Rav Eliyau Akoen’i kaybettik

Yıllarca Hahambaşılık bünyesinde görev yapan, hem çeşitli okullarda hem de Talmud Tora’da sayısız öğrenci yetiştiren Rav Eliyau Akoen, 21 Ocak Çarşamba akşamı hayatını kaybetti. Rav Leon Adoni, yıllarca birlikte çalıştığı yakın arkadaşı Rav Eliyau Akoen’i bize anlattı…

Dora NİYEGO Köşe Yazısı
22 Ocak 2015 Perşembe

Rav Eliyau Akoen ile Beyoğlu Musevi Lisesi’nde aynı dönemde öğretmenlik yaptık. Çok üstün vasıfları olan bir insandı. Siz yakın arkadaşı olarak, onu çok iyi tanıdınız. Bize Rav Akoen’in insani vasıflarını anlatabilir misiniz?

Rav Eliyau Akoen gerçekten çok üstün vasıfları olan bir insandı. Aklından asla kötülük geçmezdi. Herkese iyilik yapar, yardım ederdi. Yardımseverliği en önemli meziyetlerinden biriydi. Aile içinde, örnek bir eş, örnek bir baba idi. Öğrencilerine, evlendikleri zaman, eşlerine değer vermeyi, birbirlerine yardım etmeyi öğütlerdi. İşine o derece bağlı idi ki, işi nerede ise, o bölgeye evini taşırdı. Musevi Ruhani Lisesi’nde öğretmenlik görevine başladığı zaman, ailesi ile birlikte, okulun karşısındaki bir eve taşındığını çok iyi hatırlıyorum.

Rav Akoen adil bir insandı. Doğru olmadığını gördüğü her şeye tepki verirdi. Aslında rahat mizaçlı bir kişiydi, her şeyi dert edinmezdi ama eğri olduğunu gördüğü şeylere tahammülü yoktu.

Alçakgönüllü bir kişiydi. Maddiyat, onun için hiçbir zaman önemli olmadı. Maddi değerler peşinde koşmadı ve maddiyat için asla işini ihmal etmedi. Mesafeli bir insan gibi görünmesine rağmen, samimi bir kişiliği vardı.

 Rav Akoen çok iyi bir öğretmendi de aynı zamanda. Öğretmen Eliyau Akoen’i bize anlatır mısınız?

Rav Eliyau Akoen, Talmud Tora’da, Musevi Ruhani Lisesi’nde, Beyoğlu Musevi Lisesi’nde ve Notre Dame de Sion’da öğretmenlik yaptı. 1960’lı yıllarda, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nde, her üç dinden öğrenciler için ayrı ayrı öğretmenler vardı. Rav Akoen de, Yahudi öğrencilerin din ve ahlak derslerine girerdi. Musevi Ruhani Lisesi’nde ise ‘meslek dersi’ verirdi. Haham mesleğini alabilmeleri için, öğrencilerin değişik dallarda birçok ders almaları gerekirdi. Bu dersler de ‘meslek dersleri’ sınıfına girerdi. Beyoğlu Musevi Lisesi’nde ise, İbranice dersi verirdi. İbranice dersi, haftada iki saat olmasına rağmen, bu kadar kısa sürede yapabileceğinin maksimumunu yapar, öğrencilere hem dersi sevdirir, hem de metodik bir şekilde dil eğitimini verirdi.

Rav çok yetenekli bir öğretmendi. Hem eğitimi, hem de motivasyonu bir arada verirdi. Öğrencileri onu çok severdi. Ancak derste ciddi bir öğretmen idi. Öğrencilerine faydalı olabilmek için elinden geleni yapardı.

 Rav Eliyau Akoen bilge bir din adamı idi. Bu yönünden de bahseder misiniz?

Rav Akoen çok çalışkan bir kişi idi. Saat mevhumu yoktu. Bet Din’de sabahtan akşama kadar çalışır, hatta herkes gittikten sonra dahi çalışmaya devam ederdi. Akşamüstü birlikte Talmud okurduk. Bir gün çalışmaya o kadar daldık ki, saatin beşi geçtiğini ve herkesin gittiğini fark etmedik. Aşağı indiğimizde, kapının kilitli olduğunu gördük. Dışarı çıkabilmek için, muhasebe işlerine bakan rahmetli Bay Albukrek’i aradık. Ancak, o gelip kapıyı açtıktan sonra dışarı çıkabildik.

Neve Şalom Sinagogu’nun yanındaki sinagogda (Knesset İsrael)’de Haham Akal (baş haham) olarak uzun yıllar görev yaptı. Yazları ise, Heybeliada’daki sinagogda, Haham Akal görevini yapardı. Herkesin dinlemekten büyük zevk aldığı, bilgi verici, güzel deraşalar hazırlardı.

Talmud Tora’da, yüzlerce gence, Yahudi yaşam tarzını, dualarımızı, gelenek ve göreneklerimizi eksiksiz öğretti.

Dini bildiği kadar, uygulayışı da kusursuzdu. Çok inançlıydı, her konudaki sorulara ciddiyetle cevap verirdi. Çok sabırlıydı ve çok üstün bir ikna kabiliyeti vardı. İnsanları dine yaklaştırmada üstün bir kabiliyeti vardı. Karşısındaki kişinin dinle hiçbir ilgisi olmasa dahi, kendisine ‘tartışalım’ der ve onu ikna ederdi.

Rav Eliyau Akoen, 1980’li yıllarda, eşi ve dört çocuğu ile birlikte İsrail’e göç etti. Batyam’da, yıllarca, dini okullarda ders verdi. Aynı zamanda, Batyam’daki Nesim Behar Sinagogu’nda da Haham Akal görevini devam ettirdi. Son yıllarda ise, rahatsızlandığı için artık çalışamıyordu.