Babalar için ‘top 10’

Ester YANNİER Köşe Yazısı
16 Haziran 2010 Çarşamba

Bu hafta özgün bir yazı yazmak yerine okuduğum bazı kitaplardan, gelen e-postalardan bazı alıntılara yer vermek istiyorum. Biraz her yaştaki çocuklara ve günlük koşuşturmaca içinde “baba” olduklarını kısmen de olsa unutanlara… Birimizin hayatında ne denli önemli yeri olduğunu bir kez daha anımsamak-anımsatmak adına…

***

Güç

Baba-oğul bir yolda yürüyorlarmış. Derken büyük bir taş çıkmış karşılarına. Oğlan babasına dönüp, “Sence bütün gücümü kullansam bu taşı kıpırdatabilir miyim?” diye sormuş. “Bütün gücünü kullanırsan eminim yapabilirsin” demiş babası. Oğlan kayayı itmeye koyulmuş. Kendini alabildiğince zorlayarak, bütün gücüyle itmiş. Kaya yerinden kıpırdamamış. Cesareti kırılan çocuk, “Yanılmışsın. Bak işte yapamadım” demiş babasına. Babası kolunu oğlunun omzuna dolayıp şöyle yanıt vermiş: “Hayır evlat, sen bütün gücünü kullanmadın. Benden yardım istemedin”

E.Y: Hangi yaşta olursak olalım, onların sevgisine, yol göstericiliklerine her daim ihtiyacımız var. Anlattıklarını can kulağı ile dinleyelim ki, ileride hatırlayalım…

***

Baba sevgisi

Adam yorgun argın eve döndüğünde, beş yaşındaki oğlunu kapının önünde kendisini beklerken buldu. Çocuk babasına, saatte ne kadar para kazandığını sordu. Zaten yorgun gelen adam, oğluna “Bu senin işin değil” diyerek karşılık verdi. Çocuk dayattı, “Babacığım lütfen bilmek istiyorum” dedi. Adam: “Bu kadar çok bilmek istiyorsan söyleyeyim, saatte 20 dolar kazanıyorum. “Bunun üzerine çocuk, babasından bir istekte bulundu: “Peki babacığım, bana 10 dolar borç verir misin?” dedi.

Adam, daha çok sinirlendi: “Benim senin saçma oyuncaklarına ya da benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi derhal odana git ve kapını kapat.”

Çocuk sessizce odasına çıkıp, kapısını kapattıktan sonra, adam sinirli sinirli düşünmeye başladı: “Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder?” dedi kendi kendine.?Aradan bir saat geçmiş, adam biraz daha sakinleşmişti. Çocuğuna, parayı neden istediğini bile sormadığı geldi aklına. Yukarıya, çocuğun odasına çıktı ve yatağında uzanan çocuğuna, uyuyup uyumadığını sordu. “Hayır, uyumuyorum” diye yanıtladı çocuk.? Adam, çocuğundan özür diledi: “Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim, yorgundum” dedi. Ve elindeki parayı uzattı: “Al bakalım istediğin 10 doları”. Çocuk, “Teşekkürler babacığım” dedi. Ve yastığının altında sakladığı buruşuk paraları çıkardı, elindeki parayla birleştirdi, tümünü tane tane saymaya başladı. Oğlunun yastık altından para çıkarıp saydığını gören adam, yine sinirlendi: “Paran olduğu halde, neden benden  istiyorsun?” diye bağırdı, “Benim senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak zamanım yok”. Çocuk, babasının bağırmasına aldırmadı bile:? “Fakat yeterince param yoktu ki... Ancak şimdi tamamlayabildim” dedi... Ve elindeki paraların tümünü babasına uzattı, “İşte sana 20 dolar babacığım, şimdi bir saatini alabilir miyim?”

E.Y:  Birkaç yıl önce bir arkadaşımın annesi Anneler Günü’nde kendi kızına hediye almış ve ona annelik duygusunu tattırdığı için teşekkür eden bir not iliştirmişti. Bu hareket gerçekten çok hoşuma gitmiş,  unutmayacağım bir hayat dersi olmuştu. Anneler veya babalar gününde  çocuklarımızdan kutlama beklerken, bizlere bu güzel duyguları yaşatanlara da teşekkür etmemiz gerekir diye düşünüyorum… Yazının ikinci bölümünün anlam ve önemi burada kaynaklanıyor.

Öncelikle kendi babamın sonra da tüm babaların gününü kutlarım.

HEMEN BUGÜN ÇOCUĞUNUZA SÖYLEMENIZ GEREKEN

‘İLK ON’ CÜMLE

Ne olursa olsun seni seviyorum. ?Çocuklarınızın onları koşulsuz sevdiğinizi bilmelerini sağlayın. Onları sevmeniz için her zaman iyi, başarılı ya da akıllı olmaları gerekmediğini vurgulayın. Onların başarı ve başarısızlıklarını sevin. Sana saygı duyuyorum. ?Çocuklar da saygıyı hak ederler! Çocuklarınıza saygı gösterdiğinizde, onlara başka insanların değer ve sınırlarına saygı duymayı da öğretirsiniz. Kararını destekliyorum. ?Onlara zarar verecek bir şey olmadığı sürece kararlarını destekleyin. Hayal ve hedefleri ebeveynleri tarafından desteklenmediği için ömür boyu gücenme ve pişmanlık duygularıyla yaşayan pek çok yetişkin vardır. Seni dinliyorum.?Hüküm vermeden ve eleştirmeden dinleyin. Kendinizi referans göstermeden dinleyin. Yalnızca dinlemek niyetiyle dinleyin. Söylediklerini anlamanız, bir konuya bağlamanız ya da beğenmeniz gerekmez. Yalnızca dinleyin. Günüme renk katıyorsun! ?Çocuğunuzun, yaşamınıza ne kadar çok neşe kattığını bilmesini sağlayın. Onlara bir lütuf olduklarını gösterin. Benim çocuğum olduğun için çok şanslıyım. ?Onlara, hayran olduğunuz eşsiz niteliklerden bahsedin. Beceri ve yeteneklerini sizinle paylaşmalarını teşvik edin. Biraz daha anlatsana. ?Zararsız sorular sorun. Konuşmalarından keyif aldığınızı hissettirin. Dikkatinizi verdiğinizi göstermek için, tonlama ve vücut dilinden yararlanın. Söylediklerine karşı ilgili olun; ama sözlerini kesmeyin. Anlamak istiyorum. ?Çocuğunuzun içinde bulunduğu durumu anlamadıysanız, bunu ona söyleyin. Sizinle paylaşmasını isteyin; ama zorlamayın. Kendi isteğiyle size gelmesini sağlayın. Teşekkür ederim.?Onların sorumluluğunda bile olsa minik şeylerden dolayı minnet duyduğunuzu gösterin. Siz sormadan bir iş yaptıklarında teşekkür edin. Sana yardım edeyim.?Çocuğunuzun yardıma ihtiyacı varsa, yanında olun. Sevgi ve ruhunuzla orada bulunun.

Yazar: Marie Magdala Roker