Apocalypse mi, Rönesans mı geliyor?

Haftasonu iki büyük etkinlik vardı. Phantom of the Opera ilk kez 48 saatliğine YouTube’de ücretsiz banttan canlı olarak açıktı. Dünya Sağlık Örgütünün globalcitizen.org ile düzenlediği Live Aid benzeri YouTube aktivitesi ise ikincisiydi. Christine, Lady Gaga, Taylor Swift, Sarah Brightman evlere geldi.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi 1 yorum
22 Nisan 2020 Çarşamba

Karantina, sokağa çıkma yasağı, izolasyon, #evdekal geldiğinden beri Instagram, YouTube, Zoom, Skype, Microsoft Teams, Meet, Moodle, Facebook açık sınıflarında seminerler, sohbet ve söyleşiler, eğitimler, konserler ne ararsan var. Bilgi internette vardı ama bu kadar sofistike, entelektüel veya hedef kitle odaklı yayılmıyordu. Yale Üniversitesinden on haftalık ‘Science of Well Being’ sertifika programı alan beyaz yakalılar mı istersiniz, SETI’nin uzayla ilgili eğitim setlerini izleyen çocuklar mı istersiniz, minicik parmaklarla Moodle veya Google Classroom’dan linki tıklayıp kulaklıkları ile derste parmak kaldıran minikler mi dersiniz, üniversitelerin açık ders notlarından kodlama öğrenen mi dersiniz. Gerçi internet bankacılığı varken, hâlâ evinden çalışan şube personeline evdeki voice over IP hattından çalışan telefonla bankacılık işlemi talimatı vermenin mantığını çözmek zorken, dijital ekonomi bugünlerde nirvanasına doğru hızla ilerliyor. E-ticarette yaşanan patlama da benzer şekilde. Bugünler geçince eski alışkanlıklarımıza hızla mı döneceğiz yoksa bu ölçek ve paylaşım ekonomisinden faydalanmaya devam mı edeceğiz en büyük insanlık sorunsalı olacak virüslerden daha önce. Nasıl olmasın ki? 

Buyurun Size Dijital Ekonomi

Türkiye’de bulunan 400 civarındaki AVM’deki mağazalarda çalışan personel bu kriz sonrasında hâlâ aynı dükkân kiraları ve personel maliyeti ile şirketlerce taşınmaya devam edecek mi? 10 bin civarındaki banka şube personeli aynı şekilde şubeye gitmeye devam edebilecek mi? Evlerinden çalışan yaklaşık 16 bin sigorta acentesi işletme maliyetlerini kısmak için tekrar ofislerine dönecek mi? Her ne kadar ‘home office’ çalışmak mali müşavirlere kısıtlanmış olsa da Google Classroom’dan dosyayı indirip pdf dönüştürücü ile editlemeyi öğrenen bir ortaokul öğrencisi gibi belgeleri tarayıcıdan gönderebilen veya e-defter/e-fatura mükellefleri için büro işletmeye gerek kalacak mı? Şimdi internetin ve mobilin nimetleri insanlığın önünde aynı zamanda bir saatli bomba gibi duruyor. Sarı taksilerin UBER’e hazırlıksız yakalanması gibi beyaz yaka bu krize hazırlıksız yakalandı. Beyaz yaka derken kamuyu bunun dışında tutmamak lazım. Yükselen trendse sağlık, market, kargo çalışanları ile ağırlıklı mavi yaka. Robotlar gelince insanlar işsiz kalacak mı sorusu sanırım şekilleniyor. Hatta büyük bir dilemma ile. Robotlar Stiglitz’in makalesine göre düşük kalifikasyonlu işleri önce alacaktı. Gördük ki dijital ekonomi önce beyaz yakalının işine göz dikmiş durumda. İşten çıkarma kanunen üç ay yasak. Peki ya sonrası?

