Kuzeyin büyülü şehirleri: Oslo - Bergen - Flam

Yemyeşil bir doğa, dağların arasından süzülen şelaleler ve arkasında yükselen inanılmaz güzellikteki tepeler... Kendinizi bir masal diyarında hissedebileceğiniz kuzeyin bu büyülü şehirlerine yaz tatilini fırsat bilip gitmeye karar verdik. İki gece Oslo, iki gece Bergen ve birkaç küçük fiyort turu ile planladığımız bu tadımlık seyahatimize gelin hep birlikte bir göz atalım.

Seyahat
10 Temmuz 2019 Çarşamba

Deniz Özeskenazi Gormezano

İtiraf etmek gerekirse ilk vardığımızda Oslo şehri, çelik yığınından oluşmuş, her tarafta yarım kalmış inşaat alanlarından geçilmeyen bir yer olarak gözükmüştü gözüme. Ancak caddeleri arşınladıkça, o yemyeşil parkları, herbiri heykellerle süslenmiş geniş meydanları ve doğası bozulmamış binalarıyla muhteşem bir yere geldiğimizi anlamam fazla sürmedi. Küçük bir şehir olduğundan ve görülmesi gerekenler nispetten birbirine yakın olduğundan şehri kısa zamanda keşfedebildik. Oslo’nun en cıvıl cıvıl, en hareketli sayabileceğimiz bölgesi The National Theatre’ın yer aldığı meydan. Zaten tam onun karşısında da yine şehrin önemli binalarından biri olan Parlamento binası bulunuyor. Bu muhteşem görünümlü iki binanın ortasında ise fıskiyeli havuzlarıyla yemyeşil bir park var ki, insanlar sereserpe uzanmış, kimi kuşları besliyor, kimi bankta oturmuş sandvicini yiyor; herkes mutlu, mesut ve huzurlu. Zaten Oslo da nüfus o kadar fazla olmadığından bizdeki gibi herhangi bir koşuşturma veya stres söz konusu değil. İnsanlar gayet sakin ve zinde görünüyor.

National Theathre’ın arkasında kalan Royal Palace ve çevresindeki Slottsparken Parkı gerçekten muhteşem bir yer. İçinde cocuk oyun alanı, göletleri, küçük köprüleri ve heykelleri ile gerçek bir görsel şölen.

Şehrin en ünlü alışveriş caddelerinden Karl Johans Gate’e ise bu meydanı düz takip ederek kolaylıkla varabilmek mümkün.

Şehirde görülmesi gereken birçok müze bulunuyor. Bunlardan ‘The Norweigan Museum of Cultural History / Norveç Kültür Tarih Müzesi’ Norveçlilerin günümüze kadar olan dönemde yaşayışları ve kültürleri hakkında bilgi veren bir açık hava müzesi. Burada Norveçlilerin yaşadıkları kütük evleri, kullandıkları malzemeleri görebilir, Norveçlilerin geleneksel danslarını izleme fırsatını yakalayabilirsiniz. Bunun dışında The Viking Ship Museum, The Norweigan Maritime Museum, Kon Tiki Museum de gezilebilecek müzelerden.

Biraz da sahil tarafını görelim derseniz Aker Brygge denilen bölgeyi gezebilirsiniz. Şehrin liman tarafında, Nobel Barış Merkezinin de bulunduğu bu bölgede sahil boyunca cadde üzerinde çeşitli cafe, bar ve restoranlar dizili. Kalabalık ve bir o kadar da canlı olan bu caddeden geçerken insan buradan bir ev alsam mı diye düşünmeden geçemiyor.

Oslo’da görülmesi gereken yerler listesinin baş sıralarında yer alması gereken bir diğer mekan ise Frogner Parken denilen yemyeşil kocaman bir parkın içinde bulunan Vigeland Açıkhava Müzesi. Gustave Vigeland’ın bebeklikten yaşlılığa uzanan insan evrimini anlatan bu parkta insan figürlerinden oluşan 212 heykel bulunuyor. Orta alanda bulunan 14 metre yüksekliğinde, birbiri üzerine uzanmış,  121 insan figüründen oluşan Monolith heykeli ise tüm heybetiyle görülmeye değer bir sanat eseri.

Şehrin görülmesi gereken başka bir binası da var ki anlatmakla bitmez; Opera Binası. Tasarımı ve mimarisyle göz dolduran bu bina hakikaten görmeye değer. Sanatın ülke için önemini vurgulayan büyüleyici bir yapı.

Artık Oslo’dan ayrılarak Bergen’e doğru yola çıkarken dünyanın en güzel manzaralarını göreceğimiz yedi saatlik Oslo - Bergen tren yolculuğumuza başlıyoruz.

 

Bergen

Oslo - Bergen arası tren yolculuğu uzun olmasına rağmen çok rahat. Tren, gayet temiz ve konforlu. Norveç’in ikinci büyük şehri olan Bergen, dağlarla çevrili ufacık bir kasaba görünümünde. Bu şehrin tarihi liman bölgesine ise Byrggen deniliyor. Bergen’de şehir merkezindeki oteller çok pahalı. Ancak civardaki otellerden de merkeze otobüs ile geçmek gayet kolay. Merkez dediğimiz zaten ufacık bir sahil şeridi. Monopoly oyunundaki gibi küçük renkli ahşap evleri, cafeleri, restoranları, balık pazarı ve limanıyla Bergen adeta kalemle çizilmiş şirin bir kasaba. Yapılacak şeylerin başında UNESCO Kültür Mirasına ait Byrggen evleri denilen küçük renkli evlerin önünde fotoğraf çektirmek geliyor. 19. yüzyılda Bergen’de insanların yaşayışlarıyla ilgili bilgi veren Bergen Açıkhava Müzesi de şehir ve kültürü daha iyi tanımak adına gezilebilecek yerlerden.

Daha sonra ise şehrin olmazsa olmazlarından olan teleferik ile Fluyon Tepesine çıkmak var. Yedi dakikalık bir teleferik yolculuğundan sonra muhteşem Bergen manzarası ayaklarınızın altında. Fluoyen Tepesinde ayrıca ufak göletler, muhteşem doğayı deneyimlemeniz için yürüyüş parkurları ve çocuk parkı da bulunuyor. Fluoyen Tepesi için önerim tepeye finikülerle çıkıp, dönüşü yürüyerek yapmanız. İnerken izleyeceğiniz yol yemyeşil, ağaçlarla çevrili, çok keyifli bir yol. Zamanınız kalırsa Bergen’in ara sokaklarında yürümek ve eski geleneksel mimariyi yansıtan evleri fotograflamak da gerçekten büyük bir zevk.

Bergen’de bizim en beğendiğimiz cafe Captain Morgan ve Kafeladde oldu. Kahveleri ve özellikle sıcak çikolataları muhtesem. Bu arada Bergen’de Balık Pazarında somon ve farklı deniz ürünlerini de mutlaka tatmak lazım. Fiyatları hiç de ucuz olmayan havyarları ise güzele benziyor.

Bergen’de nerdeyse her köşe başında, 7-Eleven’a benzeyen Narvesen Marketlerine rastlamak mümkün. Burada her türden yiyecek, içecek, atıştırmalık ve ihtiyaç malzemesi mevcut.

Norveç’ten neler alınabilir diye soracak olursanız gerçekten “Hiçbir şey” diyeceğim çünkü her şey gerçekten çok çok pahalı. Ancak mutlaka alışveriş yapacağım derseniz Norveç’in her yerinde bulabileceğiniz dağ kazakları, kaz tüyünden yapılmış Norway marka rengârenk montlar, deriden aksesuarlar, boynuzlu Viking şapkaları meşhur troller ve çok şık geyik postları sevdikleriniz için ilginç birer hediye olabilirler.

 

Sognefyord

Bergen’e kadar gelip de fiyortları görmemek olmaz tabi. Bergen’den alabileceğiniz, birkaç saatlik Monstraumen turu ise fiyortlara bir başlangıç olarak sayılabilir. Birkaç saat süren ve sonlara doğru manzaraların güzelleştiği bu tur, fiyort beklentimizi pek karşılamasa da, ada vapuru ile boğazdan geçiyormuşsunuz hissi veriyor.

Fiyortların kralı olarak nitelendirilen Sognefyord turu ise Norveç’in en uzun ve derin fiyordunu deneyimleme imkânı bulabileceğiniz bir tur. 204 kilometre uzunluğundaki bu fiyort boyunca dünyanın en eşsiz manzaralarını görebiliyorsunuz. Gerçekten yemyeşil vadiler üzerine kurulu minnacık kasabalar, rengârenk evler, hepsi sanki elle çizilmiş bir tablo kadar güzel. Beş saate yakın süren Sognyeford yolculuğumuzu Flam’ a varışımızla noktalıyoruz.

 

Flam

Flam, Norveç’in Sognefyord bölgesinde yer alan, dar vadilerle çevrili küçük bir Norveç köyü. Bu köyde yaklaşık 400 kişi yaşıyor ve burayı her yıl 300 bin turist ziyaret ediyor. Flam’da neler yapılır derseniz, bisiklet kiralayarak veya yürüyerek dağlardaki patikalarda gezebilir, el değmemiş doğayı fotoğraflayabilirsiniz. Bunun yanı sıra, Flam demiryolunun tarihi hakkında bilgi edinebileceğiniz Flam Demiryolu Müzesini gezebilirsiniz.

Flam aslında küçük bir köy olmasına rağmen eşsiz doğasıyla Norveç’in en tursitik yerlerinden biri. El değmemiş doğasının yanında, bu köye ün kazandıran şey ise Flambana dedikleri Flam demiryolu hattı. Bu hat, National Geographic Traveler Dergisi tarafından Avrupa’nın en güzel on tren yolculuğundan biri seçilmiş.

Biz de Flam’a birkaç saat ayırdıktan sonra 20 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık bir saat süren Flambana tren yoluyla, denizden 862 metre yükseklikte yer alan bir yerleşim olan Myrdal’a doğru hareket ediyoruz. Gerçektende gördüğümüz manzaralar nefes kesici. Yolda mola verdiğimiz bir noktada gördüğümüz meşhur Kjosfossen Şelalesi ise Norveç’in en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri. Burada yaz sezonu boyunca efsanevi bir İskandinav karakteri olan Hudra kılığındaki Norveç bale okulu öğrencileri şelalenin önünde gelen turistlere dans edip şarkılar söylüyorlar. (Kjosfossen şelalesi)

Buradan Oslo’ya doğru dönüş yolculuğumuzu sürdürerek, şarap eşliğinde bir sonraki gezimizde nerelere gideceğimizi planlıyoruz...


Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün