Mısır’da neler oluyor?

Geçtiğimiz haftaya baktığımız zaman dünyada haftanın en üzücü olayı hiç şüphesiz Apple’ın kurucusu, iPod, iPad, iTouch, iPhone’u yaratan ve tasarımlarıyla insanlara “I want” dedirten, çok değerli insan, Steve Jobs’un ölümüydü.

Alber NASİ Köşe Yazısı
12 Ekim 2011 Çarşamba

Geçtiğimiz haftaya baktığımız zaman dünyada haftanın en üzücü olayı hiç şüphesiz Apple’ın kurucusu, iPod, iPad, iTouch, iPhone’u yaratan ve tasarımlarıyla insanlara “I want” dedirten, çok değerli insan, Steve Jobs’un ölümüydü.

İstesek de istemesek de, kabul etsek de etmesek de, insanların bilgisayarlara ve en önemlisi teknoloji ile elektroniğe bakış açısını değiştiren en önemli kişi oldu... Steve Jobs, hayal gücünün bilimden daha önemli olduğunu bir kez daha ispatladı…

Geçtiğimiz haftanın en büyük sorunu ise Mısır’ın içine düştüğü durumdu. Geçtiğimiz günlerde Mısır’da yaşanan olaylar insanın aklına ister istemez “Arap Baharı, Arap kâbusuna mı dönüşüyor?” sorusunu getiriyor.

Geçtiğimiz Şubat ayında devrilen Mübarek’in yerine göreve gelen mekanizma demokrasi vaat etmiş olmasına rağmen demokrasiye geçiş için sürecin başladığı söylenemez. Bu arada oluşan kaotik durum halkın güvenlik ve ekonomik kaygılarını iyice arttırıyor. Ülkede yaşayan Kıpti Hıristiyanların bir kilisesine yapılan saldırı sonrasında başlayan gösteriler ve halkın bir kısmının gösterilere tepkisi… Sonuç 35 ölü, 300’den fazla yaralı.

Tüm bu olanlar Mısır’ın henüz demokrasiye yakın olmadığı gibi geçici hükümetin vatandaşları korumakta oldukça zayıf olduğunu gösteriyor.

“Arap baharı! Araplara demokrasi!” diyen insanlar galiba demokrasiden bihaber; demokrasiyi, halkın birkaç senede bir sandığa giderek isimlerini, yeteneklerini ve meziyetlerini bilmedikleri insanlara oy atmak olduğunu sanıyorlar herhalde…

Demokrasi halkın tüm kurum ve kuruluşlarıyla, kendi kendini yönetebilmesidir. Bu süreçte hem anayasaların buna müsaade etmesi hem de halkın gereken demokrasi kültürü ve bilincine ulaşması şarttır. Kısaca halka verilen hakların doğru ve bilinçli bir şekilde kullanılması da gereklidir.

Bu bilincin gelişmesi teknoloji ve iletişim hızından bağımsız olarak değerlendirilmelidir. Twitter veya facebook’ta bir mitingi organize etmek demokratik bir girişim olsa bile, demokrasiyi esas yaşatan ve gelişimini etkileyen mitinge katılan insanların lider değişikliğinden sonraki tavırlarıdır.

Demokratik bir toplum oluşturmak, sancılı ve nesiller süren bir süreçtir. Bir nesilde eğitimli kültürlü mühendis, avukat veya doktor yetiştirilebilir. Ancak filozof, sanatçı veya demokrat yetiştirilemez.

Özellikle demokrat hem pahalı hem de yönetimler için baş ağrısı bir insan tipidir.  

Mübarek’in devrilmesi Mısır’da liderlerin değişebileceğini göstermiştir. Ancak Mısır halkının Mübarek’ten daha kötü bir yönetime muhatap kalabileceği gerçeğini değiştirmemiştir.

Ne yazık ki bu gerçek Arap baharını yaşamak üzere olan tüm ülkeler için geçerlidir…