Selçuk Erez’le Eldebran’a gidelim mi?

 

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
22 Şubat 2012 Çarşamba

Uzun zamandır Teşvikiye’deki bir AVM’nin sinemasına gitmeye iyice alışmışız. İkinci evimiz sanki. Geçtiğimiz Pazar günü nasıl olduysa orada gösterime girmeyen bir filmi izlemek istedik. Kar şehirden elini eteğini kaldırmış, pırıl pırıl bir kış güneşi insanı yürüyüş yapmaya teşvik ediyordu.Filmi başka bir yerde görebilmek için  Maçka üzerinden Küçük Çiftlik’e doğru gittik. Vakitlice geldiğimizden bilet almadan önce giriş katında yer alan Galeri G-art’a yöneldik. Ne zamandır Selçuk Erez’in sergisinin methini duymuştum. Basında sergi ile ilgili yazıları okumamış olsaydım çoğu insan gibi fotoğrafların Selçuk Erez’e ait olduklarını düşünebilirdim. Oysa, serginin başlığı: Selçuk Erez Fotoğraf Koleksiyonu’ndan Görünenler ve Görünmeyenler.

Küratörü ise Lora Sarıaslan.

***

Fotoğraflar Osmanlı’nın son döneminden başlayıp günümüze yakın bir zaman dilimini kapsıyor. Kimi sepya, kimi siyah/beyaz, kimi ise renkli veya renklendirilmiş. Gezerken yüzünüzde bir gülümseme beliriyor. Onca resmin arasında birçok tanıdığa rastlıyorsunuz. Onlar aslında gerçek hayatta bildiğiniz kişiler değil. Ama bire bir benzerleri… Örneğin; elinde baston, yeleğinde köstek, gözünde monokl ile poz vermiş orta yaşlı bir bey. Böyle bir fotoğrafa çoğumuz büyükannelerin evlerinin duvarlarında veya albümlerinde rastlamışızdır. Veya o döneme ait bir askerlik hatırası pozu. Hangi büyük amcamızın veya dayımızın evinde yoktu ki.

Fotoğrafların hepsi kahverengi paspartu ile çevrelenmiş ve bilinçli olarak görünür şekilde sicimle duvara asılmışlardı. Sergi mekanının girişine bir not düşülmüş: Sergide kendi fotoğrafını görenler, alıp gitmekte özgürdürler. Sergi mekanının ortasına asılmış olan panodaki şu cümleler ilgimi çekti.

(…) Nerede, ne zaman, nasıl, niçin ve kimin tarafından çekildiğini bilmediğimiz bu kareler yıllar sonra bir araya geliyor. Bu fotoğrafları bir araya getiren Selçuk Erez’in belirttiği gibi “Çeşitli yollardan sahaflara ulaşmış fotoğraflar arasında en usta fotoğrafçılarınkiyle yarışacakların bulunduğunu anladığım günden beri bunları toplamaya başladım.”(…)

***

Prof. Dr. Selçuk Erez’i çok yönlülüğü, Galeri G-art yöneticilerini ise böylesi ilginç bir sergiye ev sahipliği yaptıkları için kutlarım. 26 Şubat’a kadar devam edecek sergiyi gezmek için acele edin.

Bu arada izlediğimiz film tam bir hayal kırıklığı oldu. ‘Issız Adam’ın Amerikan versiyonu diye methettikleri film öyle olmaktan çok uzaktı. Fakat kısa günün kârı galeri çıkışında satın aldığım Selçuk Erez’in son kitabı “Eldebran’a gideyim mi?” oldu. Elimden bırakamıyorum.