Aloo, ruh?

<p class="MsoNormal">R</font><span>uhumuz tıpkı cep telefonu gibi. Mobil bir kere. Bir uçağın cebinde dünyayı gezebilir. Oradan oraya, oradan oraya gider durur hayatın caddelerinde.</span></font></p>

Köşe Yazısı
1 Haziran 2011 Çarşamba

Nuia MANA


Sonra tıpkı yeni nesil çocukların daha zeki olması gibi yeni nesil cep telefonları da daha akıllı. Neredeyse her şeyi yapabiliyorlar.

Farklı modeller var: işte sarışın, esmer, kızıl… Esmer ama sarı kapak kullanan… Farklı senelerde yaratılmış bu modeller… İrili ufaklı bir sürü model.

Aynı modelin içinde hepsi birbirine benziyor, Çinlilerin birbirine benzemesi gibi. Ama yakından bakınca bir milletin tüm fertlerinin aynı olmasının imkânsız olduğu gibi, cep telefonları da farklı. Biri ilk haftada bozulurken ötekini duvara atsan bozulmuyor.

Bozulmak demişken… Eh, bir şey yok, tamirciye götürüyorsun. Kiminin sigortası, garantisi vs. oluyor, böylece muayene ve tamir ucuza geliyor, kimi de gün be gün yaşadığı için yukarıya emanet gidiyor…

Ve yukarı demişken… Ruhun cep telefonundan tek farkı hattın bedava gelmesi. Hattı yukardan alıyor, faturayı belki de hiç görmüyoruz. Telefona konan hat gibi bedene konan ruh. Bir gün ya telefon tamamen bozuluyor ya da bilemediğimiz bir sebepten hat kesiliyor. Operatör öyle istiyor.

Faturasız hayatlar bizimkisi. Bu dünyaya verilmiş ücretsiz hattıyla beraber. Hattı çok iyi çekenler bazen öte âlemden de sinyal yakalıyor, ama yine de hattı ve telefonu ile bu dünyanın yaşamını yaşıyor.

Tıpkı telefonlarımıza gösterdiğimiz özen gibi bedenimize özen gösterirsek, ruh hattımız daha iyi çekiyor. Yaşam kalitemiz artıyor.

Her bedene verilen yukarı-bazlı her hattın tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi özel bir numarası oluyor. Aynı şekilde her kalbin bir pin kodu, kalp kırıldığında girilmesi gereken bir puk kodu var. Puk da yanlış girildi mi, hattı ancak yukarıdan açıyorlar.

Bir üst model telefon almaksa bedene liposuction, silikon falan yaptırmak gibi bir şey. Hat aynı hat. Pin aynı pin, puk aynı puk. Çünkü bir hatta sahipsiniz tüm hayat boyu. Çünkü dışarıdan her şeyi de değiştirseniz, değiştiremeyeceğiniz tek şey hattınız. Onu cızırtısınız, temiz, pak hale getirmekse içerden tamir gerektirir. Esmer kaba sarı kapak takmakla olmaz.

Yeni- eski, esmer- sarı, pini açık- pini kapalı, ince- kalın… Fazla da takılmamalı. Netice de hepimiz aynı puk’un suyuyuz.