Madam Çela Yazdı: Karamanlı Yusuf Paşa’nın kılıcı Brighton’a Nasıl Geldi?”

Karamanlı Yusuf Paşa’nın kılıcı Brighton’a nasıl geldi?”

Riva HAYİM Köşe Yazısı
5 Mayıs 2015 Salı

MADAM ÇELA’YLA YER ALTI TARİHİ:”Karamanlı Yusuf Paşa’nın  Kılıcı Brighton’a Nasıl Geldi?”

Madam Çela,

İsmim Gülbahar,32 yaşındayım.  Yaklaşık 2 yıldır evliyim. Evlenmemizin yıl dönümü şerefine eşimle geçtiğimiz hafta İngiltere’nin güneydoğusundaki Brighton şehrine gittik.  

Tam şehirde turluyoruz eşime  bir antikacıya girelim dedim. Demez olaydık.  Antikacı,eski savaş eşyaları ve asker kıyafetleri satan bir yer çıktı.  Tam mağazada samuray kılıçlarına bakıyoruz birden benimki eski bir kılıcın önünde durup “Jefferson! Jefferson! 225,000 $’ı tez vakit öde! ” diye bağırmaya başladı. Rezil olduk. Bir de baktım kılıcın üstünde şöyle bir not var. Size kılıç üstündeki notu mektupla yolluyorum. Eşim bağırmaya başlayınca bizi kolumuzdan tutukları gibi mağazadan dışarı attılar. Jefferson kim? 225,000 $ kim ödeyecek?

Eşim sizce düzelir mi?

Lütfen yardımcı olun.

Munchas grasyas!

 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sevgili Gülbahar,

Senin koca, Karamanlı Yusuf Paşa’nın meşhur kılıcını görmüş. Merak etme kendisi iyi olacak. Karamanlı Yusuf Paşa’yı bilmek için az buçuk Osmanlı’nın Trablusgarp geçmişini bilmek gerek. Kendisi  tarihte Amerika’ya savaş açan ilk Müslüman olarak da geçer. Trablusgarp 1551’de, Kanuni Sultan Süleyman zamanında feth edilmiş ve uzun yıllar eyalet olarak yönetilmiştir.

 Kılıcın sahibi Karamanlı Yusuf Paşa ise Trablusgarp’ı 1795-1832 yıllarında yönetmiştir.  Trablusgarp’ın stratejik konumundan dolayı, Yusuf Paşa zamanında korsanlık da önemli gelir kaynaklarından biriydi. Özellikle Amerikan  gemileri ya haraca bağlanıyor ya da mürettebatları rehin alınıyordu.

Yine 1801’de bir Amerikan gemisi, mürettebatıyla birlikte rehin alınınca Amerika başkanı Thomas Jefferson kızıyor tabi. Yetmiyor, Yusuf Paşa Amerikan rehineler için  Thomas Jefferson’dan 225,000$ haraç talep ediyor. O dönem için çok ciddi bir meblağ, hatta Amerika bütçesi o dönem 10 milyon $ olduğu söyleniyor. Yani Amerika bütçesinin 44’te birini haraç olarak istemiş bizim paşa.  Haliyle Jefferson bu tutarı ödemeyi kabul etmiyor ve Tunus Konsolosu William Eaton aracılığıyla Karamanlı Yusuf Paşa’ya savaş açıyor. Savaş ama ne savaş…yıllarca sürüyor..

 

 

Bu savaşın bir Tarafında Amerikalılar, bir avuç İtalyan,birkaç yüz Arap paralı asker  ve diğer tarafında ise bizim Yusuf Paşa var. Yusuf Paşa’nın ağabeyi Karamanlı Hamit ise Amerikalıların tarafında,kardeşine karşı savaşta yerini alıyor.

Tarihte Birinci Barberi Savaşı olarak da bilinen bu zorlu dönem sonucunda 1805’te karşılıklı dostluk ve ticaret anlaşması imzalanıyor. Yusuf Paşa 60,000$ harç ödenmesi koşuluyla bütün tutsakları serbest bırakıyor ve Amerika’ya artık haraç kesmeme sözü veriyor. 

Savaşın diğer tarafında Amerika adına mücadeleyi bırakmayan Eaton’a ne oldu dersen o da savaş esnasında çöl sıcağında başına güneş geçmesi sonucunda akıl sağlığını yitiriyor.

Peki “Amerika’ya ilk savaş açan Müslümanlardan biri olan Yusuf paşanın Memlük  kılıcının elin İngiltere’sinde ne işi var?”dersen ona da cevabım var.

 Napolyon Savaşları esnasında, Mısır’daki Fransızlar bizim paşaların kullandığı bu kılıçları görüp, beğeniyorlar. Bu kılıçlar, bir saygınlık ve şıklık  eseri olarak  Avrupa’nın beğenisine sunuluyor.  Böylelikle İngiliz ve Fransız süvariler arasında çok popüler oluyor bizim Memlük kılıçları. Hatta İngiliz ve Fransız ordularında üst rütbeli askerler tarafından şıklık ve prestij simgesi olarak taşınmaya başlanıyor. (Zamanla kılıcın kıvrık ucunu düzleştirip ve törenlerde o şekilde kullanmayı tercih etmişlerdir).Bugün İngiliz askerlerinin askeri üniformalarının bir parçası olan kılıcın hikâyesi de bizim Memlük kılıçlarına kadar uzanır.. .

Birinci Barberi savaşı sonrası Amerikan donanmasının üst kademelerine de bu kılıçlarımızın değerli taşlarla süslenmiş olanlarını hediye olarak sunuyoruz. O tarihten itibaren de Amerikan donanması tarafından çok sevilen memlük kılıçları,Amerikan donanmasının da ayrılmaz parçası oluyor.  

 

Gelelim senin kılıca, dediğim gibi İngilizler arasında Osmanlı’nın memlük kılıçları çok popüler oluyor, bir şıklık ve bir saygınlık simgesi demiştim. Bu kılıç da aralarının Yusuf Paşa’yla aralarının iyi olduğu söylenen o önemler Libya ve Trablusgarp’ta  İngiliz konsolosu olarak görev yapmış  George Warrington’a ait. Yani bu kılıcı bizzat Karamanlı Yusuf Paşa arkadaşı Warrington’a hediye olarak vermiş. Warrington, İngiltere Prensi’nin kızıyla evli olduğundan  Brighton’a çok gidip geliyor. Zamanla o dükkana nasıl geldi bilmiyorum ama kılıcın Brighton’da olmasının sebebi de bu.

Benim anlatacaklarım bu kadar..

Artık İngiliz askerleri ve Amerikan donanmasının üniformalarının bir parçası olan kılıcın hikâyesini biliyorsun.

Senin eşini Brighton sahilinde yüzüne bir su çarp da kendine gelsin.

İlişkilerinin hayrını gör…

Sevgiler,

Madam Çela

 

Referans:

Thelanesarmoury.co.uk  “1700’s Ottoman Kilij Formerly of Col. Hanmer Warrington 4th Dragoon Guards

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kalabalıklar içinde Ladino söylenmek

Troncho nasyo, troncho muryo

Odun doğdu, odun öldü (Kendini geliştirmeyen insanlar için kullanılır).