VAYİKRA: VAYİKRA KİTABINA BAŞLARKEN

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
9 Mart 2011 Çarşamba

Her insan annesini ve babasını saymak zorundadır.” “Bir sağırı lanetlemeyeceksin.” “Körün önüne düşmesi için engel koymayacaksın.” “Yakınını kendin gibi sev.”

“Tarlanın köşelerini biçme. Yere düşen tohumları toplama. Unutulan başakları tekrar biçme onları fakirler için bırak.”

“Ak saçlının önünde ayağa kalkacak ve ona saygı göstereceksin.”

Yukarıda verdiğimiz bunlar ve benzeri emirlerin tümü Vayikra kitabında yer almaktadır.  Hepimiz bu kuralların ne kadar derin bir değere sahip olduğunun bilincindeyizdir. Bu kurallar aynı zamanda sosyal açıdan son derece önemli, ruhun saflaştırılması için de elzemdir. Vayikra kitabı bununla birlikte korbanlar gibi bazı uygulama kurallarına da yer verir ki günümüzde bu kuralları anlamak o kadar da kolay değildir. Ancak bu tip kurallar da yukarıda belirttiğimiz sosyal kurallar ile desteklenerek bir bütün halinde karşımıza çıkarlar.

Talmud Masehet Kiduşin 31/A’da şöyle bir şey anlatır. Tanrı on emirde bulunan ilk iki emri bizzat verdiği zaman etrafta bulunan toplumlar Tanrı’nın “sadece kendi onuru ile ilgilendiğini” öne sürerler. Halbuki anne ve baba saygısı emri ve takibindeki sosyal emirler açığa çıktıkça bunun gerçek olmadığı anlaşılır. Hatta kuralların amacının insanı ruhani olarak yüceltmek ve saflaştırmak olduğu açıkça kanıtlanır.

Vayikra kitabının geneli de aslında benzer bir özellik taşır. Bu kitapta yer alan sosyal kanunların yanı sıra son derece karmaşık uygulamalar olan “tsaraat” hastalığına yakalanan bir kişinin nasıl saflaşacağı kurallarına da yer vermektedir. Kitabın tamamını kavrayabilmek için sosyal kanunlar ile ilgili olarak ortaya konan anlaşılırlığın, kompleks uygulamalar için geçerli olan anlaşılmazlıklar ile birlikte öğrenilmesi gerekir. Böylece kitabın bütününe yönelik bir kavram bütünlüğü karşımıza çıkacaktır. 

Geleneklerimizde bir çocuk beş yaşına geldiğinde Tora öğrenmeye Vayikra kitabının ilk satırları ile başlar. Bu satırlarda da korban kuralları yer almaktadır. Gelenek bunu şöyle savunur. Nasıl ki çocuklar kutsal ise onların Tora eğitimine kutsal bir yerdeki yani Bat Amikdaş’taki kutsal bir uygulama yani korbanlarla başlamak gerekir.

Yine yaygın bir geleneksel uygulamaya göre çocuklar Tora öğrenimine başladıklarında ödül olarak şeker verilir. Vayikra ile başlamanın bir başka nedeni de bu doğrultuda şöyle açıklanabilir. Nasıl ki Tora öğrenimi tatlı ile başlıyorsa anlaşılması zor olan korban kurallarının bile tatlı bir şekilde öğrenilmesi gerekmektedir.

Vayikra kitabının ilk kelimesi olan “vayikra” sözcüğünde alef harfi küçük olarak yazılmıştır. Bu aynı zamanda toplumun küçük yaştaki insanlarına bir göndermedir. Bu kurallar onlar içindir.  Bu Tora hepimizin olduğu kadar onların da Tora’sıdır.

Bizler yetişkinler olarak da kabul etmemiz gereken kuralları ne kadar zor anlaşılabilir olsa da Tora’nın gerçekliği ve kabul edilirliği asla değişmemiştir ve değişmeyecektir. Tora bizler için de tatlıdır. Tora hem bütün topluma hem de bireysel olarak hepimize aittir.

(12 Mart 2011 şabat günü okunan peraşadır)