WEB´DEN SEÇMELER

•Düşünün ki yine bu dizi ile birlikte, Türkiye´de yaşayan geniş toplum kesimleri, ilk kez Ladino ile tanıştı.Bu nasıl bir ülkede yaşadığımızı göstermiyor mu? Varlık Vergisi gibi izi hiçbir zaman silinmeyecek olan bir tarihsel utançla hala yüzleşmemişken, bir sulh ceza hakimi “Yahudi” kelimesini hakaret saydı. Üstelik büyük bir beğeni ile popülerleşen Kulüp dizisi oynarken... Mehmet Altan – www.platform24.org

İzak BARON Diğer
24 Kasım 2021 Çarşamba

 

KULÜP’e DAİR - II

 

  • Osmanlı'dan günümüze Türk Yahudileri | "Kulüp dizisi bizim için çığır açıcı"

İstanbul’un en büyük sinagogu Neve Şalom’la bitişik olan müzede, 500. Yıl Vakfı Başkanı Silvyo Ovadya Türkiye’deki Yahudilerin tarihini ve kültürünü DW Türkçe’ye anlattı.

Kulüp dizisine danışmanlık hizmeti veren Mois Gabay ve Yahudi toplumunun 74 yıllık gazetesi Şalom’un yayın koordinatörü Virna Banastey de Türkiye’de Yahudi olmayı kendi hayatlarından örnekler vererek aktardı.

https://www.youtube.com/watch?v=oWefVI2MEX8

  • İşte kulüp dizisinin gerçek hikayesi ! Ladinodan Sabetayistlere, Musevilerden azınlıklara...

Aslı Öymen, 1942 varlık vergisi, 1955 6-7 Eylül olaylarını konukları Deniz Alphan ve Mois Gabay ile konuşuyor ve bilinmeyenlerin perdesini aralıyor.

https://www.youtube.com/watch?v=-ONfKrIvrv0

  • Kulüp Dizisinin hatırlattığı acı gerçekler. Türkiye'de Yahudi olmak

Netflix'te yayınlanan KULÜP dizisi, milyonlarca kişi tarafından izlendi ve beğenildi. Türkiye'de ilk kez, Yahudi kültürü bir dizide baş roldeydi. Hikayenin kahramanlarıyla, bir çok kişi Türkiye'de yaşayan, ama yok olmaya yüz tutmuş kültürleri tanıdı ve "fark etti". Türk Yahudilerinin hayatına da ayna tutan dizi, o dönem yaşanan acıları da hatırlattı. Yıllar sonra şimdi Türkiye farklı renklerini, farklı kültürlerini, farklı dinlerden insanları yeniden keşfe çıktı. Türkiye'de Yahudi olmayı ve yıllar önce yaşanan travmaların bugüne nasıl yansıdığını Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas ile konuştuk.

https://www.youtube.com/watch?v=ec47PGcx7_k

  • Sefarad Kültürü - Forti Barokas (Deniz Kilislioğlu)

https://www.youtube.com/watch?v=Yiw0C34840E

  • "Kulüp" ve Türkiye Yahudileri | Konuşmadıklarımız – Marsel Russo

https://www.youtube.com/watch?v=jjYHJfW0wgs

  • Netflix dizisi Kulüp: Dönemin şahidi Viktor Apalaçi anlattı

https://www.youtube.com/watch?v=EtyNu-yVdeA

  • "Kulüp": Gayrimüslim azınlıkların temsili

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi ve Medyascope ortaklığında hazırlanan “Nasıl Bir Dünya? Nasıl Bir Türkiye?”de bu hafta, Pelin Oğuz konukları Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Ozil ve İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Aktar ile Kulüp dizisi üzerinden Türkiye'de gayrimüslüm azınlığın temsili ve gayrimüslim azınlık açısından dizide işlenen dönemin şartları üzerinde durdu. #Kulüp #Netflix

https://www.youtube.com/watch?v=IvVKE8W6VmM

  • Dijital Saat / Bizi Kulüp'e Çeken Ne? – Karel Valansi/Zehra Çelenk

https://kisadalga.net/haber/detay/dijital-saat-bizi-kulupe-ceken-ne_18732

  • Bir Netflix dizisinin düşündürdükleri: Bir zamanlar farklılıklarımız zenginliğimizdi; sıradanlaştıkça fakirleştik – Naci Koru

AK Parti’nin ilk döneminde bu ayrımcı uygulamaların son bulacağı konusunda çok olumlu gelişmeler oldu. Azınlık mensuplarının da ülkenin “asli üyeleri” olarak görülen gruptan hiçbir farkı olmadığına inançları yükselmeye başlamıştı. Yöneticilerimizin de yaptıkları açıklamalar bu yöndeydi. Mutlu yıllardı o yıllar. Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun bu yöndeki söylemlerini de burada zikretmek isterim. Bir keresinde İstanbul’da Musevi Cemaati tarafından düzenlenen bir törene bakanlığımızı temsilen beni görevlendirmişti Ahmet bey. Bu vesileyle Cemaat mensupları ile bir gün geçirdim. Düzenlenen törende bir de konuşma yaptım. Sonra Cemaat üyeleri ile bir yemekte bir araya geldim. Musevi Cemaat lideri ile sohbet ederken, “gençlerinizi diplomat olmaya teşvik ederseniz ne iyi olur, biz de güç kazanırız” demiştim. Beni tebessümle karşılamıştı başkan İbrahimzadeh. Ancak, o güne kadar olmadığı gibi, sonraki yıllarda da diplomat olmak için başvuran Musevi bir genç olmadı hatırladığım kadarıyla. Sanırım bugün de yok.

https://www.nacikoru.com/bir-netflix-dizisinin-dusundurdukleri-bir-zamanlar-farkliliklarimiz-zenginligimizdi-siradanlastikca-fakirlestik/

  • Evini arayanların Kulüp’ü – Ayşe Acar

Mumlarını yakarak Şabat duası ettiği, nakışlı örtüsünü kaldırarak orucunu açtığı hapishaneyi evi yapmış Matilda. Af nedeniyle hapisten çıktıktan sonra, yeni bir hayat kurmak üzere İsrail’e gitmeye karar verir. Bundan 17 yıl önce kendisine yeni doğmuş kızını emanet ettiği David’i ziyaret ederek, yolculuk için gerekli evrakları toplamaya çalışır. David onu vazgeçirmek ister. Der ki “400 yıldan fazla olmuştur. Burası evimizdir. Vatan yahu!”.

https://t24.com.tr/yazarlar/ayse-acar/evini-arayanlarin-kulup-u,33166

  • Jak Esim: 'Kulüp' dizisinden sonra herkes bizim şarkılarımızı paylaştı

“Bu müziğin en az 500 yıllık bir tarihi var. Kökleri, 1492’de İspanyol Engizisyonundan kaçan İspanyol Yahudileridir. Bunlar İspanyol Yahudilerinin yüzde 30’unu teşkil ediyor, yüzde 70’i orada kaldı, dinlerini değiştirmek zorunda kaldılar. Hatta dönemin hahambaşısı bile orada kalmayı tercih etti. İspanya’dankaçanlar çok dindar Yahudilerdi, İspanya’nın en dindar Yahudileriydi. Hiçbir şekilde Hıristiyanlığı kabul etmeyenler yani. Çünkü kalanların önemli bir kısmı Hıristiyanlığa döndüklerini söyleseler de gizli biçimde kendi dinlerini yaşamaya devam ettiler, tabii zaman içerisinde asimile oldular. Ancak göç edenler, dinlerini, geleneklerini gizli yaşamayı da kabul etmeyecek denli dindar olanlardı, her şeylerini orada bırakarak kaçtılar. Önemli bir kısmı Osmanlı’ya sığındı, bir kısmı Doğu Avrupa’ya, bir kısmı Kuzey Afrika’ya… Tabii beraberlerinde de kendi kültürlerini taşıdılar. Sefarad müziği de o toplumun müziği, 15. yüzyıl döneminin İspanyol müziğini de taşıdılar beraberlerinde. Endülüs’ü, müzikte ilk çok sesliliği içinde barındıran romansları ve geleneklerine olan bağlılıklarından dolayı bunu günümüze kadar getirdiler. Tabii bu arada toplum, etkileşmiş olduğu toplumlardan da bir takım şeyler aldı, hem dilde, hem müzikte ve özgün bir hale büründü Sefarad müziği.”

https://www.gazeteduvar.com.tr/jak-esim-kulup-dizisinden-sonra-herkes-bizim-sarkilarimizi-paylasti-haber-1542133

  • Karımın Musevi olmasından dolayı ayrı bir ilgiyle izledim Kulüp’ü- Mehmet Aksel

Televizyon karşısında seyretmeye alışık olduğum (kafamı boşaltan) yapımlara göre daha yumuşak bir akışı var diye özetleyebilirim diziyi. Oyuncuların çoğu iyiydi (anladığım kadarıyla) ama Gökçe Bahadır’ı çok gerçekçi buldum, tebrik ederim.