Birçok sektörde mevzuat genelde olduğu gibi teknolojinin arkasından geliyor. İnternetten sipariş verip kartın temassız halini keşfedenler hâlâ cüzdanında para taşıyacak mı? Para basalım derken bunu da düşünmekte fayda var (Kaydi para yaratmada bir sorun yok). Peki dijital parası hâlâ olmayan merkez bankacıları ne yapacak, 1929 Buhranından daha büyük resesyon geliyor denilen dünyada talep yokken enflasyonu öncelikle yönetmeye devam mı edecekler, yoksa kendi sarmallarının sürdürülebilirliğine mi odaklanacaklar? Karşılıksız büyüttükleri kaydi paralarla resesyonun öncelikli muhatabı olmaları gerekirken hâlâ çözüm merkezi olarak görülmeleri de ayrı bir tezat. Kripto paraları karşılıksız, muhatabı yok diye kabullenmeyen Nouriel Roubini ve Mahfi Eğilmez Hocalarımız bu konuda bir iki makale yazarlarsa memnun oluruz, faydalanırız. Swap hatları ve IMF kredileri ile doları dünyaya saçmaya devam etmenin faydasını bir bilen anlatırsa seviniriz. ABD’de işsizlik yüzde 17’leri gördü, 21 milyon işsiz kaldı, o yüzden FED devreye girdi, suçlu COVID-19 ve bu nedenle duran ekonomi çarkları diyen varsa, o zaman FED bilançoyu hızla daraltırken ve faizleri arttırırken nasıl oldu da işsizlik ABD’de son 50 yılın en iyisi yüzde 3,5 seviyesini gördü bir zahmet o kısmı da anlatabilir mi? 

Aydınlanma Çağı Geliyor mu?

15 Ocak 2020’de henüz COVID-19 gündeme düşmemişken “Kraliyetler mi Kapitalizm mi çökecek?” yazımızda sormuştuk “Bu çağın adı, sanatın, akımın adı ne?” Dijital ekonominin nimetleri ile saçılan kaliteli bilgi seviyesi ve iş yapma alışkanlıklarındaki değişiklikler ile bu çağın Rönesans’ı ben geliyorum diyor. Henüz bir adı yok. Gerçi yine Şalom’da “İstanbul Ekolü Manifestosu” ile bir girizgâh yapmaya çalıştık. Phantom of the Opera her eve ulaşabildiyse Voltaire, Rousseau, Montesquieu her eve girebilir. Lady Gaga, Taylor Swift canlı olarak bir kumanda uzaklığındaysa Sokrates, Platon, Descartes, Aristoteles hologram olarak bizle tartışabilir. Metrobüste Pisagor veya Thales ile beraber gidebilir, kendi müziğimizi Mozart, Beethoven ile yapabilir, resim derslerini Dali, Picasso veya Van Gogh’dan alabiliriz. Bankacılık hizmetini bizzat Medici Ailesinden almayı kim istemez ki? Poliçesini Llodys’un kahvehanesinde düzenletmek her işletmenin hayali olmalı. NYSE haberlerini bizzat Charles Henry Dow’dan almak hoş olmaz mı? Kara deliğin etrafında yörüngesi kayarak dans eden yıldızı yine bilen Einstein’dan teorisini dinlemek ne güzel olurdu. Ya da Elon Musk ile arttırılmış gerçeklikte yörüngeye attığı binlerce uydunun verdiği faydaları ve zararları tartışmak. 

Bu krizi fırsata çevirmek yine insanlığın ve iş dünyasının elinde özetle. Bugünlerin katma değerini doğru yorumlayabilenler bu yüzyılın kazananları olacak. Biraz daha vakit var elbet. Ancak unutulmamalı ki insanlığın en hızlı geliştiği dönemler soğuk veya sıcak savaş, pandemi gibi afetler sonrasında. Öte yandan büyük buhranların dünya savaşlarından önce veya sonra geldiğini de unutmamak lazım. Yani Rönesans ile Apocalypse arasındaki farkı yine insanlık koyacak. Fakat Rönesans’a giden yolu ezberleri bozanlar, konfor alanı dışına çıkanlar açabiliyor.

Bruce Willis versus Armageddon

Bu ay bir asteroid dünya ve ay arasından geçiyor. Gezegenimizin etrafında 2000’den fazla böyle gökcismi var yakın takip edilen. Aydınlanalım derken dinozorların gördüğü son havai fişek gösterisi riskimiz de hâlâ mevcut. ABD Uzay Ordusu personel alımlarına başladı. Elon Musk astronotları yakında uzaya götürmeye başlıyor. Ama uçmadan önce piyasaları tekrar uçuran ama örnek bir şekil A’da görüldüğü üzere havaya uçuracak FED gerçeği de hâlâ önümüzde duruyor. Bilanço Ocak 15’te 4.175 trilyon dolar iken 16 Nisan’da 6.367 trilyon dolara gelmiş durumda. Borsalar düşmesin, sermaye el değiştirmesin, Economist dergisinin kapağı gibi Çin kazanmasın, ABD ekonomisi düşmesin, oylar gitmesin diye sınırsız bir genişleme kararı var ortada. Dikkat etmekte fayda var, bu fonlar eskisi gibi doğrudan yatırım olarak milli servetleri hızla satın alarak ulusal egemenlikleri de riske etmesin. 23 Nisan kutlu olsun.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün