Yeni liste zamanı

Riva ŞALHON Köşe Yazısı
3 Ocak 2013 Perşembe

Yeni yıl kararları listesi yaptınız mı? Örneğin: Zayıflayacağım, daha tutumlu olacağım, büyük bir seyahate çıkacağım, sigarayı bırakacağım, organik yiyecekler tüketeceğim, spora daha fazla gideceğim şeklinde?  Henüz yapmadıysanız kaba hatlarıyla size iki öneride bulunayım: Daha çok paylaşın ve daha az uyuyun…  İsviçreli bir saat firmasının CEO’su olan Jean-Claude Biver ‘in MARKA konferansı dâhilinde bir konuşmasına şahit oldum. Sonsuz enerjisi ve akıl açan fikirleriyle hayata dair öğütler verdi. Yukarıda söylediğim iki tavsiye de kendisine ait.

Paylaşmak insanı ve etrafını zenginleştirir. Örneğin hataları. Hatasını dile getirebilen insan ne kadar az dünyada. Sürekli kendimizinkileri ört bas ederek dikkatlerin başkalarınınkine kaymasına ve gündem değişmesine meyilli yapıdayız. Hâlbuki Biver, hataları paylaşmanın insanın içsel uyumu ve tatmini için gerekli olduğunu düşünüyor. Haftalık yürütme toplantılarında hatasını dile getirene 1000 Euro çek yazmayı vaat etmiş. İlk bir iki toplantı ses çıkmamış. Sonra bir satın almacı kalkıp 1000 adet yerine 25,000 adet poşet sipariş ettiğini anlatmış. Hâlbuki bu hatayı ört bas etmek kolay: Üretici daha iyi fiyat verdi, nasıl olsa kullanırız diye düşündüm vs. Ama depolama maliyeti ve kullanım süresinin uzunluğu düşünülünce büyük bir hata olduğu açık. Yine de Biver hemen 1000 Euro’luk çeki elemanına uzatmış. Zira ilk aşamada insanın kendi hatasını gizleme alışkanlığını kırmak istemiş. Başkalarının da o hatalardan öğrenmesi ayrıca işin ikramiyesi.

Gelelim, bilgiyi ve deneyimi paylaşmaya. Bilgisini paylaşmak insanı bulunduğu konumdan aşağı çekmez. Çekiyorsa zaten gerekli diğer malzemeler eksik demektir. Yaratıcılık ve farklı düşünebilmek bilgiden daha kuvvetli varlıklar. Bilgisini paylaşan insan bilgi ortamlarından kendini beslemeye fırsat yaratır. Yani o işten kâr eder. Aynı şekilde insan başarısını da paylaşmalı. Başarı tek kişinin olamaz, genelde bir takımındır.  Ve kendine mal eden yalnız kalmaya mahkûmdur.

Az uyumak nereden çıktı diyeceksiniz? Sabahları yataktan kalkarken yatak sizi çekiyorsa, kalkıp yapacaklarınız konusunda tutkunuz azalmış demektir. Çok uyumak bir ihtiyaç olmaktan öte, insanın isteksizliğinin bir göstergesidir. Severek yaptığı bir iş, tutkuyla bağlı olduğu bir hayat insanı uykuda vakit geçirmekten de alıkoyar. Yani size az uyuyun derken, o kadar dolu ve heyecanlı bir hayat yaşayın ki uyumak vakit geçirmek için değil, enerji toplamak için olsun demeye getiriyor…  Öyle bir heyecan duymuyorsanız bu sene onun kapısını aralayacak arayışlarınız olsun. Az uyuyun ki tutkunuza vakit ayırırken sevdiklerinizden çalmayın.

İki iz bırakabiliyor insan geride. Biri tutkusunun izini, diğeri de sevgisinin izini. Para mülk ve güzellik iz bırakmaya yetmiyor. Belki Eylül’de yılın ilk günlerinde yaptığınız listenin bir gözden geçirilmeye ihtiyacı vardır…