Bir Holokost direnişçisi ve savaşçısı: Yitshak Arad

Öksüz genç bir partizan olarak, II. Dünya Savaşı´nda Almanlarla ve işbirlikçileriyle savaşan Yitshak Arad, daha sonra saygın bir Holokost tarihçisi olmuş ve İsrail´de Yad Vaşem´in başkanlığını yapmıştı. Tel Aviv´de 6 Mayıs 2021´de yaşama veda eden Arad, 94 yaşındaydı.

Sara YANAROCAK Kavram
30 Haziran 2021 Çarşamba

Yitshak Arad, Almanlar 1939 yılında Polonya’yı işgal edip Yahudileri gettolara sürmeye, öldürmeye başladığında henüz bar-mitzva’sını bile yapmamıştı. Ailesi ve 30’a yakın aile üyesi, 1945’te savaş sona ermeden önce, yok edilecekti.

Yitshak ilk başlarda zorunlu işçi olarak, bir mühimmat deposunda ele geçirilen Sovyet silahlarını temizledi, ardından yakındaki ormanlarda gizlenen partizanlara silah kaçırdı, gettoda bir yeraltı hareketi oluşturarak, kaderini neyin beklediğini sezerek, hayatta kalmayı başardı. Yitshak, kız kardeşi ve yeraltı hareketindeki ortakları bir tabanca çalarak kaçtılar ve bir Sovyet partizan tugayına katılarak mücadeleye giriştiler.

Yitshak ömür boyu Tolka (Anatoly adının kısaltılmışı) takma adını kullandı. Şu anda Belarus olarak bilinen bölgedeki Alman üslerini pusuya düşüren, Alman askerlerini ve malzemelerini taşıyan bir düzineden fazla treni havaya uçuran mayınların yerleştirilmesine yardım edenlerin arasındaydı. Katıldığı çarpışmalar arasında, Girdan Köyünde yoğun karla kaplı tarlalarda ve ormanlarda, Alman yanlısı Litvanyalılarla yaptığı savaş da vardı.

1979 yılında ‘Partizan: Ölüm Vadisinden Siyon Dağına’ adıyla kaleme aldığı anı kitabında, “Ertesi gün, 250’den fazla Litvanyalı ölü saydık” cümlesi yazıyordu.

Arad, İngiliz Mandası İdaresindeki İsrail topraklarına, İngiliz ablukasını yararak girmeyi başaran ‘Hanna Szenes’ adlı gemiyle gelen göçmenlerin arasındaydı.

Polonyalı adı İcchak Rudnicki’yi, İbranice Yitshak Arad olarak değiştirdi. İsrail’in 1948’de bağımsızlığını ilan etmesinden sonra, İsrail Savunma Kuvvetleri kapsamındaki elit savaş gücü Palmach ile özgür Yahudi toprakları için savaşa katıldı. Bir zırh tugayına atandı, 1972 yılında tuğgeneral rütbesiyle ordudan emekli oldu.

Holokost’u araştırdı

Arad, kendini Holokost’un tarihini araştırmaya adadı. Tel Aviv Üniversitesinde, şimdi Vilnius olarak bilinen, Litvanya’nın başkentinde, Yahudilerin yok edilmesi üzerine bir doktora tezi yazarak doktor unvanını aldı. Arad, Alman Ordusunun, Sovyet topraklarının derinliklerine doğru ilerlerken, ormandaki ve gettolardaki Yahudi partizanları ve mangaları öldürerek, sistematik olarak Yahudileri katletmeyi amaçlamalarını inceleyen ilk akademisyenlerdendi.

ADL’in (Anti-Defamation League) eski ulusal başkanı Avraam H. Foxman, “Yitshak Arad’ın güvenirliğini sağlayan, hem hayatta kalması ve hem de tarihçi olmasıydı. Holokost’u çok kişisel bir perspektiften tartışabilir ve öğretebilirdi” açıklamasında bulunmuştu.

Yad Vaşem başkanı oldu

Diğer bir Palmach gazisi ve generali olan Yigal Allon, İsrail’in Eğitim ve Kültür Bakanı olduğunda, 1972 yılında Yitshak Arad’ın, Yad Vaşem Soykırım Müzesinin başkanı olmasını istedi ve onu bu göreve atadı. ‘Yad Vaşem’, anma ve isim anlamına gelir ve Yeşayahu (İşaya) kitabında gecen bir ayetten adını almıştır.

Kudüs’ün bir tepesinde kurulu, müzeler, arşivler ve anıtsal heykellerden oluşan bir kompleks olan Yad Vaşem, Holokost belgelerinin, hayatta kalanlarla yapılan görüşmelerin ve diğer materyallerin bir arada olduğu, dünyanın önde gelen oluşumu olarak kabul ediliyor. Arad, Yad Vaşem’in başkanlığını 20 yıldan uzun bir dönem sürdürdü.

Arad’ın halefi olan Avner Shalev, “Asla unutmadı. O, 20. yüzyıldaki Yahudiler için en önemli olay olan Şoa’nın (Holokost) bir parçasıydı. Bu olayı araştırmanın ve anmanın hayatında önemli bir görev olduğunu anladı” ifadesinde bulundu.

Yad Vaşem’deki görev süresinin büyük bir bölümünde Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkeleri, İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmişti. Ancak Yitshak Arad, bu ülkelerdeki arşivcilerle ilişkiler kurarak araştırmasına devam etti. Holokost’un kapsamını detaylandıran yüz binlerce belgeyi güvence altına almaktan gurur duyuyordu.

Liderliği sırasında, Yad Vaşem’e, ‘Uluslararası Dürüstler Vadisi’ni, çoğu Holokost’ta yıkılan 5 bin Yahudi cemaatinin isimleri kazılmış, kaba bir şekilde yontulmuş taş bloklardan yapılmış, 2,5 dönümlük ‘Kesişen Duvarlar’ da dahil olmak üzere bir dizi anıtı da komplekse ekledi.

Tel Aviv Üniversitesinde ders verdi ve akademisyenler için gerekli olduğu düşünülen birkaç kitap yazdı. 2009’da Ulusal Yahudi Kitap Ödülü kazanan ‘Sovyetler Birliğinde Holokost’ ve ‘Belzec, Sobibor, Treblinka: Reinhard Operasyonu ve Ölüm Kampları’ adlı kitapları yazdı. Bu kamplarda milyonlarca insanın öldürülmesini yazarak yapılanların tarihe geçmesini sağladı.

 

2006 yılında, Litvanya’daki bir savaş suçları soruşturmasında önemli bir tanık oldu. Bir savcı, Arad’ın üyesi olduğu bir Sovyet partizan çetesinin, Ocak 1944’te Koniuchy Köyünde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere, 38 sivili öldürdüğüne dair kanıt bulunduğunu iddia etti.

Yitshak Arad, hiç kimseyi soğukkanlılıkla öldürmediğini söyledi ve köyün Nazilerle işbirliği yapan bir Litvanyalı milis tarafından korunduğuna işaret etti. Ardından gelen uluslararası protestoda tarihçiler, 200 bin Yahudi’nin katledilmesinde Nazilerle işbirliği yapan binlerce Litvanyalıya rağmen, Litvanya’nın o noktada Yahudi olmayanları hiçbir zaman savaş suçları ile suçlamadığını kaydetti. Dava 2008’de düşürüldü.

Yitshak Arad’ın hayatı

Arad, 11 Kasım 1926’da eski Swiciany Kasabasında, o zamanlar Polonya olan topraklarda doğdu. Bu yer, şimdi Litvanya’nın bir parçası olan Svencionys olarak biliniyor. Bu kasabada doğan diğer bir önemli isim ise, Yahudilikte etkili olan ‘Yeniden İnşa’ hareketinin önderi Mordecai Kaplan’dı. Arad’ın babası İsrael, bir sinagogun kantoru (hazan), annesi Chaya ise ev hanımıydı. Aile daha sonra Varşova’ya taşındı ve Yitshak’ı bir Yahudi okuluna gönderdi. Bu okul Siyonist harekete bağlı olan bir derneğe aitti.

Alman saldırısından sonra, ebeveynleri onu ve ablasını, güvence altında olacaklarını düşünerek memleketi Swiciany’deki büyükanne ve babasıyla birlikte yaşamaya gönderdi. Ancak Almanlar, Haziran 1941’de kasabayı işgal etti, tüm Yahudilerin bir gettoya girmesini emretti. Kısa bir süre sonra, hepsini ölüm kamplarına ve çalışma kamplarına sürmeye başladı.

Arad, İsrail’e göç ettikten sonra, karısı Michal ile evlendi. İki oğulları Giora ve Ruli, kızları Orit Lerer, 11 torun 13 torun çocuğundan oluşan, geniş bir aileleri oldu. Michal 2015 yılında yaşama veda etti.

1972-1993 yılları arasında Yad Vaşem’in direktörlüğünü yapan Yitshak Arad yaşamının son haftalarına kadar Yad Vaşem’le ilişkisini aktif olarak sürdürdü. Geçtiğimiz yıl Holokost’tan sağ kurtulanlar ve savaş sonrası yaşamları hakkında bir fotoğraf sergisine katıldı. Konuşma sırası kendisine geldiğinde, “Geçmişte olanlar, potansiyel olarak herhangi bir zamanda, herhangi bir insanın başına gelebilir” derken kendi çetin sınavlarından edindiği sert bir gerçekle, izleyiciyi yüzleştirdi.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün