Yıldönümünde Münih Faciası

Manchester United teknik direktörünü, oyuncularını, kulüp üyelerini, İngiliz basın mensuplarını ve uçuş ekibini taşıyan uçak 6 Şubat 1958´de düştü; 23 kişi hayatını kaybetti. Manchester United başta olmak üzere bütün dünya futbolu bu faciayı her sene anıyor.

Eran KAN Spor
10 Şubat 2021 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe-Galatasaray derbisi 1-0 sonuçlandı. Derbi sonrası Fenerbahçeliler mağlubiyetle başa çıktı, Galatasaraylılar ise galibiyete sevindi. Sosyal medyada iki takımın oyuncuları ve hakem Cüneyt Çakır eleştirildi. Seyir zevki tartışmaya açık olsa da Fenerbahçe- Galatasaray derbisi, hatta genel olarak spor müsabakaları seyircilere istediklerinin farkında bile olmadıkları bir şey sunuyor: bir kaçamak. Dünyayı kasıp kavuran bir salgın, İstanbul’da yer alan protestolar, ayrıca insanların kişisel hayatındaki yoğunlukların ortasında güzel bir spor müsabakası izleyicilere derin bir nefes aldırabiliyor. Taraftarlar bazen seviniyor, bazen üzülüyor, bazen de sinirleniyorlar, ama maçlar hayatımızdan az da olsa uzaklaşıp rahatlamamıza yardımcı olabiliyor. Neticede, bir maç hiçbir zaman hayattan değerli olmayacaktır. Bunu da Münih Hava Felaketi 63. yıldönümünde bütün dünyaya bir kez daha hatırlatıyor.

Alexander Matthew Busby bir Liverpool efsanesiydi. Bilinen adıyla Matt Busby, 1936 - 1945 yılları arasında Liverpool’da forma giyme fırsatı buldu. İskoç futbolcu, hem saha içinde hem de taktik odasında takımına katkı sağlıyordu. II. Dünya Savaşı sırasında da askerlerin fiziksel eğitiminde koçluk yapan bir departmanda çalışmasının ardından, Busby’nin bir teknik direktör olacağı konusunda hiç şüphe yoktu. Beklenildiği gibi, Matt Busby Liverpool’un yardımcı asistanı olarak göreve geldi. Ancak Teknik Direktör George Kay ile fikir ayrılıkları yüzünden Busby görevine devam etmek istemedi. Hem kendi hayatını, hem de İngiliz futbol tarihini değiştirecek teklif ise en beklenmedik takımdan geldi. Liverpool’un ezeli rakibi Manchester United, Şubat 1945’te Matt Busby ile anlaştı.

 

Busby ve Manchester United

Matt Busby’nin hayalinde bir takım vardı ve gelir gelmez bu takımı kurmaya başladı. İlk beş sezonu içinde Manchester United ligi dört kez ikinci bitirdi. 1951-52 sezonunda ise emeklerinin meyvesini lig şampiyonluğu kazanarak aldı. Manchester United, 41 yıldır şampiyon olmamıştı. 1955-56 ve 1956-57 sezonlarında da ligi üst üste kazanan Busby’e Real Madrid’den teknik direktörlük teklifi gelmesine rağmen Busby, Manchester United’ı “Cenneti” olarak tanımladı ve teklifi reddetti. Kurmuş olduğu takım oyuncuların çocuğunun genç olması nedeniyle ‘Busby Babes / Busby’nin Bebekleri’ lakabını almıştı. Busby Babes, kimilerine göre dünyanın en iyi futbolunu oynuyordu. Başarılarını Avrupa’ya taşımak isteyen takım, Şampiyonlar Ligine önem göstermeye başlamıştı. 1957-58 sezonunun favorilerinden birilerdi. Ne yazık ki, maceraları kısa kesildi.

 

Avrupa macerası

Manchester United, Şampiyonlar Ligi sezonunun başında ulaşımla ilgili sıkıntılar yaşamıştı. Prag’da bir maçlarının ardından, sis yüzünden İngiltere’ye uçamayan takım Amsterdam’a inmek zorunda kalmıştı. Hollanda’nın güneyine giden takım, oradan bir feribotla İngiltere’nin doğusuna ulaştı. Son olarak da Manchester’a bir tren ile ulaştılar. Sadece üç gün sonra Birmingham karşısında puan kaybeden takım, uzun yolculuklarını rehavetlerinin sebebi olarak gösterdi. Benzer bir sıkıntıyla karşılaşmamak için Manchester United bir ‘Elizabeth’ sınıfı, en yüksek kalite İngiliz uçağı ayarladı. Şampiyonlar Ligi macerasına bu uçakla devam edeceklerdi. Belgrad’da Kızıl Yıldız’a karşı oynadıkları maçta 3-3’luk skorla turu geçtiler ve Şampiyonlar Ligi yarı finaline yükseldiler.

İçinde kutlama yapılan uçak Manchester’a dönerken, Münih’te yakıt ikmali için durdu. Kötüye giden hava şartları nedeniyle, Münih hava sahası uçuşa elverişli değildi. İki farklı kalkış denemesinin ardından, Manchester United’ın uçuşu gecikecek gibi duruyordu. Pilotun ve uçuş ekibinin kendilerine güvenmesinden dolayı, üçüncü bir deneme daha yapıldı.

Başarılı olan denemede uçak havalandı. Uçak hızlandı ve yükseldi. Ardından kontrolün kaybedilmesiyle uçak düştü.

Manchester United teknik direktörünü, oyuncularını, kulüp üyelerini, İngiliz basın mensuplarını ve uçuş ekibini taşıyan uçak 6 Şubat 1958’de düştü. Sekiz oyuncu, üç kulüp üyesi ve iki muhabirin aralarında olduğu 23 kişi hayatını kaybetti. Matt Busby’nin hayali Busby Babes yok oldu.

 

Faciadan sonrası

Manchester United başta olmak üzere bütün dünya futbolu bu faciayı her sene anıyor. Münih ve Belgrad’da da anıtlar mevcut. 2011’de çıkan ‘United / Birleşik’ isimli film ise takımın 1956’dan başlayan ve 1958’de biten yolculuğunu anlatıyor.

Kazanın ardından hayatta kalan oyuncular ve Matt Busby zor olsa da futbola devam ettiler. Busby başta olmak üzere ekibin bir kısmı depresyondaydı. Yavaş yavaş gerçeklerle yüzleşerek futbola geri döndüler. Zor zamanlarında karısı Busby’e “Devam etmeni isterlerdi” diyerek motive etmeye çalışırmış. Busby de yanında olamayanların anısına teknik direktörlüğe devam etti.

Gelecek olan yıllarda Bobby Charlton gibi isimlerin etrafında Manchester United tekrardan kuruldu. George Best de bu süreçte takıma giriş yaptı. Yaklaşık yedi senenin ardından Manchester United, 1964-65 ve 1966-67 sezonlarında lig şampiyonu oldu. 1968’de ise tarihlerinin ilk Şampiyonlar Ligi kupasına ulaştılar. Felaketten tam on sene sonra, Manchester United hayaline ulaşmıştı, hem sahadakiler, hem de sahada olamayanlar için.

Carlo Ancelotti’nin çok sevdiğim bir sözü var: “Futbol az önemli şeyler arasında en önemli şey.” Bazen hayat hepimize fazla gelebilir. İşler istediğimiz gibi gitmeyebilir, ilişkilerimiz kötüleşebilir. Böyle zamanlarda bir maç izleyip rahatlayabiliriz. İki saat boyunca derdimiz hayatımız yerine hakemin kararları olur. Bu bize derin bir nefes aldırır. Ama unutmayalım, hayat her zaman futboldan daha önemlidir. Futbolun, sporun, görevi ise Matt Busby üzerinden görüldüğü gibi, bizi tekrar hayata bağlamak, daha da sıkı tutunmamızı sağlamaktır.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün