Semi Akriş: “Hayata olan bakış açımı bir hikâyeye dönüştürerek resmediyorum”

İki yaşından beri resim çizen Semi Akriş henüz 11 yaşında olmasına rağmen yaptıklarıyla, fikirleriyle ve ortaya çıkarttığı eserlerle yaşıtlarından oldukça farklı bir genç. Kendisini yakından tanımak istedik…

Dora NİYEGO Yaşam
9 Eylül 2020 Çarşamba

Semi Akriş kimdir?

On bir yaşındayım. İstek Kemal Atatürk Lisesinde okuyorum. Bu yıl altıncı sınıfa geçtim. Annem, babam ve kardeşim Ralf’le birlikte dört kişilik bir aileyiz. Böyle güzel bir ailem olduğu için gerçekten çok şanslıyım. Kardeşim henüz çok küçük, çok tatlı ama çok da yaramaz. Bu nedenle bazen onu idare etmekte zorlanıyorum. Galiba hayal ettiğim abi-kardeş ilişkisini yakalamak için onun biraz daha büyümesini beklemem lazım.  

Peki, anne-babanla ilişkin nasıl?

Annemle ve babamla ilişkimiz her zaman çok iyi oldu. Çünkü onlar bana karşı hep sevgi dolu ve anlayışlı oldular. Bir sorunumu ya da herhangi bir konuyu onlarla çok rahat konuşabiliyor, hatta kendi fikrimi savunup tartışabiliyorum.  Çünkü saygısızlık etmediğim sürece, çocuk olduğum için beni susturmayacaklarını, sonuna kadar dinleyip beni anlamaya çalışacaklarını biliyorum. Bu özgüvenimi de beni yetiştirme tarzlarına borçluyum. 

Kendini nasıl tanımlayabilirsin?

Fazlasıyla duygusal, inatçı olduğum kadar cesaretli, oldukça hırslı ve bir o kadar da meraklı bir insanım. Konu her ne olursa olsun, beni ilgilendiren ya da hiç ilgim olmayan her şeyi öğrenmek isterim. Bu öğrenme arzumdan olsa gerek, hiç ders almamama rağmen kendi başıma çok az da olsa piyano ve gitar çalmayı öğrendim. Zamanla kendimi daha geliştirmeyi düşünüyorum. 

Ayrıca fotoğraf çekmek de ilgi alanıma giriyor. Bir görüntüyü herkesin gördüğünün dışında, farklı bir açıdan yansıtmayı çok seviyorum. 

Bildiğim kadarı ile en büyük merakın resim…

Hayatımın odak noktası, vazgeçilmezim resim! Elime ilk kez kalemi aldığımda iki yaşındaymışım. Bu özelliğimi babamdan aldım. Yeteneğimi ondan aldığım için çok şanslıyım. Bir gün onun kadar başarılı çizimler yapmak en büyük hayalim.

Resim hayatıma babamın çizdikleriyle yola çıktım. Büyük bir hayranlıkla izlerdim onu. Küçük yaşlarımı hatırlamıyorum tabii. Bana anlattıkları kadarıyla, yaşıtlarım çizgi çizmeye çalışırken ben yuvarlak çizip içine bir karakter yapmaya çalışırmışım. Sonra seyrettiğim çizgi film kahramanlarını çizip onlara benzetmek için uğraşırmışım.

Büyük bir kaza geçirdiğini duydum.

Beş yaşıma geldiğimde, balkon camından geçerek büyük bir kaza geçirdim. Bacağımdan ve kolumdan üç büyük ameliyat oldum. Kazadan sonra bir ay boyunca kolum ve bacağım alçılı halde, oturmamın bile yasak olduğu, sadece yattığım bir süreç yaşadım. Aradan yıllar geçmesine rağmen çektiğim acıları hâlâ unutamıyorum. Sonrasında aylarca topallayarak yürüyebildim. 

Bu kaza sana bir şeyler öğretti galiba…

Böyle zor bir dönemden geçtiğim günlerde hayatta mutluluk ve eğlencenin dışında zorluk ve acının da olduğunu fark ettim. Ve işte o zaman bir kardeşimin olmasını çok istedim. Çünkü bu hayatta yalnız kalma düşüncesi beni korkutmuştu. Yedi yaşıma geldiğimde dualarım kabul oldu ve erkek kardeşim doğdu. 

