Farklı dil ve kültür tutkunu bir genç: Kenan Cruz Çilli

21 yaşındaki Kenan Cruz Çilli Portekiz’in Sintra kentinde yaşıyor. Önümüzdeki günlerde Oxford Üniversitesinde Modern Ortadoğu Çalışmaları alanında yüksek lisans eğitimine başlayacak olan Çilli, Aralık ayından beri gazetemizin Ladino sayfası ve El Amaneser eki için yazılar yazıyor. Araştırmayı, yazmayı, müzik dinlemeyi, dil öğrenmeyi ve seyahat etmeyi çok seven genç arkadaşımızla mini bir sohbet gerçekleştirdik.

Dora NİYEGO Toplum
16 Eylül 2020 Çarşamba

 

Farklı dilere ve kültürlere ilgin nereden kaynaklanıyor?

Portekizli bir anne ve Türkiyeli bir babanın çocuğu olarak Londra’da dünyaya geldim. Çok küçükken ailem Türkiye’ye taşınmaya karar verdi ve Antalya’ya yerleştik. Liseye kadar Antalya’da küçük bir uluslararası okulda eğitim gördüm. Böylece hem evde, hem okulda çok dilli ve kültürlü bir ortamda yetiştim. Bundan dolayı farklı dil ve kültürlere hep özel bir ilgi ve yatkınlığım olmuştur. Bu ilgimin eğitim ve hayat kararlarımı çok net biçimde şekillendirdiğini de söyleyebilirim. 

 

Liseden sonra Türkiye’de mi kaldın?

Liseden sonra üniversite için Hollanda’ya taşındım. Leiden Üniversitesinde Uluslararası Çalışmalar alanında lisans eğitimine başladım. Okuduğum bölümün çok kapsamlı olmasından dolayı, öğrenciler kendi ilgi alanları doğrultusunda ders seçme olanağına sahiptirler. Ben de Ortadoğu alanında çeşitli dersler aldım. Bunların yanı sıra, merakımdan Feminist Felsefe, Dünya Siyasetinde Irk ve Irkçılık, Hinduizm’e Giriş gibi farklı dersler de gördüm.

 

İbranice ve Arapçayı nasıl öğrendiniz? Ayrıca Osmanlı tarih ve kültürüne de merakınız varmış...

Leiden’dayken bazı dil kurslarına katılma fırsatım da oldu. Bir yandan İbranice öğrenmeye başladım, diğer yandan Arapçamı ilerlettim. Osmanlıca derslerini, bazı padişahların yazdıkları aşk mektuplarından tutun Mekke ve Medine’deki camilerin restorasyonlarına dair çeşitli tarihi belge okuyarak geçirdik. Osmanlı tarihini ve kültürünü bu şekilde öğrenmek özellikle çok hoşuma gitti. Tüm eğitim hayatım boyunca öğretmen konusunda da hep çok şanslı oldum. Buna örnek olarak üniversitedeki ilk İbranice öğretmenim Prof. Hannah Neudecker’ı gösterebilirim. Türkçe dahil ondan fazla dil bilen Neudecker, mükemmel ötesi bir kadındır. Aynı zamanda çok derin bir rabinik eğitimi olduğu için öğrencilerini her yıl evindeki Pesah sederine davet ederdi. Mezun olduğum halde bu sene zoom üzerinden düzenlediği Sedere de seve seve katıldım. 

 

Kudüs’teki anılarınızı anlatır mısınız?

Lisans eğitimimin son yılında değişim programıyla yurtdışında bir dönem okuma fırsatım oldu. Hem Arapçamı hem İbranicemi ilerletmek istediğim için en uygun yer Kudüs gibi geldi. Kudüs İbrani Üniversitesinde bir dönem okudum. Doğu Kudüs’te bir öğrenci evinde kaldığımdan ve hafta sonlarımı Arapça sınıfımdaki arkadaşlarımla Beytüllahim, Ramallah, Hebron gibi şehirleri gezerek geçirdiğim için aynı anda hem Filistin hem İsrail halklarını çok yakından tanıma fırsatım oldu. Birkaç aylık oldukça kısa bir zaman zarfında birbirinden güzel bir sürü anım oldu. Bunlar arasında Sukot Bayramını Antalya’daki eski okulumdan İsrailli arkadaşlarımla kutlamak, Noel’i Hz. İsa’nın doğum yeri olarak bilinen Beytüllahim’de geçirmek, 1 Ocak’ta Tel Aviv’de denize girmek, Ramallah’ta Filistin Orkestrasının konserine gitmek ve aynı hafta Kudüs’te Türk-İsrailli şarkıcı Linet’in muhteşem konserine gitmek aklıma gelen anılardan sadece bazıları. Bir defasında, ders çıkışında havanın güzel olduğunu görüp kampüsten Zeytindağı’na doğru yürümeye karar vermiştim. Tesadüfen bir noktada Türkçe konuşan birkaç kişi görünce sohbete bir şekilde dahil oldum. Çok şanslı olmalıyım ki bu kişilerden biri İsrail’deki en tecrübeli tur rehberlerinde biri olan İstanbullu Ruti Bahar idi. Biraz sohbet ettikten sonra Ruti Hanım beni de vermekte olduğu turunun son kısmına davet etti ve Zeytindağı’nın tarihini onun eşsiz anlatımıyla duyma şansım oldu.

 

Dil öğrenme hevesiniz nasıl doğdu?

Evde hep üç dil (Portekizce, Türkçe, İngilizce) konuşarak büyüdüm. Bunlara sonradan İspanyolca ve Fransızca da eklendi. Portekizceye yakınlıklarından dolayı farklı Latin dillerini öğrenmek bana çok kolay gelmişti. Sonra bu dillerin bana kazandırdığı yeni perspektifleri ve açtıkları fırsatları görünce içimdeki dil öğrenme hevesi arttı. Bu bağlamda Nelson Mandela’nın “Eğer bir insanla anladığı bir dilde konuşursanız, bu onun aklına hitap eder. Ama eğer onunla kendi dilinde konuşursanız, bu onun kalbine kadar gider” sözü benim için rehber ve ilham kaynağı olmuştur. 

 

Arapça lisanının özelliği ne sence?

Lisedeyken bildiğim dillerden farklı bir dil öğrenmek istemiştim ve internetten Arapça öğrenmeye başlamıştım. Sonra Suriyeli bir arkadaşımla uzun zaman ‘language exchange’ dediğimiz karşılıklı dil değişimi yapmaya başladık. Her buluşmamızı biraz Türkçe, biraz da Arapça konuşarak geçirirdik. Arapçanın en hoşuma giden yanı kesinlikle birçok farklı lehçeye sahip olmasıdır. 

 

Seni İbranice öğrenmeye iten sebep nedir?

Üniversiteye başlayınca da resmi bir şekilde İbranice öğrenme fırsatım oldu. Antalya’daki okulumda hep İsrailli arkadaşlarım olmuştu. Bu arkadaşlıklarımın çoğu günümüze dek sürüyor. Bu yüzden küçüklüğümden beri İbraniceye kulak alışkanlığım vardı ve bu dili her zaman akıcı bir şekilde öğrenmek istemiştim. 2017’de arkadaşlarımı ziyaret etmek için birkaç günlüğüne İsrail’e gittiğimde lisanını anlayamamak ve konuşamamak çok zoruma gitmişti. Hatta arkadaşlarıma bir sonraki gelişimde onlarla İbranice konuşma sözünü verdiğimi de hatırlıyorum. Nitekim öyle de oldu. Oxford Üniversitesinde başlayacağım yüksek lisans programının bir parçası olarak da İbranice dili ve edebiyatını okumaya devam edeceğim, bunun için çok heyecanlıyım. En son, karantina döneminde Hrant Dink Vakfının başlattığı üç aylık online bir kursuna katılarak başlangıç seviyesi Ermenice öğrenmeye de başladım.

 

Ladino’nun varlığını nasıl öğrendin?

Bildiğim bir başka dil de Ladino. Hem yaşımdan dolayı, hem Yahudi olmamamdan dolayı genelde insanlar çok şaşırıyor. Lisedeyken yarıyıl tatilinde halamlarla beraber İstanbul’a gitmiştim. Bir gün de eski Zülfaris Sinagogundaki Türk Musevileri Müzesini gezmiştim. Şalom gazetesini ve El Amaneser’i ilk defa orada gördüm. O zamanlar Ladino diye bir lisanın varlığından haberdardım fakat bu dili yazılı biçimde hiç görmemiştim. Meraktan Şalom’un Ladino sayfasını okumaya başladım ve çoğunu anlayabildiğimi görünce çok sevinmiştim. 

Küçüklüğümde yaz tatillerinden sonra Portekiz’den Türkiye’ye dönünce iki dil arasında bazı ifadeleri sıkça karıştırdığımı hatırlıyorum. Benzer bir şekilde Ladino’da ‘kariştirear, boyadear, kullanear’ gibi fiillerin olduğunu görünce çok hoşuma gitmişti. Böylece Şalom ve El Amaneser’i takip etmeye başladım. Aynı zamanda Ladino dilinde şarkı dinlemeye başladım ve yavaş yavaş Sefarad kültürünü yakından tanıma şansım oldu. Geçen yıl, şansımı deneyip Ladino dilinde bir şeyler yazmaya karar verdim. Yazdıklarımı gazeteye yolladıktan sonra sevgili Karen Şarhon benimle iletişime geçti ve yazımın yayınlanacağını söyledi. O günden sonra yazmaya devam ettim, yazdıkça da Ladino’mun her seferinde geliştiğini ve daha akıcı olduğunu da kesinlikle hissediyorum. Kısacası, Ladino’yu önce Şalom’u okuyarak sonra da Şalom için yazarak öğrendiğimi çok rahatlıkla söyleyebilirim. 

 

Gelecek için planların neler?

Ekim ayında bir yıllık yüksek lisans programına başlayacağım. Tezim için kesin olarak bir araştırma konusunu seçmemiş olsam da Türkiye’deki çok kültürlü tarih ve kültür mirasıyla ilgili olması kuvvetle muhtemel. Lisans tezimi de zaten Büyük Edirne Sinagogunun restorasyonuyla ilgili yazmıştım. Türkiye’de tehlike altında olan ve kesinlikle korunması gereken zengin kültür mirasıyla ilgili araştırma yapmak ve farkındalık yaratmak benim birinci hedefim. Bu doğrultuda kişisel bloğumda (kenancruzcilli.wordpress.com) farklı dillerde yazılar yazıyorum. Ayrıca Instagram’da ‘TurkeyHeritageWatch’ adlı bir sayfada Türkiye’nin dört bir yanında bulunan eski Ermeni, Rum ve Yahudi kültür mirasıyla ilgili fotoğraflar ve bilgiler paylaşıyorum. Tabii ki aynı zamanda Şalom ve El Amaneser için yazı yazmaya da devam edeceğim.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün