Makul demokrasiye idmanla, makbul demokrasiye vicdanla ulaşılır...

Köşe Yazısı
25 Mayıs 2011 Çarşamba

Jose V.ÇİPRUT

 

Özgürlük kavramının muhtelif içerik ve çehrelerini yersel/bölgesel bağlamlarda araştıran -- Demokratikleşmeler1 seminerimin ‘federal demokrasi’ oturumunda küresel karşılaştırmalarından faydalandığım -- Freedom House’un Dünya Hürriyet Statistikleri2 güncelleştirilmişmiş. Sizlerle paylaşayım: 1980’de, dünyada 37 hür, 31 kısmen hür ve 86 hürriyetsiz, topyekün154 memleket varmış3. 1990’da, 61’i ‘hür’, 34’ü ‘kısmen hür, 62’si ‘hürriyetsiz’, 157 devlet oluşmuşmuş. 2000’de, sayısı 187’ye yükselen memleketlerin 72’si ‘hür’, 53’ü ‘kısmen hür’, (gene) 62’si ‘hürriyetsiz’ miş. Ondan sonra, olan olmuş, 2010’da mevcut 196 memleketten ancak 68’i ‘hür’, 65’i ‘kısmen hür’ sayılabilirken, ‘hürriyetsizler’in sayısı 63’e tırmanmışmış. 1980 yılında (hâlâ) ‘hürriyetsiz’ 86 memleket dünyada devletlerin % 56’sını teşkil ediyormuşsa da, 1989’dan sonra dünya devlet sayısındaki önemli artışın çerçevesinde,2010’da ‘hürriyetsiz’ yaşamı örf/adet edinmiş 63 ulus dünya devlet sayısının ancak % 32’sine varıyormuş. Nedir ki, dünya memleket sayısının %35’ine eşit 68 ‘hür’ devletin 1.0 milyar ahalisi dünya nüfusu’nun yalnızca %15’ini tecessüm etmekteyken; % 33’üne eşit 65 ‘kısmen hür’ünün 2.9 milyar kişisi küre nüfusunun % 42’sine; %32’sine eşit 63 ‘hürriyetsiz’ memleketin    3 milyara yaklaşık insanıysa dünya nüfusunun % 43’üne (!) erişmekteymiş.

Yöresel karşılaştırmaları da sosyojeopolitik açılardan ilginç buldum: Amerikalar’da, devletlerin % 49’u ‘hür’, % 40’ı ‘kısmen hür’, % 11’i ‘hürriyetsiz’ sayılırken, halklarının % 41’inin ‘hür’, % 42’sinin ‘kısmen hür’, ve %17’sinin ‘hürriyetsiz’ oldukları keşfedilmişmiş. Asya-Pasifik’te ‘hür’ sayılabilenler, bölge devlet sayısının % 35’ine [halklarıysa bölge nüfusunun % 5’ine (!)] varmakta; ‘kısmen hür’ler, bölge devlet sayısının  % 32.5’ini [ahalileriyse bölge nüfusunun % 46’sını] kapsamakta; bölge devlet sayısının % 32.5’ine dayanan ‘hürriyetsiz’ memleketlerin kütleleriyse bölge nüfusunun %49’una ulaşmaktaymış. Batı Avrupa’da ‘hürriyetsiz’ olan devlet kalmamışmış: ‘hür’ devletlerin sayısı bölge rakamının % 92’sini, halkları bölge nüfusunun % 72’sini; ‘kısmen hür’ devletlerin nüfusu Avrupa’nın baki % 28’ini kapsıyormuş. Sahara-Altı Afrika devletlerinin bile % 10’unun ‘hür’, % 46’sının ‘kısmen hür’, % 44’ünün ‘hürriyetsiz’; ‘hür’lerinin bölge nüfusunun % 5’ini, ‘kısmen hür’lerinin % 53’ünü, ‘hürriyetsiz’lerinin % 42’sini temsil ettikleri bilinirken, Yakın Şark/Kuzey Afrika devletlerinin yalnız % 5’inin ‘hür’, %11’inin ‘kısmen hür’, % 84’ünün (!) ‘hürriyetsiz’; ‘hür’ halklarının bölgesel nüfusun ancak% 2’sini, ‘kısmen hür’lerinin % 2’sini, ‘hürriyetsiz’lerininse % 96’sını teşkil etmelerini endişeye şayan buluyorum.

‘Küresel Basın Özgürlüğü Sıralamaları’nda, Yakın Şark/Kuzey Afrika memleketlerinin ‘hür’ olanlarının adedi dörtmüş [dünya sıra sayılarınca: Kıbrıs (36), Malta (38), İsrail (62), Yunanistan (65)]. ‘Kısmen hür’ olanların listesi kısa [Lübnan (109), Moritanya (110), Senegal (115), Türkiye (116) ve Kuveyt (127)]; ‘hürriyetsizler’in kuyruğuysa uzunmuş [Cezair (138), Ürdün (142), Mısır (147), Katar (148), Irak (151), Fas (152); Oman (156), BAE (158), Bahreyn (159), Cibuti (160), Afganistan (163), Sudan (169), FÖY (177), Suudi Arabistan (178), Yemen (180), Somalya (182), Suriye (183), Tunus (186), İran (188), ve Libya (193)]. Maşrek’e sığdırılan 19 devlet grubunda, bir ‘hür’ [1. İsrail], iki ‘kısmen hür’ [2. Lübnan, 3. Kuveyt] ve onaltı ‘hürriyetsiz’ memleket varmış [aralarında: 5. Ürdün, 6. Mısır, 13. FÖY, 14. S. Arabistan, 15.Yemen, 16. Suriye, 18. İran, 19. Libya]. 

2011’de patlak veren Arap kalkınmalarını şimdi başka gözle görüp, demokratik özgürlük peşinde koşuştuklarını bağıranlara şunu fısıldayabiliriz: Çabuk çabuk çıkacaksınız yanan evlerinizden... eteklerinizde tutuşmuş bir yığın kuru yaprak...ve bir zaman bakacaksınız semaya... ufukları tarayarak: Zulmetmeyeceksiniz size ‘benzemeyen’ birilerine. Sağlayacaksınız sizlerden farklı olanların katkısını, paylaşarak onlarla sevgi saygınızı! Demokrasinin ‘aşiretçilik’te, ‘dindaşlık’ta değil, bilakis, ‘farklılık’ta mana, değer, önem ve fayda taşıdığını kaydedeceksiniz bir kere hikmetinizin zemininde. Yoksa kalıverirsiniz ilelebet kendinize köle, çoktandır çağdaş sivil müessesesizce köhneleşegelmiş yaygın zihniyetinizin dar kafesinde!

1 Democratizations: Comparisons, Confrontations and Contrasts, Jose V. Ciprut, Editor, Cambridge, MA: The MIT Press (2009).

2 Freedom in the World 2011 Survey’ ve ‘Freedom of the Press 2011’, Washington, D.C.: Freedom House (2011)

3 Tabirlerin tarif ve metodolojileri için -- bak: http://freedomhouse.org/template.cfm?page=351&ana_page=363&year=2010