ŞARKI ŞABATI (ŞABAT ŞİRA)

Nazlı DOENYAS Kavram
29 Ocak 2021 Cuma

Şabat Şira ve Benzersiz Kadınlarımız

Her gün sabah dualarında okunan Denizin Şarkısı- Şirat Ayam; Tanrı’nın, nasıl mucizevi şekilde Kızıldeniz’i ikiye ayırarak İsrailoğulları’nın geçmesini sağladığını ve onlar karaya ayak basar basmaz, peşlerinden gelen Mısırlıların üzerine denizi tekrar kapadığını ve bu şekilde Halkı’nı kurtardığını anlatır.

Şirat Ayam, sabah dualarında Sidur kitabından okunur. Buna ek olarak yılda iki kere direkt Sefer Tora’dan okunur. Birincisi; Kızıldeniz’in yarılış ve şarkının yazılış yıldönümü olan- Pesah’ın yedinci günü. İkincisi ise bu yıl 30 Ocak Cumartesi gününe gelen Şabat Şira günü.

Kadınlar ve Şirat Ayam

Şirat Ayam’ın aslında erkek ve kadın olarak iki versiyonu bulunur. Moşe Rabenu ve İsrailoğulları kendi şarkılarını söyledikten sonra, Miryam, tefi eline alır ve bütün Yahudi kadınları onu tefler ve danslarla takip eder. Erkekler şarkılarında, kurtuluşun mutluluğunu ve daha mükemmel bir kurtuluş özlemlerini dile getirir. Fakat bir şey eksiktir, eksik olan ise sadece bir kadının şarkısının tamamlayabileceği bölümdür. Miryam ve Yahudi kadınları, tefler eşliğinde Şirat Ayam’a sadece kadınlara özgün, benzersiz bir inanç duygusu ve yoğunluğu getirir.

" ... Peygamber Miryam, tefi eline aldı ve tüm kadınlar onun ardından tefler ve danslarla çıktılar." (Şemot 15:20)

Peki, Miryam çölün ortasında tefleri nereden buldu?

Mısır'daki acımasız esaret günlerinde bile Miryam, kurtuluşun geleceğine ve milletinin bunu şarkılarla ve teflerle kutlayacağına o kadar inanır, bundan o kadar emin olur ki, bu inancıyla Mısır’dan çıkarken yanına tefler ve davullar almayı ihmal etmez.

Miryam, derin inancıyla, acıyı ümide dönüştürmeyi ve hayatı canlandırmayı başarır. Umutsuzluğa teslim olmak yerine, tefleri alıp, Tanrı'ya güvenmek gerektiği mesajını verir.

Kadın Peygamber Devora

Beşalah peraşasında Peygamber Miryam, derin inancıyla, acıyı ümide dönüştürmeyi ve hayatı canlandırmayı başarır. Umutsuzluğa teslim olmak yerine, tefleri alıp, Tanrı'ya güvenmek gerektiği mesajını verir.

Beşalah peraşasının aftarası-Vataşar Devora’da (Şofetim 5:1-31) ise Yahudi tarihine yön veren başka iki etkili kadın; Devora ve Yael’den bahsedilir.

R.Joseph Telushkin Peygamber Devora’nın önemini şöyle ifade eder:

“Tora’da sözü geçen büyük kadınların çoğunun ya büyük bir adamla evli ya da onlardan birinin akrabası olduğunu görürüz. Sara, öncelikle Avraam’ın karısı ve Miryam da Moşe Rabenu’nun kız kardeşi olarak bilinir. Yahudi halkını Aman’ın soykırım girişiminden kurtaran Ester bile danışmanı ve kuzeni Mordehay tarafından yönlendirilir. Bu geleneğin nadir bir istisnası, belki de Tora’nın en büyük kadın figürü olan Peygamber ve hâkim Devora'dır.

Tanah’ta Devora’dan bahsedilmesi yalnızca kendi liyakatleri sayesindedir. Onun kişisel hayatı hakkında bildiğimiz tek şey kocası Lappidot'un ismidir. Kutsal Kitap, “O sırada İsrail’i Lappidot’un karısı Peygamber Devora yönetiyordu.” olarak kaydeder “Devora palmiye ağacının altında otururdu... Ve kendisine gelen İsrailoğulları’nın davalarına bakardı. (Hakimler 4: 4-5).

Devora'nın zamanında, İsraillilerin Kenaan'a girmesinden yaklaşık yüzyıl sonra, kendisinin ve kabilesinin yaşadığı vadi Hasor Kralı Yavin tarafından kontrol ediliyordu. Devora, savaşçı Barak'ı çağırdı ve Tanrı adına on bin asker alıp Yavin'in generali Sisera ve ordusunun dokuz yüz demir savaş arabasıyla Tavor Dağı'nda yüzleşmesini istedi.

Barak'ın Devora'ya cevabı, bu kadim Peygambere gösterilen büyük saygıyı net bir şekilde ifade eder: “Eğer benimle gelirsen, giderim; yoksa gitmem.

"Seninle gelmesine gelirim" diye onaylar Devora, ancak Barak'a yaşadıkları toplumun cinsiyetçiliği hakkında gönderme yapmaktan da kendini alamaz. "Ama böyle bir yol tuttuğun için onurlandırılmayacaksın, çünkü Tanrı Sisera'yı bir kadının ellerine teslim etmiş olacak." (Hakimler 4: 8-9).

Savaş, yağmur mevsimi boyunca gerçekleşir ve Sisera’nın savaş arabaları hızla çamura gömülür. İsrailoğulları tarafından ezilen Hasor’un orduları ağır kayıplar verir. Yürüyerek kaçan Sisera, Kenliler’den Hever’in karısı Yael'in çadırına gelir. Onu sütle uyutan Yael, bir tokmak ile Sisera’nın kafasına çadır kazığı çakarak onu etkisiz hale getirir.

5. bölümde yer alan ünlü ‘Devora'nın Şarkısı’, Kenaanlıların ülkenin büyük bir kısmının üzerinde kurulan mutlak gücünün kırılmasından övgüyle söz eder ve şöyle sona erer: "Tanrı’m, bütün düşmanların böyle yok olsun. Seni sevenlerse bütün gücüyle doğan güneş gibi olsunlar." (5:31).

Gerçek Yahudi zaferinin aslında Sisera'nın ve savaş arabalarının yok edilmesinden çok daha kapsamlı olduğu ise bu olaydan yıllar sonra ortaya çıkar. Talmud'a göre, Yahudi tarihinin en büyük isimlerinden biri olan Rabi Akiva, doğrudan Sisera'nın soyundan geliyordu. Yahudilerin büyük düşmanının soyundan gelen bu büyük Yahudi bilgesi, Yahudilerin uzun zaman önceki Kenaanlı hasımlarına karşı nihai zaferini temsil etmektedir.

Bu zafer iki büyük kadın, Peygamber Devora ve Sisera’yı etkisiz hale getiren Yael sayesinde kazanılır.

Buna Tanrı’ya inancı ve sonsuz umudu temsil eden Miryam da eklendiğinde, Tora’nın her fırsatta Yahudi kadınlarının benzersizliğine dikkat çektiğini görürüz.

Lubaviçli Rebbe, son kurtuluşun eşiğinde olduğumuzu, bu günlerde de en etkili ve dokunaklı şarkıların, en ümit dolu teflerin, en neşeli dansların, yine kadınlarınki olduğunu, günümüzdeki kurtuluşun da, o zamanlarda olduğu gibi, yine erdemli kadınların liyakati ile gerçekleşeceğini belirtir.

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla www.chabad.org, www.ou.org, aish.com, morashasyllabus.com sitelerinden, Tevrat Tora Neviim Ketuvim, Jewish Literacy, Gözlem’in El Gid Para El Pratikante ve Yahudilik Ansiklopedisi kitaplarından derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

 

Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün