Genç dostum Moşe’ye

İstemediğiniz bir olayı önce inkar yoluna gider, ardından kabullenme safhasına geçersiniz ya, Moşe için de benzeri duygular yaşadım.

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
22 Aralık 2010 Çarşamba

Yıllar önce İsrail Konsolosluğu’ndan bir çeviri teklifi almıştım. ‘Facts about Israel’, Türkçe adıyla ‘İsrail’in gerçekleri’ olarak 1994’te yayınlanan kitap ülkeyi hiç bilmeyenlerin biraz olsun tanımaları amacıyla hazırlanmıştı. İçeriğinde şu bölümler yer almıştı: Tarih, devlet, ülke ve halk, toplum, sağlık ve sosyal hizmetler, eğitim, bilim ve teknoloji, kültür ve uluslar arasında İsrail. Kitabın dizgisi gazetede yapıldı. Ölçülerin İngilizce aslına birebir uyması gerekiyordu. Bundan on dört yıl önceki teknik donanımlar şimdikilerle kıyaslanacak düzeyde değildi. Dönemin Yayın Yönetmeni Silvyo Ovadya elinde cetvel ölçekleyerek milimetrik hesaplamalar yapıyor, Bella Parlakşimşek de bilgisayarda uyguluyordu. En zoru ise haritada doğru noktalara doğru şehirleri aslıyla tıpatıp yerleştirmekti. Sonunda kitap bitti ve İsrail Enformasyon Merkezi tarafından basıldı. İlerki yıllarda da kitap güncelleştirilerek yayınlanmaya devam etti. Zannederim bu tanıtım çalışması İsrail Konsolosluğu b ulunan her ülkede yapılıyordu. Ancak ilk kez 1994’te Türkçe olarak hazırlanmıştı

***

İstemediğiniz bir olayı önce inkar yoluna gider, ardından kabullenme safhasına geçersiniz ya, Moşe için de benzeri duygular yaşadım.

Moşe Kohen’i yitirdiğimizi öğrenmemden birkaç gün sonra kütüphaneden uzun bir süredir elime almadığım ‘İsrail’in Gerçekleri’ kitabını çıkarttım.

Her ne kadar Silvyo Ovadya’nın teknik desteği yadsınamazsa da, İsrail’in Gerçekleri’nde Moşe Kohen’in de büyük emeği geçti. O tarihlerde çevirmekte olduğum her bölüm bittiğinde konsoloslukta çalışan Moşe ile birlikte metin düzeltmelerini yapardık. Konuya ait hiç unutmayacağım bir anımız vardır. Ana yönler ile ara yönlerle ilgili yanlış bir algılamam söz konusuydu. Hal böyle olunca doğuyla batıyı, kuzeyle güneyi karıştırmış ülkeyi alt üst etmiştim. Neyse ki yanakları birden kıpkırmızı kesilen Moşe’nin desteği ile düzeltmeleri yaparak küçük bir felaketi önlemiştik. Kitap bitene kadar keyifli saatler geçirdik. Sonra da Moşe ile hep dost kaldık. O denli sevecen ve insancıldı ki…

Moşe konsolosluktan sonra iş yaşamına El-Al’de devam etti. Çok sık görüşmesek de, sosyal etkinliklerde bir araya gelip ayaküstü sohbet etme fırsatımız oldu. Annesi ve eşiyle ayrı vesilelerde tanıştım. Her ikisini de gururla tanıştırdı. Zaman zaman ondan stajyerleri işe almasını rica ettim. Elinden gelenin en iyisini yaptığına eminim; hiç kırmadı beni. Yardımseverlik   Moşe’de çok gelişmiş bir etik anlayıştı.

Kısa kesilmiş saçların, ışıldayan gözlerinle çevrene hep güven duygusu yaşattın. Keşke biz de senin gerçeklerini öğrenebilseydik Moşe.

Huzur içinde uyu sevgili dostum.

Mekanın cennet olsun.