5775

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
1 Ekim 2014 Çarşamba

24 Haziran akşamı Roş Aşana Bayramı’nı yani Yahudilerin yeni yılını ailelerimizle, sevdiklerimizle kutladık. 5775 yılının çoğu kimse için özel bir anlamı olmayabilir. Belki tersten ve düzden aynı okuduğundan, belki de doğum yılım olan 75’i çağrıştırdığından bana uğurlu bir his verdi.  

 

Bu pozitif hissi içimde tutmak istiyorum. Öncelikle geçen sene kırık bir kol ile geçirdiğim Roş Aşana gecesine, yeni yılda sağlam ve sağlıklı girdiğim için şükredip kendimi şanslı saydım. Sevdiklerimizin yanımızda ve sağlıklı olması hepimiz için en büyük dileğim. Şanslı, sağlıklı, bir öncekinden daha güzel, gözlerinizin içini gülümseten nice keyifli yıllara…

***

Bu sene yeni yıl dileklerimi, yapmak istediklerimi yazmak yerine, Brooklyn.About.Com sitesinde okuduğum, Ellen Freudenheim tarafından yazılan ve bayramlarda sinagoga gidemeyen ve gitmeyen kişilere bayramları kutlamak için verdiği on tavsiyeden bahsetmek ve bu tavsiyeleri Türk Yahudilerine adapte etmek istedim. 

İlk tavsiyesi sevdiklerinizle yemek yemek… Bize daha çok uyabilecek bir tavsiye düşünemiyorum.  Lezzetli Sefarad yemeklerinden, gurme sayılabilecek tatlılardan da daha önemlisi yıl içinde kendi hayatlarına dağılan akrabaları buluşturmak ve konuşturmak için yemekten daha iyi bir bahane olamaz. İkinci tavsiyesi de geleneksel bir müzik dinlemek üzerine...

Üçüncü ve dördüncü tavsiyeleri gezmeye, görmeye değecek iki mekân. Ben bu üç ve dört numaralı tavsiye yerine, her sene hiç görmediğiniz bir yere gitmenizi tavsiye ederim. Bu yerin yabancı bir ülkede olması şart değil. Yeni bir şehri, hatta İstanbul’un hiç görmediğiniz bir semtini veya adasını bile ziyaret etmek sevdiklerinizle güzel anlara, güzel fotoğraflara ve pek tabii harika sosyal medya paylaşımlarına vesile olur. Yazmayı seviyorsanız kaleminiz, çizmeyi seviyorsanız fırçanız oynamaya başlayabilir. 

Beşinci tavsiyesi affetme ve af dileme üzerine. Altıncı tavsiyesi ise ihtiyacı olan birine yardım yapmak.  Çeşitli kurumların bayram kartları ve kitapları bence bunun için en güzel yollardan biri.  Sevdiklerinizin bayramını kutlama vesilesi ile ihtiyacı olan kurum ve kişilere yardım edebilirsiniz.

Yedinci tavsiyesi, benim en sevdiğim tavsiye; çocuklarınıza öğretin! Yıllarca kutladığı bayramın bile tam olarak neden kutlandığını, ne anlama geldiğini bilmeyen tanıdıklarım oldu. Her ne kadar şimdiki çocuklar bir eli internette yaşasa da, en azından bayramları ve ne anlama geldiklerini onlara anlatmak önemli. 

Son üç tavsiye dünyaya bir fayda sağlamak, hasta birini ziyaret edip gününü aydınlatmak ve yakınlarımızı arayıp hatır sormak üzerine… Bizim neslimizde ve ülkemizde bunları yapmak için zaten bayramları beklemek gerekmiyor. Amerikan filmlerindeki gibi aylarca yakınlarımızı aramamaya veya hasta olan bir sevdiğimizi hiç ziyaret etmemeye gönlümüz el vermez. 

Ancak ‘sosyal medya’ neslini belki biraz iteklemek gerekebilir…