Yabancı dizilerde bile Yahudi gelenek göreneklerine dikkat eden (zaten içinde yaşayan) biri olarak kıvamı da çok dozunda buldum. Hatta çok alışık olduğum ve saygı duyduğum geleneklerin daha geniş kitlelere (ve tabii ki bugünkü genç nesile) bu yumuşaklıkta ulaşmasından dolayı da çok mutlu oldum.

Diziyi, özellikle Yahudi toplumu açısından yabancı yapımlarda çokça karşılaştığım ‘uç yaşamlar‘ı (her iki tarafa da) gösterme merakı olmadığı için ve aynı zamanda Türk yapımlarında ise (ve ne yazık ki gündelik hayatta) bugüne kadar hiç görmediğim bir gerçeklik, açıklık ve tatlıkta anlatmasından dolayı ise çok sevdim.

Vergilere, Aşkale’ye, eylül ayına hiç dokunmadan yazıyorum bu düşüncelerimi. Ne bilgim müsait, ne  de haddim. Ama koleksiyonumda 1940’lardan olan bir İstanbul Telefon Rehberi var ki oradaki kişilerin yarısından çoğunun gayrimüslim olduğunu görünce, ne yalan söyleyeyim, içi acıyor insanın.

Umuyorum akıllanırız.

https://www.diken.com.tr/uretmenin-ve-yasamanin-keyfi/

  • İzlemedim ama hayranım! – Şirin Sever

 

https://www.posta.com.tr/yazarlar/sirin-sever/izlemedim-ama-hayranim-2401734

  • "Bu kez karakterler de, hikayeler de sahici" – Vartan Estukyan

“Yahudi toplumuna bakarsak, Ladinonun güncelliğini yitirmesiyle sadece Türk Yahudileri değil, dünyadaki tüm genç nesil Yahudiler günlük hayatta kullanabilecekleri başka dilleri öğrenmeye başladı. Ladinoyu öğrenen ve konuşanlar da haliyle azaldı tabii. El Amanaser gazetesi var, Şalom’un Ladino dilinde basılan ve çok sevdiğim, değerli bir eki. Dünyadaki ayakta kalan, tek Ladino gazetesi olan El Amanaser, İstanbul’da basılıyor. Bir avuç insanın emeğiyle kaç yüz yıllık bir dil yaşatılmaya çalışılıyor. Bir yandan gurur verici, öte yandan üzücü. Bu açıdan da dizide Ladinoyu geniş kitlelerin duyması, merak etmesi dilin ve müziğin arşivlemesi için çok önemli.” – Riva Hayim

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/26418/bu-kez-karakterler-de-hikayeler-de-sahici

  • Kulüp’te son tango – Mehmet Altan

Düşünün ki büyük bir özen ve estetik dikkat ile gerçekleştirilen ve Netflix'te yayınlanan Kulüp dizisi ile ilk kez İstanbul'daki Sefarad Yahudi cemaati ana akım sayılabilecek bir yayın organında görünür oldu.

Bu normal mi?

Düşünün ki yine bu dizi ile birlikte, Türkiye'de yaşayan geniş toplum kesimleri, ilk kez Ladino ile tanıştı.

Bu nasıl bir ülkede yaşadığımızı göstermiyor mu?

Varlık Vergisi gibi izi hiçbir zaman silinmeyecek olan bir tarihsel utançla hala yüzleşmemişken, bir sulh ceza hakimi “Yahudi” kelimesini hakaret saydı.

Üstelik büyük bir beğeni ile popülerleşen Kulüp dizisi oynarken...

http://platform24.org/yazarlar/5094/kulup-te-son-tango

  • Kulüp dizisinin düşündürdükleri - Melike Karaosmanoğlu

Dizinin İstanbullu Sefarad Yahudilerine dair kültürel bilgilerle donatıldığı su götürmez bir gerçek. Bu açıdan çok takdir topladı; çünkü detayları bir bilene sormuşlar. Üstenci bir yaklaşım takınmayıp, sürekli kendini tekrar eden ulusal kimliğin dışında bırakılmış “kötülüğün kaynağı” azınlık tiplemelerini yaratmak yerine direkt olarak Yahudi toplumundan oyuncular, danışmanlar seçmişler. Bu özenli çalışma diziye doğallık ve açıkçası duygusallık katmış.

https://marksist.org/icerik/Kultur/16898/Kulup-dizisinin-dusundurdukleri

  • Ses veremeyenin sesi olmak: Kulüp – Zehra Çelenk

Olaylar örgüsü bu minvalde ilerlerken ana karakterler aracılığıyla İstanbul’da yaşayan Sefarad Yahudileri; ilk kez ve çok katmanlı karakterler aracılığıyla hayatımıza giriyor. Karakterlerin kendi aralarında konuştukları Ladino dilinden Şabat sofralarına, Varlık Vergisi’nin mahvettiği hayatlardan gayrimüslimlerin dehşetli bir acımasızlıkla mahkum edildiği ekonomik ve sosyal ölüme değin, yakın tarihimizin pek az bilinen bir sayfası, cesaretle ve dürüstçe açılıyor. Açıkçası bu diziden önce çoğumuzun ne bu dilden haberi vardı, ne bu insanların gerçekte neler yaşadığından. “Kulüp”ün en büyük başarılarından biri bu: Bir dili, bir kültürü ve aynı zamanda acımasızca gözden gizlenmiş bir acılar tarihini görünür kılmak, ses veremeyenin sesi olmak.

https://www.gazeteduvar.com.tr/ses-veremeyenin-sesi-olmak-kulup-makale-1542490

  • Mağdurdan faile, kulübeden Kulübe… - Foti Benlisoy

Hal böyle olunca, gayrimüslimler olumlu tipler olarak temsil edildiklerinde dahi onlardan bir nevi “Tom Amca” olmaları beklenir. Tom Amca malum, Harriet Beecher Stowe’un Tom Amca’nın Kulübesi’nde, romana adını veren siyah köledir. Aslında kölelik karşıtı bir romana ismini vermiş olsa da, “Tom Amca” tabiri zaman içerisinde yerini ve haddini bilen, yumuşak başlı, uysal, sadık, efendisine karşı sempatik ve iyiliksever siyahları tarif etmek için kullanılır olur. İşte beyaz perdedeki gayrimüslimler de genellikle birer “Tom Amca” olarak çıkarlar karşımıza. Oysa Matilda “Tom Amca” olmayı, Türkiye sinemasında “olumlu” gayrimüslim temsillerine has “iyi mağdur” gibi davranmayı kabul etmiyor. Kendisine ve ailesine karşı yapılan haksızlık karşısında başını eğmekle yetinmiyor, eyleme geçiyor. Kulüp, kendi kaderine sahip çıkan, böyle güçlü bir kadın figürüyle geleneksel gayrimüslim temsillerinin ötesine doğru devasa bir adım atıyor.

https://t24.com.tr/k24/yazi/magdurdan-faile-kulubeden-kulube,3457

  • Tayfun Atay@ataytayfun

Tam da Kılıçdaroğlu'nun "Hesaplaşma" tartışmasının gündeme gelmesinin arifesinde yazmıştım memleketin en hayati hesaplaşma meselesine ilişkin bu yazıyı, #KULÜP dizisi üzerine...

Tam metin olarak burada paylaşıyorum (lütfen diziyi izledikten sonra okuyun!):

https://drive.google.com/file/d/1-mLv7rUAheg_YWnoeHXU4bKfsBWMHbAz/view

https://twitter.com/ataytayfun/status/1460870331627970562

  • Kulüp'ten 35 yıl önce – Tuğrul Eryılmaz

 

Herkes gibi benim de bayılarak izlediğim Kulüp dizisinden tam 35 yıl önce biz de YeniGündem dergisinde, Türkiyeli Yahudiler kapağı yapmıştık, diziyi seyrederken o günler geldi aklıma.

"1986'da, bir sürü insan öldü Neva Şalom patlamasında. Bir şey yapmamız lazım ama nasıl yapacağız, hikâye işlendi. Orada işte gazeteci kıvraklığı devreye giriyor; 'Çocuklar Türkiyeli Yahudiler diye bir kapak yapalım, biz bunu yetiştirebiliriz' dedim. (...) Yaptık, dergi pazar günü çıkıyordu, pazartesi işe bir gittik, telefonlar susmuyor, kıyamet kopuyor, 'dergi  bitti, gönderin' diye. Normal olarak 10 bin satıyoruz, 25 bin satmış ve bitmiş. (...) Ne hamaset gerekiyor, ne sulu zırtlak bir şey, neyse o."

(68'li ve Gazeteci, Asu Maro, İletişim Yayınları, 2018)

https://t24.com.tr/yazarlar/tugrul-eryilmaz-duzeyli-magazin/bebek-cihangir-karakoy-yine-taksim-ilk-yardim-da-medyada-da-helallesme-onerileri,33186

 

  • Takılan tweetler

 

  • Oğul Tuna@sogultuna

İsrail'in onuncu cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'in (@PresidentRuvi) babası Prof. Yosef Yoel Rivlin bir Şarkiyatçıymış ve 1936'da Kur'an'ı İbraniceye tercüme etmiş.

Fotoğraftaki nüsha Taşkent'teki Hazret-i İmam Külliyesinden. Paylaşan İsrail'in Taşkent elçisi @ZbenHillel

https://twitter.com/sogultuna/status/1460017736545816578

  • bir vakitler Edirne...@birvakitler1

Bu kez bizleri soluk karelerin Edirne'sine buyur eden, Laurence ve Ayşe Gürsan Salzmann oluyor...

Kaleiçi sokaklarında, bir eski zaman masalından yadigâr anılarla karşımıza çıkan, kimi zaman Büyük Sinagog'un yanı başındaki Midraş binasının kapısında Hayim Abravanel...

Kimi zaman muayenehanesinin balkonundan bizleri selamlayan Dr. Yasef Bayar oluyor...

https://twitter.com/birvakitler1/status/1459892247919484930

  • ivo molinas@basyazar

Cumhuriyet,Kılıçdaroğlu’nun bile helalleşeceği Varlık Vergisi’ni bugün savunmaya çalışmış.Yazıklar olsun.Gitsinler o dönemin İstanbul Defterdarı olan Faik Ökte’nin ‘Varlık Vergisi Facia’sı kitabını okusunlar..

https://twitter.com/basyazar/status/1462362981065441283

  • Cumhuriyet’te Varlık Vergisi savunması: “Ekonomiye nefes aldırmak için bir defalık alındı”

Cumhuriyet gazetesinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin geçmişiyle ilgili olarak helalleşilecek konular arasında saydığı Varlık Vergisi’ni savunan bir yazı yayımlandı. Yazıda verginin uygulamasındaki hak ihlalleri “dönem savaş dönemidir, hataların olması ve bunların denetiminde yaşanan sorunlar o yıllar için oldukça normaldir” ifadeleriyle mazur gösterildi. CHP de “olayların doğrusunu halka anlatmazlarsa, yapılan özürler, tarihi yalanlarıyla kirletmek isteyen belli kesimlerin elinde, gerçek tarihi değiştirmenin birer argümanı haline gelir” denilerek uyarıldı.

https://serbestiyet.com/haberler/cumhuriyette-varlik-vergisi-savunmasi-ekonomiye-nefes-aldirmak-icin-bir-defalik-alindi-75877/

  • Suna Yildizoglu@SunaYildizoglu

Dünyadaki halkın arasında bu Yahudi düşmanlığın sebebini merak edip araştıran var mı acaba? Yoksa hep ezbere dayalı yaşayan amipler mi bunlar?

https://twitter.com/SunaYildizoglu/status/1462261081787744258

  • önder kaya istanbul gezgini@onderkayaistan1

Halk ekmek şüphesiz 1970'lerden beri özellikle dar gelirli İstanbullu aileler açısında büyük kıymet taşıyan önemli bir müessese. Fabrika arazisi bir zamanlar İstanbul'un en büyük Yahudi mezar alanlarından birinin üzerine konulmuştur. Bu alandan günümüze sadece sokak adı kalmıştır

Maşatlık genellikle Yahudi mezarlıkları için nadiren de Hıristiyan gömü alanları için halka arasında kullanılan bir kavram. Halk ekmeğin altındaki sokak "Meşatlık" adını taşıyor. Bir zamanlar bu alanda İstanbul'un ilk hahambaşıları gömülüydü.

https://twitter.com/onderkayaistan1/status/1462273555392086022

  • Akhisar Press Haber@akhisarpress

İslam Devletlerinde Hahamlar Birliği Başkanı Mendy Chitrik, Akhisar’da bulunan Musevi Mezarlığı ile ilgili blogunda; “Bir Yahudi Mezarlığına bu kadar onurlu bir şekilde bakıldığını sık sık görmüyoruz. Aferin Akhisar Belediyesi” paylaşımında bulundu.

https://twitter.com/akhisarpress/status/1462107479748263943

  • Remzi Çetin@remzzicetin

Hep söylerim:

İsrail’in, Türkiye’den doğru ve sağlıklı bir şekilde anlaşılamamasının önündeki en büyük engellerden biri de Türk medyasıdır. İsrail-Hamas çatışması hakkında kamuoyu, doğru bilgilenemiyor ve medyanın soruna yönelik çözüm üretimi de sıfır.

Sadece, hamaset ve slogan.

https://twitter.com/hayeytan/status/1462389640686673929

https://twitter.com/remzzicetin/status/1462469721564004352

 

  • Ağa Takılanlar Öneriyor
  • Türkiye’de “casusluk” suçlamasıyla tutuklanan ve serbest bırakılan İsrailli çift yaşadıklarını anlattı: “Eve sağ salim döneceğimi düşünmemiştim”

https://medyascope.tv/2021/11/19/turkiyede-casusluk-suclamasiyla-tutuklanan-ve-serbest-birakilan-israilli-cift-yasadiklarini-anlatti-eve-sag-salim-donecegimi-dusunmemistim/

  • Casusluk oyununun faydaları: Tutuklanıp bırakılan İsrailli çift sayesinde büyükelçiler geri dönebilir – Enis Aydın

https://serbestiyet.com/haberler/casusluk-oyununun-faydalari-tutuklanip-birakilan-israilli-cift-sayesinde-buyukelciler-geri-donebilir-75721/

  • İsrailli çiftin serbest bırakılması Ankara-Tel Aviv ilişkilerini artırdı: ‘Kriz fırsata dönüştü’ – Turan Salcı

“Belki umulan olur büyükelçiler tekrar atanır da ilişkiler tekrar normale döner. İsrail, bölgede tek demokratik laik ülke olan Türkiye ile dost kalmayı her zaman tercih etmiştir. Ancak son 5-6 yıldır bu ilişkiler son derece bozulmuştu. Tekrar düzelme yoluna girecek gibi görünüyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin Ortadoğu’nun güven ve istikrarına da yardımcı olacağı vurgulandı. Buna göre bu ilişkilerin iyi olmasını Türkiye tarafı da artık istiyor durumuna geldiğini gösteriyor. Dolayısıyla birçok ülke ile ilişkileri iyileştirme sürecine İsrail de girmiş gibi görünüyor. Ancak İsrail, Türkiye’de çok hassas bir konumda. Özellikle Ak Parti tabanının bakış açısı bağlamında, İsrail’e Birleşik Arap Emirlikleri’ne olduğu kadar bir sempati ile bakılmayacağını da biliyoruz.” – İvo Molinas

https://tr.sputniknews.com/20211120/israilli-ciftin-serbest-birakilmasi-ankara-tel-aviv-iliskilerini-artirdi-kriz-firsata-donustu-1050988280.html

  • Sözde casuslar – İsmail Saymaz

MOSSAD'ın turist kılığında Çamlıca Kulesine ajan göndererek Erdoğan'ın konutunun fotoğrafını çektireceği varsaymak, bizi de dünyayı da salak yerine koymaktır.

Uydular ne güne var?

Güvenlik görevlileri hangi istihbarat deneyimiyle casus enseliyor?

Google Translate programı ile ajan yakalayan bu arkadaşları Çamlıca Kulesi'nde heba etmeyelim. MİT'te zehir hafiye kadrosuna alalım.

Kaldı ki, dünyanın uygar ülkelerinde devlet başkanlarının evi bilinir ve fotoğraflanır. Böyle olmasını istemiyorsanız Çamlıca Kulesi'nin Erdoğan'ın konutuna bakan cephesini seyre kapatırsınız, olur biter.

Gülünç geldi değil mi?

Üçüncü dünyaya hoşgeldiniz!

Türkiye'de casusluk suçlaması ayağa düşeli çok oldu.

İsrailliler ilk değil.

https://halktv.com.tr/makale/sozde-casuslar-653330

  • İsrail diplomasisinin üst düzey ismi yazdı: “Türkiye ile İsrail yakın gelecekte müttefik olabilir"

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/israil-diplomasisinin-ust-duzey-ismi-yazdi-turkiye-ile-israil-yakin-gelecekte-muttefik-olabilir-1885725

  • ‘İsrailli turist krizine 'Teşkilat' adlı dizinin yarattığı algılar sebep olmuş olabilir' – Ceyda Karan

“İsrail ile Türkiye arasında aslında hiçbir sıkıntı yok. Petrol arama veya doğal gaz konuları Türkiye ile ilgili şeyler değil. Türkiye, Yunanistan ile kapışmak veya kendi iç politikasında kullanmak için herkesle 'delikanlıyım, yaparım’ havasında. Ama karşı karşıya geldiklerinde herkes çok düzgün konuşuyor. Onlar Türk halkı için yapılmış yayınlardı, itimat etmemek lazım. İsrail devleti henüz ortada yokken bile Türk Yahudileri 530 senedir Türkiye’de yaşıyor. Bu en önemli köprülerden bir tanesidir. Bu ilişkilerde hiçbir kimsenin bir sıkıntısı yok. Varlık vergisi gibi şeyler var. Ama Türk Yahudileri bunu kullanmamayı tercih ettiler. Yaşamayı seçtiler. Varlıkla ilgili konularda bir tek son hafta Kulüp dizisinde kullanıldı. Bu bir hoşluktu. Onun ötesinde ortada bir şey yok. Bundan sonra da olmayacak. Çünkü aşağı yukarı çok benzer kültürlerde iki milletiz. Yemeklerimiz, içkilerimiz çok benzer. İsrail’de de Türkiye’de de rakı içiliyor. Müzik birebir aynı. Kıyafetler benzer. Ne alıp veremediğimiz var ki kavga edeceğiz. Filistinliler için mi? İki komşu üçüncü komşu için kavga ediyoruz. Türkiye, Filistinlilerin halklarını korumak istiyorsa İsrail ile iyi geçinmesi lazım. Yoksa uzaktan söyleyerek kimse kimsenin lafını dinlemeyecek. Ama el birliğiyle düzeltelim dense buradakiler de yapmaya hazır aslında.” – Rafael Sadi

https://tr.sputniknews.com/20211119/israilli-turist-krizine-teskilat-adli-dizinin-yarattigi-algilar-sebep-olmus-olabilir-1050995263.html

  • Casuslarsa niye bırakıldılar, değillerse niye teşekkür ediyorlar? – Taha Dağlı

“Bunlar casuslarsa niye serbest bırakıldılar, şayet casus değillerse neden İsrail teşekkür ediyor” sorularının cevabı bunlardır.

Yani Türkiye kimseyi casus diye tutuklamadı, casusluk şüphesiyle tutuldular.

Kimseyi de casus olmasına rağmen serbest bırakmadı.

İsrailliler öyle ya da böyle bir suça bulaştılar.

Türkiye isteseydi bunu sonuna kadar tutardı.

Ama İsrail’in diplomatik gayretlerine itimat edildi.

İsrail’in sunduğu veriler eşliğinde çiftin casus olmadığı ve casusluk amacıyla bu suçu işlemedikleri kanaatine varıldı.

O nedenle de İsrail teşekkür ediyor.

İsrail’in teşekkür telefonlarının nedenleriyle devam edelim.

İsrail-Türkiye ilişkileri öyle ya da böyle normalleşme sürecine girmeli.

İsrail bunun farkında. Türkiye de öyle.

Bölgede eski husumet defterleri bir bir kapanıyor, yeni sayfalar açılıyor.

BAE, Esed rejimiyle, Türkiye ile barışırken; Türkiye Mısır’la yakınlaşırken, İsrail ile Türkiye’nin de gerginlikleri aşması gerek. Bu Ortadoğu’daki yeni denklemin, olmazsa olmazları arasında.

https://www.haber7.com/yazarlar/taha-dagli/3163838-casuslarsa-niye-birakildilar-degillerse-niye-tesekkur-ediyorlar

  • Sıra Dışı Bir Güzellik Yarışması: Miss Holokost’u Kazanan 86 Yaşındaki Selina Steinfield

https://listelist.com/miss-holokost-guzellik-yarismasi/

  • Yahudi soykırımı, İsrail’in çıkmazları, azınlık olmak – Murat Türker

https://m.bianet.org/biamag/tarih/253589-yahudi-soykirimi-israil-in-cikmazlari-azinlik-olmak

  • Çalışma kampları sadece Almanya’da değilmiş: Erzurum-Aşkale – Sinan Eskicioğlu

https://www.ocakmedya.com/calisma-kamplari-sadece-almanyada-degilmis-erzurum-askale/

  • Trakya olaylarını yeniden hatırlamak - Dr. YÜKSEL NİZAMOĞLU

https://serbestgorus.com/2021/11/trakya-olaylarini-yeniden-hatirlamak/

  • İngiltere, Hamas’ı neden terör örgütü olarak sınıflandırdı? - Husam İtani

Son araştırmalar, üç büyük İngiliz partisinde (Liberal, İşçi ve Muhafazakar Parti) yüzde 32 ila 40 arasında değişen bir Yahudi karşıtı atmosferin olduğunu gösteriyor. Bu sonuç, eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in Filistinli örgütlerle bağlantıları nedeniyle antisemitizm suçlamalarının hedefi olması arka planında geliyor. İngiltere’de Yahudilere yönelik saldırılara katılanlar, ülkenin demografik kesimlerinin tüm bölümlerinden geliyor.

Müslümanlar ve Araplar arasında, İsrail hükümetlerinin, Siyonizm ve Yahudilik kavramları ile uyguladığı -kendilerini Filistin davasının destekçileri olarak belirten insanlar için genellikle bir tuzağı teşkil eden- müdahale nedeniyle, Yahudi karşıtı görüşlerin dile getirilmesi veya tehdide varan sözlerin sarf edilmesinin ardından yaşanan fiziki saldırıların sayısının arttığı belki de istatistiksel bir gerçektir.

Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas, Filistinlilerin önemli bir kesimi tarafından şehri yönetememek, sakinlerini işsizliğe ve yoksulluğa itmek, Filistin davasının bağımsızlık ve İsrail işgalinden kurtuluş hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak proje kapsamında herhangi bir siyasi ufka sahip olamamakla suçlanıyor. Bu suçlamalarda, bir yanda Müslüman Kardeşler diğer yanda İran rejimi ve emperyal planları ile bağlantılı olan doğası ve geçmişi ile ilişkili büyük sorunlardan da bahsedilmiyor.

İsrail’in, Filistinlilerin bağımsızlık ve uluslararası saygın bir yer edinmek için verdikleri tüm haklı mücadelelerinin kasıtlı olarak aşağılanması ve Filistin davasını Hamas’a indirgenmeye dayalı tutumunu tüm uluslararası platformlarda sürdürmeye yönelik diplomatik çabaları da bu konuda etkili oldu.

https://turkish.aawsat.com/home/article/3314296/i%CC%87ngiltere-hamas%E2%80%99%C4%B1-neden-ter%C3%B6r-%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC-olarak-s%C4%B1n%C4%B1fland%C4%B1rd%C4%B1

  • Struma'nın lanetlileri – Mehmet Bozkurt

Musa’nın çocukları endişeyle güverte beklerken, bir umut, rıhtımda onları bekleyen İstanbullu soydaşlarını görüyoruz. Ve güverteden bir ses yükseliyor:

“Ben Ortaköylü Recina’nın yeğeniyim! Bırakın geleyim!”

Ortaköylü Recina mı? Anadan, babadan, atadan yüzlerce yıllık İstanbullu bir sefarad. Hikayesi hüzünlüdür.

Ben onun hikayesiyle Şalom gazetesinde rastlaştım. Recina, yeğeninin Struma’da olduğunu öğreniyor. Benim bildiğim onun anlattıklarıdır:

Bir tepsi “börekitas” yapıyor yeğeni için. Gemiye götürüyor. Görevliler almıyor. Recina inat. Her gün börek yapıyor. Rıhtımdakileri aşamadığı için bu defa kiraladığı kayıkla gemiye yanaşmayı deniyor. Yanaşıyor da ama görevlileri ikna edemiyor. Tepsi elinde evine dönüyor ve her defasında Ortaköy’de evinin sokağında yere çöküp ağlıyor. Şalom’dan okuyorum: “O börekler geri geldi ama kimse yiyemedi çünkü Tiya Recina’nın gözyaşları ile ıslanmıştı…”

https://haber.sol.org.tr/yazar/strumanin-lanetlileri-318842

  • Kenaan Ülkesi'nin Parıldayan Kenti: AŞKELON (Bir Acemi Yolcu)

https://www.biracemiyolcu.com/post/kenaan-%C3%BClkesi-nin-par%C4%B1ldayan-kenti-a%C5%9Fkelon

  • Bir Yahudi Hikayesi...- Hülya Aytekin

https://www.bursahaber.com/bir-yahudi-hikayesi-makale,21861.html

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün