Her şey bakış açımıza göre

Avram VENTURA Köşe Yazısı
11 Aralık 2013 Çarşamba

Beni olumlu düşünmeye yönelten kitaplara ve her koşulda bu yönde yaklaşımları sergileyen insanlara bayılıyorum. Bu tür kitapları okuduğumda, uzun süre onların etkisi altında kalırken, aynı davranışları bir yaşam tarzı olarak nasıl benimseyebilirim diye düşünürüm. Her zaman olumlu düşünen insanlarsa, birlikte olduğumuz anları aydınlattığı, mutlu olmamı sağladığı gibi, gelecek için de umutlarımı canlı tutmamda etkin olmaktadırlar.

Birkaç yıl önce eşimle bir yurt dışı yolculuğuna çıkmıştık. Sabah otel odasında uyanıp pencereden baktığımızda, dışarıda kapkara bir gökyüzü, şiddetli bir yağmurla karşılaşmıştık. Kahvaltıya indiğimizde turdaki tüm arkadaşların canları sıkkın, keyifsizdiler. Çok geçmeden gülümseyen yüzüyle rehberimiz göründü. Bizleri çevresine toplayarak bu kentin yağmurda ne denli güzel olduğunu, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğimizi söyleyerek, asık yüzlerimizi biraz da olsa güldürmeyi başardı. Gerçekten de o olumsuz hava koşullarına karşın çok güzel bir gün geçirmiş, yağmurda ıslanırken de keyif almış, doyasıya eğlenmiştik. Demek ki, her şey bizim bakışımıza göre şekilleniyor. Biraz da çevremizdeki olumlu düşünen insanların etkisiyle…

Kafasında yalnızca üç kıl saçı kalmış olan bir kadının öyküsünü anlatmak istiyorum:

Kadın sabah kalktığında aynaya bakmış, üç kıl saçını gördükten sonra, “Galiba demiş, bugün saçımı örgü yapacağım!” Öyle de yapmış. Güzel bir gün geçirmiş. Ertesi gün aynaya baktığında, kafasında iki tel saçının kaldığını görmüş. “Anlaşılan bugün saçımı ikiye ayıracağım” demiş. O günü de yine çok mutlu bir şekilde geçirmiş. Sonraki sabah kalkığında kafasında tek bir tel saç varmış. “Önemli değil, bugün de atkuyruğu yaparım” demiş. O günü de çok güzel geçirmiş. Bir sonraki gün aynaya bakıp da, o tek bir saç telinin döküldüğünü gördüğünde, büyük bir keyifle bağırmış: “Yaşasın, bugün hiç saç derdim yok!”

Öykü abartılı görünse de, her olay karşısında göstereceğimiz olumlu bir yaklaşımın, bizi ne denli mutlu ettiğini açıkça göstermektedir. Sabahın ilk ışıklarıyla gözümüzü açtığımız andan başlayarak, gün boyu yaşadığımız her şey, bakış açımıza göre değişiyor, farklı anlamlar kazanıyor:

Hayatın aynasına baktığımız her an, karşısında nasıl bir davranış sergiliyorsak, o şekilde bize yansıdığını görebiliyoruz: Gülümseyen ya da asık suratlı, hüzünlü ya da mutlu, nefret ya da sevgi dolu…

Çoğu zaman kullandığımız sözcüklerdir bizim bakış açımızı etkileyen: Olumlu sözleri sürekli dile getirdiğimizde, bu yaklaşım, bilinçli ya da bilinç dışı da olsa davranışlarımıza yansımaktadır.

Kimi umutsuz hastaların iyileşmesinde olumlu ya da olumsuz düşüncelerin ne denli etkin olduklarını zaman zaman okuyor, görüyoruz.

Uzun söze gerek yok!

Bardağın dolu ya da boş kısmını görmek isteyen de biziz; içimizdeki aydınlık ya da karanlığa farklı anlamlar katan da...