Kıvılcımdan ışığa Hanuka

Yahudi takvimindeki en geniş kitlelerce kutlanan bayramlardan olan ve sekiz gece boyunca yakılan mumlara istinaden Işıklar Bayramı diye anılan Hanuka Bayramı, Yahudi takvimine göre 25 Kislev’de başlar. Sekiz gece boyunca yakacağımız mumların ilkini bu yıl 2 Aralık Pazar akşamı yakıyoruz.

Nazlı DOENYAS Kavram
28 Kasım 2018 Çarşamba

Yahudi takvimindeki en sevilen ve en geniş kitlelerce kutlanan bayramlardan olan ve sekiz gece boyunca yakılan kandillere istinaden Işıklar Bayramı - Hag Aurim olarak anılan Hanuka Bayramı, Yahudi takvimine göre 25 Kislev’de başlar. Bu yıl 2 Aralık Pazar akşamı yakmaya başlayacağımız ve sekiz gece boyunca yakmaya devam edeceğimiz Hanuka kandil veya mumlarının ışıkları sadece sekiz günlük Hanuka Bayramı süresince değil, tüm yıl boyunca içimizi ve evlerimizi aydınlatmaya devam eder.

Yahudi takvimindeki bayram ve özel günlerden her birinin içeriğine baktığımızda, onların hayatımızı daha güzelleştirecek, daha çok anlam katacak sessiz birer kılavuz olduklarını görürüz. Bir sene alışkanlık gibi yerine getirdiğimiz bir ritüelin, başka bir sene bizim için bambaşka bir anlam taşıdığını, adeta bizimle konuşmaya çalışıp bize bir şeyler göstermeye çalıştığını hissedebiliriz. Bir Yahudi, doğası gereği sadece bayramlarda değil, hayatının her anında, yaptığı her işte, sürekli merdivenin bir üst basamağına çıkmayı amaç edinerek bayram ve özel günlerin yüzeyde görünen kısmını aşıp daha derinlerine inmeyi, onu bekleyen bilgi hazinesinden faydalanmayı hedefler.

Hanuka, Tanah’ta (Tora - Peygamberler Kitapları -Yazıtlar) yer almayan, sadece Tora ve Talmud’da dolaylı olarak bahsi geçtiği halde, içeriği ve hayatımıza getirebileceği ışığın potansiyeliyle hahamlar tarafından konulan yedi mitsvadan biridir.

Hanuka Bayramı’nda, o zamanda atalarımız için gerçekleşen mucizeler anılır ve bunların var olmasını sağlayan Tanrı’ya şükredilir. Bunun yanında Hanuka ışıkları, her kişiye özel, onun hayatı ile ilgili küçük sessiz şifreler de iletir. Bu şifreleri çözebilmek için, Hanuka mumlarının ışıklarına dikkatlice, kendimizi yoğunlaştırarak bakarken bir halk olarak nereden geldiğimizi, kimlerin torunları olduğumuzu, nerelerden geçerek bugünlere geldiğimizi, hayattaki amacımızı ve bunu gerçekleştirmede nerede olduğumuzu ve yapmak istediklerimizi düşünmemiz gerekir.

Birçok farklı yönü olan Hanuka mesajlarını, bayramın sekiz gecesine bölebilir, bunlara her birimiz bayram ile ilgili kendi özel duygularımızı ve deneyimlerimizi ekleyebilir, yakınlarımızla paylaşabilir, bu şekilde bayramlarımızı daha da kişiselleştirip zenginleştirebilir, yanımızdakinin mumunu yakmak için katkıda bulunmuş olabiliriz.

Birinci gece - Hanuka

Bir anlamı ‘açılış’ olan Hanuka Bayramında, Suriye-Yunan Kralı Antiyohus ve ordularının, Makabiler tarafından bozguna uğratılıp, II. Bet Amikdaş’ın putperestlerden kurtarılması ve tekrar Tanrı hizmetine açılması kutlanır.

 Bet Amikdaş putlardan ve simgelerden temizlendikten sonra, Tapınaktaki Ebedi Işık’ı yakmak için sadece bir küçük kap kutsiyeti bozulmamış yağ bulunur. Bu yağ, Menora’yı yalnızca bir gün boyunca yakmaya yetecek miktardadır. Mucize eseri, o küçük kaptaki yağ, tam sekiz gün boyunca yanmaya devam eder ve Koen’ler o arada yeni kutsal yağ hazırlayabilirler.

Bu mucize, Yahudi takvimine göre 25 Kislev’den (bu yıl 2 Aralık Pazar akşamından) başlayarak sekiz gece boyunca Hanuka mumları ile tekrar tekrar hatırlanır, yaşanır, yaşatılır ve Tanrı’nın o günlerde atalarımız için gerçekleştirdiği mucizelerin yanında bizim için her gün gerçekleştirmeye devam ettiği mucizeler için şükredilir.

İkinci gece - Selevkos İmparatoru Antiokhus’un yasakladığı mitsvalar

Antiokhus’un yönetimindeki Selevkos askerleri, Yahudilere Brit-Mila (sünnet), Şabat’ın korunması, Roş Hodeş (Yeni Ay’ın ilan edilmesi ve kutsanması) ve özellikle de Tora öğrenimini yasaklar. Amaç, Yahudilere Tora’yı unutturmak ve farklı konumlarını ortadan kaldırmak, diğerleri gibi olmalarını sağlamaktır.

Sünnet, İsrailoğulları’nın vücudunu diğer milletlerden ayrımsar, erdemini korur ve Yahudi ruhunun Tanrı’yı hiç bir zaman unutmamasını sağlar.

Şabat, Yahudilere Yaratılış’ı, kimin yarattığını hatırlatır:  Kiduş’ta belirtildiği gibi “…zeher lemaase bereşit-yaratılışın hatırasına…”

 Tümüyle spiritüel olan Şabat, Yahudileri bir gün boyunca fiziksel maddi dünyadan ayırır, onlara ‘gelecek dünya’dan bir kesit sunar ve başlayan hafta için gereken spiritüelliği tedarik eder. Şabat ayrıca Yahudilerin tüm nimetlerinin kaynağıdır.

Roş Hodeş ise, bir ‘hatırlama günüdür’. Tora, Roş Hodeş’ten şöyle bahseder: “...Tanrı’nızın huzurunda sizin adınıza hatırlatıcı olacaktır”. (Bamidbar 10:10)

Ayrıca Yahudi dini mahkemesi Sanedrin’in ‘Yeni Ay’ın doğuşunu, yeni bir ayın başlangıcını ilan etmesi, takvimin ve bayramların da buna göre ayarlanması, Yahudilerin zaman üstündeki hâkimiyetlerini gösterir. Selevkoslar, Roş Hodeş’i yasaklayarak Yahudilerin bu ayrıcalığını ellerinden almak isterler.

Üçüncü gece - Hanuka’nın simgesi topaç

 IV. Antiyohus’un yönetimindeki Selevkos askerleri Tora öğrenimi ve öğretimini de yasaklar. Yahudiler, kültürlerini ve geleneklerini devam ettirebilmek için Tora öğrenimini, askerlerin dikkatini çekmeyecek şekilde sürdürürler. Bir araya gelip Tora üzerinde çalışırlarken, aniden bir baskın olduğunda, hemen yazıları saklayıp, yanlarındaki topaçları çevirirler. Bu şekilde, askerler de onların topaç oynamak için bir araya geldiklerini zanneder ve onları rahat bırakırlar.

Burada şartlar ne kadar zorlayıcı olursa olsun Tora öğrenimine devam etmenin önemi vurgulanır. İş, sosyal hayat, yorgunluk, vakitsizlik, Tora öğrenimini aksatmamıza yol açmamalı, mutlaka kendi hayatımıza uyan topacı bulup onu çevirmeli, öğrenmeye ve öğretmeye devam etmeliyiz.

Hanuka Bayramı’nda, bu yolla Tora öğrenimine devam eden kahraman çocukların anısına topaç çevrilir. Sevivon, Dreidel isimleriyle de anılan Hanuka topacının özelliği, dört kenarında da İbranice harflerin bulunmasıdır. Nun, Gimel, He, Şin harfleri, ‘Nes Gadol Haya Sham/ Orada Büyük Bir Mucize Gerçekleşti’ sözlerinin baş harflerinden oluşur. İsrail’deki sevivonlarda ise Nun, Gimel, He, Pe- “Pe” harfi po= burada anlamında ve ‘Nes Gadol Haya Po - Burada Büyük Bir Mucize Gerçekleşti’ cümlesini ifade eder.

Dördüncü gece - Hanuka ve Purim

Her ikisi de hahamlarımız tarafından eklenen bayramlar olan Hanuka ve Purim bayramlarında gerçekleşen mucizeler, birbirinden çok farklı şekilde kutlanır. Purim, zengin ziyafet sofraları, şenlikler, hediye yemek paketleri ve hediyelerle, Hanuka ise kandillerin yakılması ve Tanrı’ya şükran belirtilen methiyeler-Allel ile kutlanır. Çünkü Purim, Yahudi halkının fiziksel yok oluştan kurtulmalarını simgeler. Aman, çıkarttırdığı emirle Yahudileri toptan yok etme amacındaydı. Bu yüzden, Purim kutlamaları da daha fiziksel bağlamda, şaraplar, ziyafetler, yiyecek hediyeleri tarzında yapılır.

Hanuka kurtuluşu ise, Yahudilerin spiritüel bir yok oluştan kurtulmalarını simgeler. Selevkoslar, Yahudilerin ölmesini değil, Tora yolundan ayrılmalarını ve putperest olmalarını istiyordu. Bu yüzden Hanuka kutlamaları daha spiritüel bir şekilde gerçekleşir.

Hanuka’nın sekiz günü boyunca Hanuka kandilleri kutsaldır. Onlara bakarak Tanrı’ya olan şükranlarımızı ve övgülerimizi dile getirir, kesinlikle bu kandilleri aydınlatma gibi farklı amaçlarla kullanmayız.

Çoğu askeri zafer, kişisel çıkarlar için, ülke sınırlarını genişletmek için, ganimet için kazanılır. Fakat Hanuka zaferinin amacı, Yahudilerin Yeruşalayim’deki Kutsal Tapınağı tekrar hizmete açabilmeleri ve Tora’nın bütün mitsvalarını yerine getirebilme imkânı bulabilmeleriydi. Burada hiçbir kişisel çıkar gözetilmemiş, Hanuka kandilleri de aydınlatma gibi hiçbir kişisel çıkar için kullanılmamıştır.

Beşinci gece - Hanuka - Biliyor muyuz?

Paylaşma mitsvası

Eğer bir kişinin sadece kendisi için Hanuka’nın sekiz gecesine yetecek kadar yağ ve fitili varsa ve maddi imkânları olmayan komşusunun ise hiçbir gece için yağ ve fitili yoksa ilk işi kendisine Hanuka’nın son gecesine sekiz fitil ve yağ kalmayacak olsa bile kendininkileri komşusu ile paylaşmalıdır. Bunun sebebi, mumları/kandilleri her gece bir adet attırarak son gece sekiz muma ulaşmak, idur- mitsvanın güzelleştirilmesi olarak bilinir; mitsva aslen, her ev için her gece tek bir mum yakarak da yerine getirilebilir. Kendimiz ile birlikte başka bir kardeşimizin de mitsvayı aslen yerine getirebilmesini sağlamak, onun hiçbir şeyi yokken bizim mitsvayı güzelleştirmemizden daha iyidir.

Eşsiz bir dua

Hanuka mumları yakılırken söylenen berahalar birçok kişi tarafından bilinir. Daha az bilinen ise, yakmayan birinin de söyleyeceği bir beraha olmasıdır: Hanuka yakmayan birisi, mumların yandığını gördüğünde; “Atalarımız için yapılan mucizeler için” berahasını söyler. Hanuka bu yönüyle de eşsiz bir bayramdır. Bir mitsva yerine getirmediği halde, biri onun yerine mitsvayı yerine getirmediği halde, sadece başkalarının yaptığı mitsvayı görerek beraha söylenmesi, Hanuka’ya özeldir. Bu şekilde Yahudi bilgeleri dini uygulama seviyesi ve şekli ne olursa olsun tüm Yahudilerin birlik olduğunu vurgulamak ister. Hanuka mumlarının yandığını gören bir Yahudi, içinde bir şeylerin kıpırdadığını hissettiğinde, içini adlandıramadığı ama bir yerlerden tanıdık gelen duygular sardığında, kim olduğunu ve köklerini hatırladığında, mitsvanın bu özel boyutu yerine getirilmiş olur ve bu aşamada Tanrı’ya teşekkür duası etmek yerinde olur. (Sukkat David)

Altıncı Gece - Karanlığı aydınlatmak için küçük bir kıvılcım

 Bet Amikdaş, düşmanların elinden kurtarılıp, kutsal ateş yakılmak istendiğinde, bir gün yetecek kadar olan yağ, tam sekiz gün dayandı. Eğer o küçük kap kutsal yağ bulunmasa, bu mucize gerçekleşmeyecekti. Bir mucizenin oluşabilmesi için, ufacık bir ateş yeterli oldu.

Matatyau’nun, yani ‘bir tek kişinin’, Tanrı’nın kutsiyetini korumak üzere isyanı, birçoklarının ona katılarak, sonunda zafere ulaşmalarını sağladı. Eğer Matatyau, ‘bir kişi’, önayak olmasa, belki de Yahudiler sonunda Antiokhus’a boyun eğecek ve Yahudilik bugünlere gelemeyecekti.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nazilerin, işgal ettikleri bölgelerdeki Yahudiler, zorunlu olarak kıyafetlerinin üzerine dikili olan ve Yahudi kimliklerini belirten altı uçlu sarı bir yıldız (David’in Yıldızı) ile sokağa çıkabiliyorlardı. Bu sarı yıldız, onların toplumdan dışlanmalarını ve utandırılmalarını hedefliyordu.

Danimarka  Kralı ve Danimarka halkının çoğunluğu, ülkedeki Yahudiler’in yanında yer alırlar ve onlara sahip çıkarak küçük düşürülmelerine  olanak tanımazlar.Bu şekilde Danimarka’daki Yahudiler, diğer Nazi işgali altında olan ülkelerden farklı olarak, onları dışlayıcı bir işaret olarak tasarlanan sarı yıldızı takma durumunda kalmazlar. Mucizenin gerçekleşmesi için gereken küçük ışığı yakan, bu sefer de Danimarka Kralı ve Danimarka halkının çoğunluğu olmuştu

Biraz düşününce aklımıza benzer daha birçok örnek gelecektir.

Hanuka’da hatırlamamız gereken, büyük bir mucize için, küçücük bir kıvılcımın, küçücük bir başlangıç noktasının yeterli olacağı, gerisinin ise Tanrı’nın yardımıyla gerçekleşeceğidir.

Yedinci gece - Hanuka ve kadınlar

Kadınlar Yahudi tarihi boyunca sayısız kahramanlıklar göstermesine rağmen, çoğunun adına rastlanmaması ve/veya öneminden bahsedilmemesi ilginçtir. Yeudit, Miryam, Yoheved, Ester gibi daha birçok eşsiz ve cesur kadın, Yahudilerin hayatta kalmalarını ve Yahudiliğin bugüne kadar gelmelerini sağlamıştır.

Hanuka olaylarında da Haşmonaylar’dan dul Yeudit, komutan Holofernes’e kendi yaptığı peynirden hatırı sayılır bir miktarda yedirip onun susamasını sağlar, susuzluğunu da bol şarapla giderir. Bu şekilde sızıp kalan komutanın kılıcını alıp onu öldürür. Başlarında komutanları olmayınca şaşkına dönen Selevkos orduları, bu şekilde kolayca bozguna uğratılır. Bu kahraman Yahudi kadının hatırasına Hanuka’da sütlü tatlılar ve özellikle peynir yenilir.

Bilgelerimiz, Mısır’dan Çıkış’ın kadınların liyakatleri sayesinde gerçekleştiğini, son ‘kurtuluş’un da yine kadınlar sayesinde geleceğini ifade eder. Kadınlara doğal olarak gösterilmesi gereken saygıya dikkat çekmek için Rabinik yasalar kitabı Şulhan Aruh, Hanuka kandilleri yandığı sürece kadınların iş yapmamaları kuralını getirir.

Sekizinci gece - Hanuka ışıkları kutsaldır

 Hanuka ışıkları bize hayatta hiçbir şeyin olağan ve sıradan olmadığını anlatır.  Oldukça alelade, hiçbir derinliği ve anlamı yok gibi görünen şeyler, aslında biz orada gerçekte neler olduğunu henüz göremediğimiz için o şekilde görünürler. Bunun bir sebebi, bizi bulunduğumuz şu andan alıp götüren düşünceler akıntısından çekip çıkmaya, gözümüzün önünde duran olağanüstü fevkaladeliği algılamaya odaklanmak için bilinçli bir karar vermemiş olmamızdır. Moşe Rabenu, çalılığın ateş içinde yanmasına rağmen tükenmediğini fark edince, bunun nasıl olduğunu araştırmak için yolunu değiştirir. Moşe Rabenu’nun Tanrı ile ilk olarak irtibata geçtiği yerdeki yanan çalılığın hikâyesi bize sadece Tanrı’nın Varlığı’nın her yerde var olduğunu değil, bu Varlığı deneyimleyebilmenin ve O’nun bize seslenmesini sağlamanın anahtarının bizde olduğunu; aklımızın dikkatini bulunduğumuz şu ana yoğunlaştırabilme, etrafımızdaki Tanrısallığı görebilme becerimizde saklı olduğunu da anlatıyor.

“Bu mumlar, Hanuka’nın sekiz günü boyunca kutsaldır. Onları kullanmaya hakkımız yok, onlara sadece bakabiliriz.” (Anerot Alalu-Hanuka duası)

Hanuka süresince Hanukiya’daki mumların ışıkları ile olan ilişkimiz sadece bakmak ve görmek üzerine kuruludur.  Bu alevlere bakarız ve göründüklerinden çok daha derin anlamları olduğunu hissederiz. Onlar sadece mum değil, sadece küçük alevler değil. Onlar yol gösterici ışıklardır. Onlar bize seslenir, her şeyden ve her yerden kendimizi çekerek, Moşe Rabenu gibi yolumuzu değiştirerek, orada gerçekten neler olduğunu görebilmemiz için dikkatimizi odaklamamızı sağlarlar. Kutsallık, yücelik, spiritüellik ve Tanrısallık, küçücük bir alevin içinde bile mevcuttur. Bir alev ki hiçbir şey için kullanılamaz, bize faydası ancak dikenli bir çalının sağlayacağı kadardır. O çalı ki, bizim  ‘görmemize, görebilmemize’ yardımcı olmak dışında başka bir işlevi yoktur.

*Hahamlar tarafından eklenen diğer mitsvalar; Ekmek yemeden önce ellerin yıkanması, yemeklerle ve dünyada faydalandığımız şeylerle ilgili berahalar, eruv kuralları, Şabat mumlarının yakılması, Purim bayramı ve bayramlarda Allel söylenmesi.

 

Hanuka Mumlarının Yakılış Kuralları- Hanuka’nın ABC’si- Hanuka Felsefesi- Hanuka Videoları- Hanuka Tatlısı Sufganiyot tarifi: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2669&Itemid=204#Content

 

 

Hanuka mumlarının sıralı ,açıklamalı yakılış ve duaların okunuş videosu- 

http://www.sevivon.com/index.php?YT=tEs9F1bQnbg&width=560&height=424&title=Hanuka%20Bayram%FD,%20Hanukiya%20nas%FDl%20yak%FDl%FFD?&Itemid=191

 

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Chanukah: 8 Nights of Light, 8 Gifts for  the Soul, Inside Time, The Book of Our Heritage, GÖZLEM’den – El Gid Para El Pratikante, Yahudilik Ansiklopedisi, Sidur kol Yaakov, Teilim/Zebur  kitaplarından, “Haftanın Peraşası grubunun 5768/2007 Hanuka Özel kitapçığından, www.aish.com, www.morashasyllabus.com, https://encyclopedia.ushmm.org/content/en/article/king-christian-x-of-denmark sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

 

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün