4-5 Ağustos 2020: Tu Be Av Sevgi Günü

Tarihte birçok mutlu olaya sahne olan ve evlilikler için çok hayırlı bir gün olarak kabul edilen Tu BeAv günümüzde bir Sevgi Günü olarak kutlanır. Tu BeAv bu yıl 4 Ağustos Salı akşamı ve 5 Ağustos Çarşamba günü kutlanıyor.

Nazlı DOENYAS Kavram
28 Temmuz 2020 Salı

Av ayının 15’i anlamına gelen Tu BeAv, tarih boyunca bu dönemde gerçekleşen çok anlamlı ve mutlu olaylarla Talmud’da Yom Kipur mutluluğuna benzetilerek yılın en büyük bayramlarından biri olarak yer alır. Bayrama özgü hiçbir kural veya kısıtlama içermeyen Tu BeAv, günümüzde İsrail’de bir Aşk Günü, Sevgi Günü olarak kutlanır ve evlilikler için çok hayırlı bir gün olarak kabul edilir.

Halen birçok kişi tarafından bilinmeyen bu bayramın evlilikler için çok elverişli bir gün olmasının sebeplerinin başında tarihte Tu BeAv’da gerçekleşen mutlu olayların ikisinin evlilikle bağlantılı olması gelir. Evlilikle Tu BeAv bağlantısını bayramın Yom Kipur ile eşdeğer olması ile birlikte ele alalım. Nasıl ki altın buzağı günahından sonra Moşe Rabenu’nun Yom Kipur’da ikinci On Emir Tabletleri ile Sina Dağından inmesi Tanrı’nın İsrailoğulları’nı affettiğinin göstergesi ise, Tu BeAv’da casusların günahından sonra her sene Tişa BeAv’da gerçekleşen ölümlerin durması da aynı şekilde Tanrı’nın İsrailoğulları’nı affettiğinin belirgin bir işaretidir.

Tu BeAv ve evlilik

Tu BeAv ile bağlantılı her biri mutlu altı ayrı olayın ikisi evlilikle bağlantılıdır.

Kutsal Topraklara giren ilk kuşakta, babasından toprak miras kalan bir kadının, babasının kabilesine ait olan toprağın farklı bir kabileye geçmesini engellemek için farklı bir kabileden bir erkekle evlenmesine izin verilmiyordu. Tu BeAv'da bu kuralın sadece Kutsal Topraklara giren ilk nesil için geçerli olduğuna karar verilerek bu kısıtlama kaldırıldı ve kadınlar farklı Yahudi kabilelerinden sevdikleriyle evlenebilmeye başladı. Sevgi, kabileye ait endişelere üstün geldi.

Daha sonra, Binyaminoğulları Kabilesi içinde meydana gelen korkunç bir tecavüz olayı yaşandı. Bu da diğer kabileleri o kadar kızdırdı ki, çıkan iç savaş Binyaminoğullarını neredeyse yok etti. Kabileden 600 erkek kaçmayı başardı, ancak işlenen suçu savundukları için diğer kabilelerden kadınlarla evlenmeleri yasaklandı. Bu yasak daha fazla devam ederse Binyaminoğulları kabilesinin soyu tükeneceği için, Tu BeAv’da bu yasak kaldırıldı. Affetme duygusu, merhamet ve sevgi, geçmiş nesli bağlayan olaylara üstün geldi.

Üç haftalık yas dönemi, Tişa BeAv’da düğün yapılmaması ve 15 Av’da yaşanan mutlu olaylardan ikisinin evlilikle bağlantılı olması, Tu BeAv’ı, düğünler için çoğunlukla tercih edilen günlerden biri haline getirdi. Talmud’da da belirtildiği gibi “Bu günde, Yeruşalayim’in kızları çıkıp… Bağlarda dans ederdi…” ve “bekar erkekler de  kendilerine uygun gelini bu bağlarda arardı.” (Taanit 26b).

Yeruşalayim’in bekâr kızları, kıyafet alacak imkânı olmayanları mahcup etmemek için, birbirinden ödünç kıyafet alır ve mütevazılıkla birbirinin aynı kıyafetler giyerdi. Bu şekilde, erkekler de kendilerine uygun gelini, kızların kıyafetlerine değil, onların davranış ve değer duygularına odaklanarak bulmaya çalışırdı.

Tu BeAv ve Tişa BeAv

Bir sevinç günü, bir sevgi günü, kısıtlamaların kaldırıldığı ve farklılıkların aşıldığı bir gün olan Tu BeAv, yılın en üzücü günü olan ve diğer felaketlerin yanı sıra Birinci ve İkinci Bet Amikdaş’ın yıkıldığı Tişa BeAv'dan sadece altı gün sonra gelir. İki gün arasındaki zaman aralığının bu kadar kısa olması akla aralarında bir bağlantı olduğu düşüncesini getirir. H.Perlberger, akla ilk gelen bağlantıyı şöyle açıklar.

Yahudi halkı için gerçekleştiği söylenebilecek en önemli evlilik, Sina Dağında Tora’nın verilmesiyle ilişkilendirilebilir. Midraş bize Şavuot'un bir düğün töreni ve Sina Dağının evlilikteki huppa- evlilik kubbesi- olduğunu öğretir. Yahudiler tam bir bütünlük içinde Tanrı’nın önünde O’nun Sevgilisi olarak hazır durur ve O'nu mutlu etmek için her şeyi yapmaya hazırdırlar. O an, yüzlerce yıl süren bir hasretin sona ermesi ve doruk noktasına ulaşma anıdır. Birlikte evlilik yoluna çıktık, ihtiyacımız olan her şeyimiz vardı, ancak bizim tarafımızdan yapılan bazı uygunsuz davranışlar nedeniyle Damat Tanrı ile evliliğimizde pürüzler çıkmaya başladı. Tişa BeAv’da Bet Amikdaş’ın yıkılması ve Tanrı’nın Kutsal Varlığı Şehina’nın uzaklaşmasıyla Yahudi halkı ile Tanrı’nın evliliğindeki sorunlar daha ciddi bir boyut kazandı.

 Sevecenlikle, merhametle, yardımseverlikle davranıp bizden daha zayıf olanlara karşı koruyucu ve cömert olursak, kendimize, kardeşlerimize, başkalarına, bizden farklı olanlara, bizden farklı düşüncelere sahip olanlara, her canlıya, içinde yaratılışın ilahi kıvılcımını taşıyan her alana saygı ile yaklaşıp onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeyi amaç edinirsek kendi içimizdeki, evimizdeki Bet Amikdaş’ı kurmaya başlayabilir, Damat Tanrı’nın geri geleceği, Varlığı’nın barınacağı, rahat edeceği sevgi ortamının temellerini hazırlayabilir, evliliğimizi kurtarma yolunda sağlam adımlar atmış olabiliriz.

Tişa BeAv'ın karanlığını ve kopukluğunu gidermek için Tu BeAv'ın sevgi, merhamet, affediliş umut ve bağlanma gücüne ihtiyacımız var.

Breslov'lu Rabi Nahman’ın dediği gibi, “Eğer yok etme gücümüz varsa, inşa etme gücümüz de var.” Tu BeAv’da, bu günün gücünden cesaret alarak kendimize dönüp sorsak; içinde Tanrı’nın Nefesi’ni barındıran, Tanrı’nın Benzeyişinde yaratılan kişiler olarak bu göreve layık davranıp, kendimizi, evlerimizi, evliliklerimizi, ailelerimizi, topluluğumuzu ve Tanrı ile bağlantımızı yeniden sevgi, merhamet ve iyilik yapı taşlarıyla inşa etmeye başlayabilir miyiz?

Tu BeAv ve Yom Kipur

Yahudiler için hiçbir gün Tu BeAv ve Yom Kipur kadar büyük bir mutluluk günü olmamıştır.” (Taanit 26b, 4:8)

Yom Kipur'un neden büyük bir bayram olduğu çok açıktır, çünkü teşuva sonrasında günahların bağışlandığı bir arınma günüdür. Çünkü altın buzağı günahından sonra Yahudileri affetmesinin işareti olarak Tanrı’nın ikinci On Emir Tabletlerini verdiği gündür. Ama 15 Av'daki benzersiz sevincinin nedeni nedir? Farklı kabile üyelerinin birbirleriyle evlenme yasaklarının kalkması, çöldeki nesilde ölümlerin durması, Tanrı’nın yaklaşık kırk seneden sonra Moşe Rabenu ile tekrar sevgi dolu bir şekilde konuşmaya başlaması, Betar’da ölenlerin gömülmesine izin verilmesi, o günden itibaren, güneşin gücünü kaybetmeye başlaması ve Tora öğrenimine daha çok zaman kalması, hepsi çok mutlu olaylardır.

Ancak R.Shlomo Riskin başka bir yorum daha ekleyerek 15 Av’ı kutlama şeklimize farklı bir açıklama getirir.

İsrailoğulları, Yahudi egemenliğinin alevler içinde yanmasına ve Tanrı’nın Tahtı’nın yıkılışına acılar içinde tanık olduklarında sadece kayıp yaşamlar için değil, aynı zamanda kaybolan kurtuluş hayalleri için de yas tuttular, giysilerini yırtıp yere oturdular.

Yedi günlük yas dönemi -şiva- 9 Av'da başladıysa buna göre yedinci gün olan 15 Av'da sona ermişti. Bilgelerimiz o günün sadece bir bölümünde yas tutulmuş olsa bile bunun tam gün olarak sayıldığını belirtir. İsrailoğulları böylece 15 Av’da şiva döneminden kalkarlar. Ve bilgelerimiz tam olarak ‘şiva’nın bittiği günde Tu BeAv sevincini ilan eder.

İsrailoğulları’nın Tu BeAv’da şivalarının bitiminde duydukları büyük sevinç, Yom Kipur'da Koen Gadol Kodeş Akodaşim’den -Kutsalların Kutsalı- zarar görmeden çıktığı zaman halkın duyduğu büyük sevinçle paralellik gösterir; İsrail'in gerçekten affedildiğine dair bir işarettir bu. Kutsal Tapınak yanıp yerle bir olmuş olabilir, ancak Yahudi ulusu hayatta kalır ve Tanrı’nın Kendi halkıyla ebedi antlaşmasına olan bağlılığı hiç bozulmadan devam eder.

Midraşın öğrettiği gibi, Tanrı öfkesini kutsal bile olsa fiziksel bir yapının ahşap ve taşlarından çıkarır. Ancak Kendi Halkını hayatta tutarak ve Kendi Halkı ile olan ebedi antlaşmasını dokunulmaz tutarak affının doruk noktasını gösterir. Bilgelerimizin 9 Av’ın ilerde büyük bir kutlama günü olacağını söylemeleri bu yüzdendir.

Tanrı, Tu BeAv'ı bir düğün günü olarak tespit eder. Yahudiler için her düğün ritüeli, Yahudi halkının geleceğinin, ulusunun ve inancının devam ettiğinin, devam ettirileceğinin kişisel bir taahhüdü anlamına geliyor. Çünkü “Yeruşalayim sokaklarında sevinç ve neşe sesleri, gelin ve damat sesleri, Tanrı’nın Tapınağı’na şükran sunuları getirenlerin sesleri yine duyulacak.” (Yeremya 33:11)

Tu BeAv’da hatırlamamız gereken, Tanrı’nın her zaman bizim yanımızda olduğu ve zaman zaman bizim yaptıklarımızdan dolayı aramızdaki bağlantı zayıflar gibi, yabancılaşmışız gibi gözükse bile, içtenlikle istediğimiz ve bu yolda adım attığımız takdirde ilişkinin tekrar canlanmasının, geri dönüşün, tekrar birleşmenin mümkün olduğudur.

Tu BeAv’daki mutlu olayların ortak noktası

R.Yitzchak Etshalom, Tu BeAv’da gerçekleşen ve her biri İsrailoğulları için çok mutlu ve milletin kaderini pozitif olarak etkileyen olaylar arasında ortak bir tema belirleyebilirsek günün anlamını daha iyi takdir edebileceğimizi belirtiyor.

R.Etshalom bu olayların hiçbirinin ilk bakışta bir kutlama nedeni olarak görünmediğini belirtir. Her biri aslında durumların doğal ve asıl düzenine, olması gereken gerçek şekline geri dönme halidir. Bir dönem kabilede yaşanan olaylar yüzünden toplum dışında tutulan Binyaminoğulları kabilesinin tekrar topluma kabul edilmesi ve artık onlarla evlenilmesi, Yahudi kabileler arası evlilikler yapılmaya başlanmasında olağanüstü bir şey yoktur. Kuşkusuz, casusların raporundan sonra atalarımızın çölde yaptığı gibi insanların her Tişa BeAv’da kendi mezarlarını kazıp içine yatmalarını beklemeyiz. Bu yüzden herkesin ertesi sabah canlı olarak uyanması da olağandışı bir olay sayılamaz. Bir bölgenin üyelerinin, başka bir alanda bulunan kutsal alanlarında özgürce ibadet edemeyecekleri şekilde bölünmeleri, doğal değildir. Sınır muhafızlarının kaldırılması, durumun aslında olması gerektiği şekle bir dönüştür. Zorba hükümdarlar bile idam mahkûmlarının veya savaşta ölen düşman askerlerinin kendi topraklarına geri gönderilip gömülmelerine izin verir. Romalıların Betar vahşeti limitlerin çok ötesindedir; savaşta yaşamlarını kaybeden kedoşimin savaşçıların uygun bir şekilde defnedilmesine izin verilmesi de normalde beklenen bir durumdur. Tu BeAv’da gerçekleşen son - olay değil, bir mevsim, bu kalıba uymuyor gibi görünse de, konuya şu şekilde dahil edilebilir: Bu zamana kadar ağaçlarda kurt olmamasının nedeni, ağacın içinde rutubete (ve bunun sonucu olarak içini kurtların kaplamasına) izin vermeyen güneşin yanıcı sıcaklığıydı. Sıcaklığın yoğunluğunu kaybettiği, ağaçların içinde kurtların ve yaşamın yeniden başlayabileceği bir gün, yine normale dönüşü ifade ediyor.

Tu BeAv ile ilgili bu altı olay arasındaki ortak temayı belirledik, ama bu temayı kutlamayla nasıl ilişkilendirebiliriz?

Mişna, Tu BeAv neşesini Yom Kipur neşesiyle eşit tutuyor. Yom Kipur’daki mutluluk duygusunun kaynağı nedir? Kuşkusuz, bir yandan Tanrı ve Yahudi halkı arasında ve diğer yandan Tanrı ile her bir Yahudi arasında mükemmel, bozulmamış ve lekesiz bir ilişkinin normal haline geri gelmesidir. Tıpkı Yom Kipur’da insan ve Tanrı arasındaki ilişkinin olması gereken hale, normal haline geri dönüşünün kutlanması gibi Tu BeAv da, İsrailoğulları arasındaki ilişkinin olması gereken normal hale geri dönüşünün kutlanmasıdır.

 

KISA KISA TU BEAV

İsmi: Tu BeAv - Av ayının 15’i anlamına gelir.

Neden kutluyoruz? Çünkü bu tarihte birçok mutlu olay gerçekleşir. Casusların kurguladığı rapor sonucu meydana gelen ölümler sona erer. Toplumdan dışlanan Binyamin kabilesi, tekrar topluma kabul edilir. Kabileler arası evlilikler yapılmaya başlanır. Halkın Bet Amikdaş’ı ziyaret etmesini engelleyen birlikler kaldırılır. Betar’da ölenlerin gömülmesine nihayet izin verilir. Ve günlerin kısaldığı, güneşin etkisinin azaldığı, döngünün son bulduğu döneme girilir.

Bu günün çok önemli ve çok mutlu bir gün olduğunu nereden biliyoruz?

R. Şimon ben Gamliel der ki, “Yahudiler için hiçbir gün, Tu BeAv ve Yom Kipur kadar büyük bir sevinç günü olmamıştır.” (Taanit 4:8)

 Tu BeAv Bayramı: Tu BeAv (bu yıl) 4 Ağustos Salı akşamı, 5 Ağustos Çarşamba günü kutlanıyor.

 

Tu BeAv’ın Tarihçesi: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=3444&Itemid=238

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler Bamidbar (Gözlem) ve Devarim (Gözlem) kitaplarından ve www.chicagojewishnews.com, www.chabad.org, www.hebcal.com, www.meaningfullife.com, www.torah.org, myjewishlearning.com, www.torahweb.org, www.aish.com, www.kiruv.com, www.thejewishstar.com, www.hidabroot.com sitelerinden, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla derlenmiştir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için, önemli günler hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.