Rıfat Eran Bali

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
15 Haziran 2011 Çarşamba

Bizim mahalle 12 Haziran Pazar günü sandık başına gitmekte oldukça azimliydi. Yolda giderken iki kapı görevlisinin konuşmalarına tanık oldum. “Bu sene insanlar her zamankinden hırslı, koştura koştura gidiyorlar.” Senelerdir her seçimde başta eşim olmak üzere apartmandan birkaç komşu, sabah sekize beş kala henüz açılmamış olan sandığın başında beklerler. Eşim kalabalığa kalmak istemediğini vurgularsa da vatandaşlık görevine sıkı sıkıya bağlıdır. Örneğin bir vergi ödenecekse, hemen ilk gün hazır ve nazır sıraya girer. Ardından bir vergi affı çıkar…

Oy kullanmaya giden yaşlıların çokluğu ilgimi çekti. Kimi ellerinde bastonları, kimi yanındakinin koluna girerek yürüyordu. Eski nesil bazı konularda daha bilinçli sanki. Aynı güzergahta başı bağlısından, takım elbise giyenine, tek başına eşofmanıyla yürüyeninden, çoluk çocuk ailece oy kullanmaya gidenler de vardı. Sandığımızın bulunduğu okulda her şey son derece düzgündü. Görevliler isteyen herkese yardımcı oldu. Gerçekten huzurlu bir ortamdı.

Akşamüstü ezeli ve ebedi bir alışkanlıkla sonuçları öğrenmek üzere televizyon karşısında konuşlandık. Doğrusunu söyleyeyim gelişen teknolojiyle işin heyecanı da kalmadı. Sonuçlar kısa sürede belli oldu. Eskiden sabaha kadar beklerdik… Sonra parmağımıza en az on beş gün çıkmayan boya da sürülmedi. Sohbetler sırasında herkes siyasetçi kesildi; ‘Sonuçlar sürpriz değildi ki, beklenen buydu’ cümlesini çokça işittim. Apolitik biri olarak bu seçimlerde beni en çok memnun eden konu, kadın milletvekillerindeki artış oldu. Gerçi daha fazlasını dilerdim, ama olsun bu da bir gelişme. Bir seçim daha bitti. Bundan sonra söz icraatın.

***

Aynı gün öğleden sonra Rıfat Eran Bali’nin sünnet törenine gittik. Beti- Rıfat N. Bali ile Kler-David Yahya’nın torunlarının bu güzel gününde Rav Alaluf’un sünnet geleneği ile ilgili yaptığı konuşma konukların hayli ilgisini çekti. Rıfat N. Bali şimdiye dek görmediğim kadar mutlu ve güler yüzlüydü. Hatta, ‘Rıfat Bey yüzünüzün gülmesi için daha çok torununuz olması lazım’ diye takıldım. Tören boyunca artık aramızda olmayan iki güzel insanı Raşel-Nisim Yahya’yı andım. Onlar David Yahya’nın anne ve babası. Yıllarca anneannemle aynı apartmanda komşuydular. Pencere kenarı sohbetlerimizi, ve güler yüzlerini hiç unutmayacağım. Dilerim iyilikleri Yael ve Nedim’in oğulları Eran’la birlikte olsun.