2019’u Nasıl Bilirdiniz?

Yeni bir yıla girmek, lunaparklardaki hız trenleriyle zaman içinde yapılan bir seyahate benzetilebilir. Elinizde biletiniz, sizi yükseklerden hızla düşürecek, derken kısa bir aralık rahatlamanıza izin verdikten sonra yeniden sağa sola hafif sarsıntılarla inişli çıkışlı bir zaman yolculuğuna çıkartır sizi. Tam alışırsınız süre biter, tren değiştirmek gerekir. Bir sonrakine geçecek kadar şanslı olanların eline yeni bir bilet verilir ve yepyeni bir yılın eşiğine gelinir. İşte şimdi o günlerdeyiz. Geride zaman zaman savrulduğumuz, zaman zaman huzur bulduğumuz kocaman bir yılı geride bırakıyoruz.

Bahar AKPINAR Dünya
25 Aralık 2019 Çarşamba

Shakespeare, “Zamanın tohumlarına bakıp hangi tohumun büyüyeceğini anlayabiliyorsanız bana da söyleyin…” der. Şimdi ayrılmamıza sayılı günler kala, ellerimizde yeni tohumlarla zamanın yeni eşiğine geldik dayandık. Gelin 2019’da nasıl bir yolculuk yapmışız, zamana bırakılan hangi tohumlar yeşermiş, hangileri yok olmuş beraberce hatırlayalım.

2019 hızlı ve sert başlayan bir yıl olmuş. Latin Amerika’daki hareketli günlerle başlayan ocak ayında dünyada en öne çıkan olaylarının başında Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in UNESCO’dan ayrılmaları geliyor. UNESCO yönetimini Filistin yanlısı ve İsrail karşıtı olmakla eleştiren Trump yönetimi tarafından başlatılan adaylıktan çekilme süreci İsrail yönetimi de aynı adımı atmasıyla hareket kazanmış, iki ülkenin ayrılma süreçleri 1 Ocak tarihinde yürürlüğe girmişti.

Senenin bu ilk ayında sıra dışı bir cenaze törenine de tanıklık ettik. İngiltere’de gerçekleşen cenaze töreninde savaştan sonra bir Auschwitz kurtulanı tarafından bulunan ve savaşta katledilen biri çocuk, altı Holokost kurbanına ait olduğu tahmin edilen kemikler, 20 Ocak tarihinde Yahudi geleneklerine uygun olarak yapılan resmi törenle defnedildi. İngiltere Hahambaşı tarafından ‘sıra dışı bir cenaze’ olarak nitelendirilen, kimlikleri tespit edilememiş altı kişinin bu cenaze törenine bin iki yüzden kişi katıldı.

2019’un bu ilk ayında kıymetli oyuncumuz Ayşen Gruda’yı sonsuzluğa uğurlarken, dünya genç bir futbolcunun trajik sonuna sahne olmaya hazırlanıyordu. Yeni takımı Cardiff City için Galler'e gitmek üzere yola çıkan Emiliano Sala'yı taşıyan uçak havada kayboldu. Şubat ayına bu genç futbolcunun hazin sonu ile başladık. 

Kayıplar şubat ayında da devam etti

Tiyatro oyuncusu Yalçın Menteş, Modacı Karl Lagerfeld, Yahudilikte Reform Hareketi Birliği eski Başkan Yardımcılarından Al Vorspan aramızdan ayrılan isimlerden oldular. Karmaşalar, ayaklanmalarla geçen şubat ayının önemli olaylarından biri de Fransa antisemitizme karşı düzenlenen ‘Ça suffit! / Yeter artık!’ eylemi oldu. Artan antisemit atmosfer Sarı Yeleklilerin yürüyüşünde Yahudi bir filozofa yapılan sözlü saldırılar neticesinde bir infial duygusu yaratarak ülkede binlerce sağduyulu kişinin sokaklara dökülmesine neden oldu. Bir yandan bunlar olurken Arjantin Yahudi Cemaatinin Baş Hahamı Rav Gabriel Davidov ve eşinin evlerine giren saldırganlar tarafından darp edilmesi başta Arjantin cemaati olmak üzere Dünya Yahudi Kongresi ve birçok Yahudi kuruluşu tarafından kınandı. Ardı ardına gelen bu haberlerin ardından İstanbul kültür sanat yaşantısının ikonik merkezlerinden biri olan AKM’nin temel atma töreni zamanın ibresini yeniden umuttan yana çevirip bizleri hareketli geçecek bir bahar mevsimine hazırladı. 

Türkiye’de mart ayı seçim atmosferinde başladı

31 Mart yerel seçimleri sürpriz sonuçları ile yeni isimleri hayatımıza katan, nefes nefese takip edilen bir seçim oldu. AK Parti’nin seçim sonuçlarına itirazını kabul eden YSK’nın seçimlerin 23 Haziran’da yenilenmesine karar vermesiyle seçim heyecanı bahar aylarına yayıldı. Mansur Yavaş’ın seçim galibiyeti ile Ankara Büyükşehir Belediyesi 25 yıl sonra el değiştirip CHP’ye geçerken, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu da tarihi bir başarıya imza atarak yinelenen seçimlerde rakipleriyle arasındaki farkı hayli arttırarak İstanbul’un yeni belediye başkanı oldu. İmamoğlu’nun kentin yeni yüzü olarak öne çıktığı bu ayda İstanbul’un önemli ruhani figürlerinden biri olan Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan aramızdan ayrıldı.

Mart ayında zamana atılan ve ileri vadede sonuç verecek kararlardan biri Vatikan’dan geldi. American Jewish Committee’nin 30 yıldan beri süren talepleri sonucunda Vatikan, 2 Mart 1939 ile 9 Ekim 1958 tarihleri arasındaki gizli arşivleri açmaya karar verdiklerini açıkladı. Arşivler Mart 2020’de açılacak.

Çamlıca Camisinin ibadete açıldığı, Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki iki caminin Cuma namazı sırasında tarandığı ve 50 kişinin hayatını kaybettiği Mart’ın ruhu Nisan’a da bulaştı. ABD'nin Kaliforniya eyaletinde San Diego yakınlarındaki Poway Sinagoguna Pesah Bayramının son gününde 19 yaşındaki John Earnest, Christchurch saldırılarına atıfta bulunan bir silahlı saldırı gerçekleştirdi. Bir kişinin hayatını kaybettiği, üç kişinin yaralandığı bu saldırıya dünya çapında üzüntü ve destek mesajları geldi.

Nisanda dünyanın dört bir yanında seçimler oldu

Nisan ayı hız kesmeden devam etti. İkiz kulelere yapılan saldırıları, Ortadoğu’daki savaşları televizyonlarından izleyen insanlık bu kez Paris’deki Notre Dame katedralinde çıkan yangını göz seyrederken İsrail’de, Endonezya’da, Ukrayna’da seçimler yapılıyordu. Ancak bu seçimler de zamana atılan ilginç tohumlardan oldu. İsrail’de Başbakan Natenyahu’nun kazandığı fakat hükümetin kurulamaması nedeniyle beş ay sonra yinelenecek olan bir seçim maratonunun ilk halkasını oluştururken, Endonezya’da yapılan dünya üzerinde bir günde en geniş katılımlı seçimde sandık görevlilerinin 300’ü aşırı yorgunluktan hayatları kaybetti. Ukrayna’da ise bir dizi oyuncusu - komedyen olan ve daha hiçbir politik geçmişi bulunmayan Vladimir Zelensky, kazandığı seçim zaferiyle Ukrayna’yı İsrail’den sonra hem başbakanı, hem de devlet başkanı Yahudi olan tek ülke olma özelliğini kazandırırdı. Tüm bunlar olup dururken İstanbul’da farklı bir telaş vardı. ‘Büyük Göç’ adı verilen tarihi bir taşınma gerçekleşiyor, uçaklar, teknik ekipler, çalışanlar Atatürk Havalimanından, İstanbul Havalimanına taşınıyordu. Zamanın Nisan tohumları Mayıs’ta kendini göstermeye başladı.

Netanyahu’ya adli kovuşturma ve yargıya karşı dokunulmazlık sağlayacak, Yargıtay yetkilerini önemli derece kısıtlayacak olan yasa düzenleme çalışmaları Tel Aviv sokaklarına dökülen binlerce kişi protesto edilirken, Almanya’da Antisemitizm ile Mücadele Sorumlusu Felix Klein’ın ‘kamusal alanlarda kipa giymeyin’ uyarısına karşı Başbakan Merkel ofisinden yapılan açıklamada kipa ile gezmenin devlet güvencesinde bir hak olduğu hatırlatılacak, bazı yerel gazeteler okurlarına kipa dağıtacaktı. Körfez’de petrol tankerlerine ardı ardına saldırıların gerçekleştirildiği günleri yine bir seçim kovaladı. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler yeni parlamentonun oluşturulması için sandık başına gitti.

Mayısta sıra dışı bir Holokost anma

Mayıs sıkıntılı bir aydı. Birbiri ardına gerçekleştirilen Holokost anmalarına bu yıl sıra dışı bir yenisi eklendi. İsrailli teknoloji gurusu Mati Kochavi ve kızı Maya Instagram’da Auschwitz’de gaz odasında hayatını kaybeden bir genç kız olan Eva Heyman adına bir hesap açarak, günlüğünden yola çıkılarak oluşturdukları hikâyeleri 24 saat boyunca ‘story-hikâye’ paylaştı. ‘Eva stories’ adındaki hesabın 1,5 milyon takipçisi oldu ve paylaşılan hikâyeler 120 milyon gibi bir görüntülenme rakamına ulaştı. Mayıs ayında yaprak dökümleri de devam etti. Türk sinemasının usta oyuncularından Eşref Kolçak 92 yaşında aramızdan ayrıldı.

Hazirana damgasını İmamoğlu vurdu

Kayıplar haziran ayında da devam etti. Usta oyuncularımızdan Enis Fosforoğlu aramızdan ayrılırken, Arap baharının tartışmalı isimlerinden Muhammed Mursi mahkemede can verdi. Hayat, tezatlıkların bir aradalığıyla akışına devam etti. ABD Senatosunda antisemitizmi kınayan yasa tasarısı kabul edilirken, Kanada’nın Quebec eyaletinde kamuda türban ve kipa kullanımı yasaklandı. İsrail’de önceki aylarda başlayan gerilim giderek tırmanıyor, Netanyahu manşetlerden inmiyordu. Netanyahu Golan Tepelerinde Trump’ın adını taşıyacak bir şehrin temellerini atarken eşi Sara Netenyahu’nun yargılandığı mahkemede bazı harcamaların devlet fonlarından yaptığı ortaya çıktı. Dünyadaki bu kargaşa devam ederken Türkiye gündemine makamını yeniden kazanan Ekram İmamoğlu damgasını vuruyor, Türkiye ragbi takımı sessiz sedasız Avrupa ikincisi oluyordu.

Temmuz ayına gelindiğinde havalarla birlikte gündem de ısınmaya başladı. Malum gazetenin Beykoz Göksu Evleri konusunda hazırladığı Orta Çağ antisemitizmi kokan haber toplumun çeşitli kesitlerinden tepkiyle karşılandı. Yine aynı ay içinde Türkiye’de din veya vicdan özgürlüğü ile ilgili olarak Ocak 2016 - Mart 2019 arasındaki dönemi kapsayan ‘Hak ve Eşitliğin Peşinde: Türkiye’de İnanç Özgürlüğü Hakkını İzleme Raporu’ yayımlandı. Dr. Mine Yıldırım tarafından hazırlanan raporun ‘Düşünce, Din veya İnanç Özgürlüğü’ başlıklı bölümünde, Türkiye’de inanma, inanmama veya inancını değiştirme hakkının yasal koruma altında olduğu ancak İslam’dan farklı bir din, inanç veya dünya görüşüne sahip olanların aile, iş hayatı ve sosyal çevre bağlamında baskı ve ayrımcılığa yaygın bir şekilde maruz kaldığı veya bu riskle karşı karşıya olduğu belirtiliyor; ilgili devlet kurumlarının ve STK’ların eğitim ve istihdam alanlarında toplumsal farkındalık yaratmaları öneriliyordu. İnsanın aya ayak basışının 50. yıldönümünün kutlandığı bu ay, antik Babil şehri UNESCO Dünya Mirasları arasına katıldı.

Günümüzün en önemli problemlerinden olan ve henüz doğru düzgün kontrol edilemeyen sosyal medyadaki nefret söyleminin en yoğun konuşulduğu aylardan biri ağustos ayıydı. Küçük çocukların alet edildiği antisemitist video sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu. Bir yandan bu tepkiler sürerken 7 Ağustos’ta sona eren 15. Avrupa Maccabiat Oyunlarında, Türk sporcular birçok branşta madalya kazanarak Ay-Yıldızlı bayrağı gururla dalgalandırdı. 42 farklı ülkenin katıldığı oyunlarda Türkiye’ye ilk altın madalya voleyboldan geldi. Semi Natan, Jeff Sisa, Albert Alaton, Nedim Akohen, David Yahya tenis 55+ ve 65+ gruplarında hem teklerde hem de çiftlerde başarılı sonuçlarla ülkemize madalyalarla döndüler. 100 metre kurbağalamada İris Benardete, 100 metre serbest yüzmede ise Alissa Levi, performanslarını bronz madalyalarla taçlandırdılar. Ağustos ayının bir diğer ses getiren ismi Cenk Rofe oldu. 25 Ağustos’ta Büyükada Hesed Le Avraam Sinagogunda dinleyicilere bir konser veren ve herkesçe bilinen şarkıları yorumlayan Rofe’ye, Yusuf Sağlamlar’ın önderliğindeki orkestra eşlik etti. 30 Ağustos günü Rofe’nin konserde seslendirdiği İzmir Marşı’dan kısa bir video 30 Ağustos Cumhuriyet Bayramı kutlama mesajı olarak paylaşıldı. Videonun sosyal medyadaki etkisi ise oldukça büyük oldu.

Dünyada da karmakarışık bir Ağustos ayı yaşanıyordu. ABD’de 24 saat içinde gerçekleştirilen iki terör saldırısı, Sicilya’nın güneyindeki Stromboli Yanardağının patlaması korku ve tedirginliği arttıran olaylardı. Bir diğer tedirginlik unsuru aşılarla ilgili oldu. Dünya Sağlık Örgütü WHO, Avrupa genelinde kızamık hastalığının hızla yayıldığı uyarısında bulundu. Bir yandan aşı karşıtı açıklamaların hız kesmeden yapılırken bilim uyarı çanlarını çalıyordu: 2019'un ilk üç ayında dünya çapında raporlanan vakalar da önceki yılın aynı dönemine göre tam üç kat arttı. Kayıplar Ağustos ayında da devam etti. Dünya sistemleri analizi ile bilinen sosyolog Immanuel Wallerstein, 89 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Greta Thunberg damgasını vurdu

Dünya’da Eylül ayına damgasını Greta Thunberg vurdu. Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşma ile tüm dünyanın dikkatini bir kez daha iklim krizine çeken 16 yaşındaki iklim analizi Thunberg’in, “Benim burada olmamam gerek, okyanusun ötesinde okulda olmam gerek. Sizler ne cesaretle bizden umut bekliyorsunuz. Boş sözlerinizle çocukluğumu ve hayallerimi çaldınız" sözleri internette 3 milyondan fazla kişi tarafından izlendi. Thunberg’in sözleri dalga dalga yayılırken İstanbul deprem kabusunu yeniden hatırladı. Merkez üssü Silivri açıklarında olan 5,8’lik deprem bütün tartışmaları yeniden gündeme getirse de kısa sonra hayat yeniden normale döndü. Politik anlamda bir başka sarsıntı İsrail’de yaşandı. İkinci defa sandık başına giden ülkede yeni hükümet yine kurulamadı. Filenin Sultanları’nın Avrupa İkincisi olarak yüzümüzün güldüğü Eylül ayında, oyuncu Süleyman Turan, Jacques Chirac, Türkiye Hahambaşılığı Onursal Müşaviri, Türk Yahudi Toplumu geçmiş dönem Başkanı Elio Behmuaras aramızdan ayrılan isimler oldu.

Gündem Barış Pınarı Harekatı

Ekim ayına Türkiye ve dünya gündemine damgasını vuran olay Barış Pınarı Harekatı oldu.

Harekât başlaması ile birlikte dünya gündeminin ilk sırasına oturdu. Arap Birliği başta olmak üzere, birçok ülke harekâta tepki gösterdi. Harekat devam ederken ABD’den gelen bir heyet ile Türkiye arasında yürütülen görüşmelerin sonunda 13 maddelik bir mutabakata varıldı. İzmir Yahudi Cemaatinin tüm cemaat ofislerini tek bir oluşumda barındırmayı amaçlayan İzmir Yahudi Merkezi, Roş Aşana Bayramı’nda sinagog kısmını duaya açılırken, Almanya’nın Halle kentinde sinagoga girmeye çalışan ancak başarılı olamayarak dışarıda ateş açan saldırgan iki kişiyi öldürmesi birbirini izleyen olaylardı. Halle saldırısının hemen ardından Konya’da otobüs duraklarına asılan malum antisemit afiş büyük tepki topladı. Türk Yahudi Toplumu yöneticileri, afişlerin gündeme gelmesinin ardından devlet nezdinde hassasiyetlerini bildirdi. Söz konusu afişler, 24 saat sonra Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırıldı. Ekim ayının bir diğer önemli olayı uzun aradan sonra Ankara Sinagogunda kutlanan Sukot bayramıydı. 16 Ekim günü Hahambaşı Rav İsak Haleva önderliğinde İstanbul’dan bir grup Ankara’ya giderek Sukot vesilesiyle Ankara Sinagogundaki duaya katıldılar.

2019 Ekim ayı IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin öldürüldüğü ay olarak tarihe geçti. Yapılan açıklamada ABD tarafından yapılan bir operasyon sırasında intihar yeleğiyle kendini patlatarak öldüğünü belirtildi. Donald Trump, başkanlık döneminin en başarılı günlerini yaşadığı hissindeyken Kasım ayıyla birlikte hakkındaki azil sürecine yönelik soruşturmanın kamuoyuna açık bölümü Kongre'de başlamasıyla rüzgarın yönü değişti. Sene başında olduğu gibi senenin sonuna doğru Latin Amerika karışmaya başladı. Bolivya Başkanı Evo Morales istifaya zorlandı.

Kasım kayıplar ayı oldu. Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden Prof. Dr. Özdemir Nutku, yeri doldurulamayacak oyuncularımızdan Yıldız Kenter, anayasa hukuku hocalarından, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal aramızdan ayrıldılar.

Son günlerini sürdüğümüz Aralık ayında İzmir’in yeni sinagogu Şaar Aşamayim’in kapılarını açarken, Angela Merkel, Federal Almanya Şansölyesi olarak Auschwitz Ölüm Kampını ilk kez ziyaret ediyordu. Burada yaptığı konuşmada Merkel Avrupa’da yeniden hortlayan antisemitizmle tüm gücü ile savaşacağını belirtti. Bu açıklamayı takip eden günlerde

Önce Fransa, ardından da Portekiz, Uluslararası Holokost Anma İttifakı’nın (IHRA) antisemitizm tanımını tanıyan bir kanunu yürürlüğe koydu. Fransa ve Portekiz, İsrail devletini ırkçı olarak görmeyi Yahudi düşmanlığı olarak kabul etti. Bu gelişmeler olurken Donald Trump’ın İsrail Amerikan Konseyinin Florida’da düzenlenen yıllık konferansındaki sözleri şok etkisi yaparak antisemit açıklamalarda bulundu. Yıl sona ererken Fransa’da grevler yüzünden hayat durma noktasına geliyor, Türkiye, Kosova ve Arnavutluk 2019 Edebiyat Ödülüne layık görülen Avusturyalı yazar Peter Handke’nin zamanında eski Yugoslavya’daki ırkçı savaşı desteklediğini belirterek töreni boykot ediyordu. Seçimlerin ardı ardına eklendiği 2019 büyük ses getiren iki seçimle bu maratonu kapattı: Finlandiya'da 34 yaşındaki Sanna Marin, dünyanın en genç başbakanı olurken, İngiltere’de 12 Aralık’ta yapılan seçimlerde Muhafazakâr Parti parlamentoda 368 sandalye kazanarak tarihi bir seçim zaferine,  İşçi Partisi tarihi bir hezimete imza attı.

Görüldüğü gibi 2019’da bizi şaşırtacak pek yeni bir şey olmamış. Benzer olaylar, benzer hikâyeler… Şimdi yeni bir yılın eşiğinde zamana atmaya hazırlandığımız yeni tohumlarla duruyoruz. Burası yepyeni bir eşik mi yoksa dönüp dolaşıp aynı yere mi geldik beraberce yaşayıp göreceğiz…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün