Accuweather’la Bünyamin

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
30 Eylül 2015 Çarşamba

Kurban Bayramı’nda bir yere gitmektense Ada’da kalmayı yeğledik. Ada zamanı tatil yapmak yazıkmış gibi geliyor. Hele aylardan Eylül ise... Denizin en güzel zamanı. Suya girdiğimiz mekân hınca hınç dolu. Yazın sonu gelmiş, insanlar hâlâ altı şezlonga peştamal vs koyup ‘yer tutuyorlar’. Adeta bir sosyal sorumluluk projesi! Amaç anlaştıkları kişilerle beraber oturmak.

Altı şezlongun arasında sehpa, arkada da en az iki delikli iskemle durur. İskemleler önce plaj çantalarının oturması için, sonra da deniz çıkışı bir yandan güneşlenirken, diğer yandan mayonun kuruması içindir. Delikli olmasına gelince, oturma kısmında açılan birkaç boşluk süzgeç vazifesi görür, ıslak mayodan akan sular iskemlede birikmez.

***

Bütün plajda ortak bir konu tartışılıyor. Yağmur ne zaman yağacak?

Malum, Kurban Bay-ramı’nda kurban kanının temizlenmesi için yağmur yağması gerektiği bilinir. Bir kısım elinde cep telefonu, saat başı hava durumunu takip ediyor. ‘Accuweather’, ‘Bünyamin’ ve daha birçok kaynaktan yorumlar geliyor. Sonuçta bayram sonuna kadar kayda değer bir yağmur yağmadı.

Bu arada hava günlük güneşlik. Denize inen merdivende eski bir dost, “Ah ah bu güzelim deniz bırakılıp, nasıl şehre gidilir?” diye hayıflanıyor. “Gitmeyin o halde” şeklinde yanıtlıyorum.

Tamam da, hanım pazartesi yağmur yağacak, bağlasan durmam” diyor. “Bir zamandan sonra, hanım bağlasan durmam derse… Anladın mı şimdi” diye açıklıyor.

Yağmurda Ada’yı sever misiniz bilmem ama hanımefendi haklı çıktı. Sonbahar yağmurları pazartesi başladı. Tam da kışlık evde temizlik yapılıp camların silindiği gün…

***

Henüz Ada evini ‘kapatmadım’. Her sene bu mevsimde eşimin ‘Doğalgaz’ı döşetsek mi?’ sohbetiyle karşı karşıya gelirim. Bu sene aynı muhabbeti oğlum dile getirdi. Nasıl ki en güzel tekne arkadaşınızın teknesi ise, en güzel doğalgazlı ev de arkadaşınızın evidir. Önce bir hafta sonu deneyip görmek lazım. Şimdilik ‘AR-GE’ projem akülü arabalar konusunda bilgilenmek. Her ne kadar ‘Ada’nın dokusuna aykırı olduğunu düşünüyorsam da İskele’den uzakta oturuyor ve belli bir zaman dilimini aşmış olmam ulaşımı giderek zorlaştırıyor. Bakalım… Doğalgaza direndim ama bu farklı.

***

Geleneksel Çanakkale gezisi bu yıl da müdavimlerini bekliyor. Gerçi her sene farklı simalar da katılıyor. Geçen hafta karşılaştığım Güneş- Albert Penso, her zamanki içtenlikleriyle, ’16 Ekim’de gidiyoruz, davetlimsiniz’ diye tekrarladılar. Aslında nazik davetleri herkes için geçerli. Sadece yeriniz ayırtmakta acele edin, çünkü otobüsler çabuk doluyor.

Not: 16 Ekim tarihini bir kez daha doğrulatın. Bunun için Penso’ları aramanız yeterli.