Kazadan sonra resme olan bakış açım biraz değişti. Öncesinde tamamen hayal ürünü resimler çizerken, artık hayatla ilgili daha gerçekçi, mesajları olan ve her şeyin olumlu tarafını yansıtmaya çalıştığım resimler çizmeye başladım. 

Okula başladığında öğretmenin resim yeteneğini fark etti mi?

Okulda resim öğretmenimin desteğiyle yağlı boyaya yöneldim. Yeteneğimi fark etmiş olmalıydı ki, herkese belli bir tema verirken beni özgür bırakıyor, yaptığım resme karışmıyordu. Onun bu yaklaşımı beni çizerken özgür olmaya itti. Böylece her geçen gün daha fazla geliştiğimi hissediyordum. 

Resimde seni ayıran bir özelliğin var mı?

Bence resim çizen diğer yaşıtlarımdan beni ayıran özelliğim, hayata olan bakış açımı bir hikâyeye dönüştürerek resmetmem. Yaşadığımız hayata ve olaylara farklı bir pencereden bakıp, kafamda oluşturduğum hikâyelerle resimlerim ortaya çıkıyor. 

Resim çizerken genellikle ruhumu dinlendirmeyi ve aynı zamanda eğlenmeyi hedef alıyorum.

Resimlerini başkalarının görmesini de istiyor musun?

Yedi yaşımdayken adıma bir sosyal medya hesabı açtık (@artisemi) Ve küçüklüğümden beri çizdiğim her resmi oraya yüklemeye başladık. Bu şekilde yeteneğimi dünyanın her yerinden, farklı insanlarla tanıştırabiliyorum. 

Resimle ilgili hiç ders aldın mı?

Dokuz yaşımdayken bir resim kursuna gidip kendimi geliştirdim. Sene sonunda atölyede çizdiğimiz resimlerle toplu bir sergi açtık ve bütün resimlerden toplanılan para ile sokak hayvanlarına bağış yaptık.

Biraz da sergilerinden bahsedelim…

Kurstayken tablette de birçok resim çizmiştim. Öğretmenim, kara kalem resimlerimi, tuvallerimi ve dijital çalışmalarımı birleştirip hepsiyle beraber bana özel bir sergi açmak istediğini söyleyince çok sevindim. Bir an önce çalışmalara başlamak için sabırsızlanıyordum. Aylar öncesinden 20 Mayıs 2020 tarihini belirlemiştik ama ne yazık ki korona nedeniyle projemiz iptal oldu. İlk başta çok üzüldüm ama karakterimde pes etmek olmadığı için bu hayalimden vazgeçmedim. Annem ve babamla konuşarak online sergi açmaya karar verdik. Hazırlıklarımı yaparken odamı çizdiğim resimlerle donatıp bir sergi alanına çevirdim. Instagram üzerinden online sergime tahminimden fazla kişinin katılması ve aldığım güzel yorumlar beni çok mutlu etti.  

iPad’de resim çizmek daha mı zevkli?

Kalem kâğıdın yeri bir başka tabii ama iPad bana sonsuz bir hayal gücü kattı. Programın sunduğu sınırsız imkânlarla kendimi daha fazla ifade etme şansı yakaladım.

Bildiğim kadarıyla resimlerini satarak para da kazanıyorsun?

Bir gün aklıma iPad’in olanaklarıyla kendi yeteneğimi birleştirip para kazanma fikri geldi. İnsanların dijital olarak portrelerini çizmeyi planlıyordum. İlk denememi annemin bir arkadaşına hediye ettim. Arkadaşı teşekkür etmek için sosyal medyada paylaşınca büyük ilgi gördü ve çok talep oldu. O günden sonra bunu bir iş gibi kabul edip para karşılığı yapmaya başladım. Böylece hem kendi cep harçlığımı çıkarmış oldum hem de biraz para biriktirdim. 

Eğer bugüne kadar bir şeyler başarabildiysem, bunu beni her zaman destekleyen, zor anlarımda bana cesaret veren anne ve babama borçluyum. 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün