ABD 2020 Başkanlık Adaylarının antisemitizme yaklaşımları

ABD’de 2020 başkanlık seçimleri için adaylar arasındaki yarış devam ediyor.

Dünya
24 Aralık 2019 Salı

En güçlü adaylardan biri, birinci dönem başkanlığını tamamlamak üzere olan ve ikinci dönem için aday olan Donald Trump. Muhalefetteki Demokrat Parti’de, ABD eski Başkan Yardımcısı Joe Biden, Senatör Elizabeth Warren ve Senatör Bernie Sanders güçlü aday adaylarından. Adaylar sosyal medya hesaplarında ve ülkenin çeşitli şehirlerinde seçmene seslendikleri konuşmalarında, Amerikan Yahudi seçmenlere de hitap ederek antisemitizm hakkındaki düşüncelerini dile getiriyor. 

Derleyen: Yasemin Çağla Çerkeş

 

Trump, Biden, Warren, Sanders

 

Donald Trump

Donald Trump, Amerika’da yaşayan Yahudi toplumunun meselelerine ve ABD’nin İsrail’le olan ilişkisine sıklıkla değinen liderlerden. Önceki Amerikan başkanlarının nadiren değindiği bu konulara sıklıkla parmak basan Trump, kendine sağ görüşlü Yahudi bir destekçi kitle oluşturmayı başardı. Antisemitizmi kınayan Trump, hükümetinin bağnaz ve fanatik antisemitizme karşı koymak için tüm imkânlarını kullanacağını belirtti. Trump, aynı zamanda Twitter hesabından da antisemitizmi kınayan paylaşımlar yapıyor. Twitter üzerinden paylaştığı bir açıklamasında 2018’de Pittsburgh’taki sinagoga yapılan ve 11 kişinin ölümüne yol açan silahlı saldırıyı insanlığa yapılan bir saldırı olarak nitelendirmişti.

Donald Trump’ın kabinesinde ve çevresinde Yahudi danışmanları bulunuyor. Bunlardan biri Trump Organizasyonu’nun başkan yardımcısı ve Donald Trump’ın eski baş hukukçusu Jason Greenblatt. Aynı zamanda baş danışmanlarından biri olan damadı Jared Kushner da Ortodoks Yahudi. Kushner’la evlendikten sonra Ortodoks Yahudi olan Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump da kabinedeki baş danışmanlar arasında. Trump’ın iflas avukatlarından ve eski danışmanlarından biri de ABD İsrail büyükelçisi David Friedman.

Trump’ı antisemit olmakla suçlayan ve beyaz ırk üstünlüğünü savunduğunu düşünenler de mevcut. Pittsburgh’taki sinagog saldırısını net bir biçimde kınasa da, 2017’nin Ağustos ayında Charlottesville, Virginia’da aşırı sağcı ve neo-Nazi eylemcilerin beyaz ırkın üstünlüğünü savunmak üzere düzenlediği antisemit mitinge sert bir tepki göstermemişti. Trump’ın, “O grupta kötü insanlarla birlikte iyi insanlar da bulunmakta” yorumu Amerikan Yahudilerini kızdırdı. Trump’ın aynı zamanda Ulusal Güvenlik Departmanının beyaz ırkın üstünlüğünü savunan kişileri takibe aldığı birimini küçültmesi de birçok eleştiri aldı ve antisemitizm olarak yorumlandı.

Donald Trump, çeşitli platformlarda Amerikan Yahudilerine çokça tepki çeken eleştirilerde de bulundu. İsrail-Amerikan Kurulu toplantısında Demokratik Parti’ye oy veren Yahudileri sadık olmamakla suçladı. Trump, Demokratik Parti’nin liderlerini de antisemitizme karşı güçlü bir duruş takınmadıkları iddiası ile eleştirdi. Aynı zamanda Demokrat Parti’nin hükümete geçmesi halinde gayrimenkul sektörünün değişeceğini ve Amerikan Yahudilerin sektörün dışında kalacaklarını dile getirdi. Amerikalı Yahudilerin Demokrat Parti’ye oy vererek gayrimenkul sektörüne zarar vereceklerini belirtti. Aynı zamanda Yahudileri “sektörün azılı katilleri” olarak nitelendirdi.

Joe Biden

Demokratik Parti’nin 2020 seçimleri için önde giden başkanlık adayı, ABD eski Başkan Yardımcısı Joe Biden, siyasette olduğu yıllar boyunca Amerikan Yahudilerinin yanında bir tavır takındı. 2014 yılında, başkan yardımcılığı döneminde Twitter hesabından antisemitizmi net bir dille kınayan Biden, artan antisemitizmin kendisini endişelendirdiğini ve antisemitizme karşı tolerans gösterilmemesi gerektiğini belirtti.

Seçim kampanyası boyunca Trump’ın Charlottesville’deki neo-Nazi protestolarını sertçe eleştirmemesine tepki gösterdi. Protestodaki eylemcilerin 1930’larda Avrupa’da oluşan antisemit nefretin aynısını gösterdiğini ve ırkçılık yaptığını belirtti. Donald Trump’ın Demokratik Parti’ye oy veren Yahudileri sadık olmamakla suçlaması üzerine Biden “Sayın Başkan bu yorumlar aşağılayıcı ve kabul edilemezdir” sözleriyle tepki gösterdi. Geçtiğimiz nisan ayında Kaliforniya’nın Poway kentinde bir sinagoga yapılan silahlı saldırıyı yorumlarken bu tarz eylemleri engellemek amacıyla Amerika’daki silah yasalarının değişmesi gerektiğini vurguladı.

Elizabeth Warren

Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren 2020 başkanlık yarışında güçlü adaylardan biri. Warren antisemitizme karşı durmak amacıyla Amerikan Yahudi Komitesinin organizasyonlarına bizzat katılan isimlerden. Pittsburgh’taki sinagog saldırısının ardından komitenin organize ettiği Şabat duasına katıldı. Warren da diğer adaylar gibi Twitter üzerinden sıkça antisemitizme karşı paylaşım yapmakta. Pittsburgh, Poway ve Almanya’nın Halle kentindeki sinagoglara yapılan silahlı saldırılardan sonra Twitter’dan kınayıcı mesajlar yayınladı.

ABD Temsilciler Meclisinde Kongre Üyesi İlhan Omar, Amerikan politikacılarının İsrail lobisinden para aldığını ima etmesinden sonra antisemitizmle suçlanmıştı. Warren, Omar’ın bu açıklamasından hemen sonra Temsilciler Meclisinin antisemitizme karşı yayınladığı önergeyi eleştirdi. Konu hakkında yorum yapmayan diğer başkan adayı Joe Biden’ın aksine, Warren sessizliğini bozdu ve bu önergenin yalnızca ülke içerisindeki tartışmayı susturmak için yayınlandığını iddia etti. Warren antisemitizme net bir dille karşı çıksa da, İsrail’e karşı yapılan her eleştirinin antisemitizm olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı.

Bernie Sanders

Bernie Senders 2020 ABD başkanlık yarışındaki üç Yahudi adaydan en çok öne çıkan isim. Diğer iki aday ise Marianne Williamson ve adaylığını geçtiğimiz günlerde açıklayan Micheal Bloomberg. Diğer iki Yahudi adaydan oldukça önde olan Sanders, eğer seçimleri kazanırsa ABD’nin ilk Yahudi başkanı unvanını elde edecek.

Annesi Amerika’da doğup büyümüş olan Sanders’ın babası Polonya’dan Amerika’ya yerleşmiş bir göçmen. Sanders, Amerika’da doğup büyümesine rağmen bir süre İsrail’de çalıştı. Yahudi olmakla gurur duyduğunu sıklıkla belirten Sanders, bunun politikaya bakış açısını büyük oranda şekillendirdiğine belirtti. Antisemitizm üzerine yayınlanmış birçok yazısı bulunan Sanders, antisemitizmin kendisi için yabancı bir terim olmadığını ve oldukça kişisel olduğunu belirtti. Özel hayatı hakkında fazla konuşmayı sevmediğini söyleyen Sanders, bu konuda konuşmasının sebebinin insanların kişisel geçmişlerinin, fikirlerini ve hayat görüşlerini etkilediğini düşünmesi olarak açıkladı. Sanders, antisemitizme karşı olan görüşlerini “Bağnaz fanatikliğin diğer türleri ırkçılık, cinsiyetçilik ve homofobi gibi antisemitizm de sağcılar tarafından insanları bölmek ve ortak amaç olan eşitlik, barış ve huzur için birlikte çalışmalarını engellemek amacıyla kullanılıyor” sözleriyle belirtti.

Sanders, ABD başkanı seçilmesi halinde antisemitizmle mücadele etmek amacıyla uygulayacaklarını da açıkladı. Sanders, Adalet Bakanlığının öncelikli görevini beyaz ırkın üstünlüğünü savunanlara karşı mücadele etmek olarak belirleyeceğini dile getirdi. Ayrıca antisemitizmle savaşmak için bir özel bir temsilci atayacağını ve 2018 yılında Donald Trump hükümeti ile birlikte Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Meclisinden çıkan ABD’yi meclise tekrardan sokacağını belirtti.

Sanders, ABD Temsilciler Meclisinde kongre üyesi İlhan Omar’ın antisemit açıklamalarının ardından Omar’ı daha dikkatli olması konusunda uyardı. Sanders, Elizabeth Warren’ın gibi antisemitizme karşı çıkmakla beraber önergeyi doğru bulmadığını belirtti. Sanders, Omar’ın açıklamasının ardından antisemitizme karşı yayınlanan bu önergenin asıl amacının İsrail’i eleştirenleri haksız bir şekilde susturmak olduğunu belirtti.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün