı senaryo ile şans arayacak. İkinci kadın aday Sian Heder ‘CODA’nın aldığı üç adaylıktan birini senaryosuyla değerlendirmeye çalışacak.

Özgün senaryo dalının dört çok usta senaryo yazarı var. Bunlardan Norveçli Joachim Trier (Eskil Vogt ile birlikte yazdığı) Dünyanın En Kötü İnsanı’ ile iddialı. Cannes’da Renate Reinsve’ye oyunculuk ödülü getiren film, En İyi Uluslararası Film kategorisinde de yarışacak. ‘Vice’ ile aday olup The Big Short’ (2015) ile En İyi Uyarlama Senaryo Oscar’ının galibi Adam McKay Don’t Look Up’ile yine aday. Doğduğu şehir Belfast’a saygı duruşunda bulunan Kenneth Branagh, Licorice Pizza’ ile Paul Thomas Anderson ve King Richard’ ile hiç şansı olmayan Zagh Baylin diğer adaylar.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün