Bu delilik ne kadar sürecek?

Balçiçek PAMİR Köşe Yazısı
27 Ocak 2010 Çarşamba

Bu yazı yazılırken iki adam yan yana oturdu.

Biri diğerinin gözlerinin içine baktı, gülümsemedi. Öteki eğildi, iyi duyabilmek için.

Gülümsemeyen, “Benden yaşlısın” diye seslendi yanındakine…

“Sesin yüksek çıkıyor. Suçluluk psikolojisinden. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz, çocukları nasıl öldürdüğünüzü biz de biliriz.”

Gülümsemeyen yaşlı olanın yanında kalktı gitti…

Yaşlı olan oturduğu yerde kaldı… 

***

Bu yazı yazılırken iki adam oturdu. Biri alçağa diğeri yükseğe…

Yüksekteki adam aşağıya doğru baktı, olan bitenden habersiz gülümsedi…

El sıkışmadılar, uzaktan baktılar birbirlerine…

Yüksekteki adam gülümseyen adamın bilmediği dilden bir şeyler söyledi.

Aşağıda oturan adam gülümsedi.

Yüksekteki adam karşısındaki adamı göstererek “O alçakta oturuyor, yeri orası, biz gülümsemiyoruz” dedi.

***

Bu yazı yazılırken bir şarkı çalmaya başladı, herkesin yakından bildiği, Had Gadia…

Şarkıyı dinlerken Natalie Portman ağladı ağladı…

Bir Amos Gitai filminde… Free Zone’da  

O ağladı, bu yazı yazan da ağladı…

Neye ağladığını bilmeden üstelik…

***

Babam almıştı onu bana, sadece iki paraya…

Kuzucuk, ah kuzucuk…

Anlatılır Haggadah’ta…

Düzenbaz kedi yattı pusuya…

Zıplayıp yuttu kuzuyu bir lokmada…

Sonra köpek geldi, babamın aldığı kuzuyu yiyen kediyi boğdu…

Babam almıştı onu bana, sadece iki paraya…

Derken sopa geldi…

Babamın aldığı kuzuyu yiyen kediyi boğan köpeği dövdü…

Babam almıştı onu bana, sadece iki paraya…

Kuzucuk, ah kuzucuk…

Gecikmeden ateş çıktı ve babamın aldığı kuzuyu yiyen…

Kediyi boğan köpeği döven sopayı kül etti…

Ardından su geldi…

Babamın aldığı kuzuyu yiyen kediyi boğan köpeği döven sopayı yakan ateş söndürdü.

Babam almıştı onu bana, sadece iki paraya…

Kuzucuk, ah kuzucuk…

***

Değiştin mi hiç?

Değiştim ben bu sene

Ve her gece…

Her bir gece…

Sadece dört soru sormuştum sana

Ama bu gece başka bir soru düşündüm

Bunca delilik daha ne kadar sürecek böyle?

Zalimin mazlum ile

Cellâdın kurban ile dönüp durduğu bu dehşet çemberi

Bunca delilik daha ne kadar sürecek böyle?

Bu yıl ne değişti?

Bu yıl benim değişen

Eskiden uysal bir kuzuydum, sonra bir kaplan oldum, vahşi bir kurt

Güvercindim önceden, ceylandım

Bugünse bilmiyorum ne olduğumu 

Babam almıştı onu bana, sadece iki paraya…

Kuzucuk, ah kuzucuk…

Ve her şey yeniden başlıyor işte…

***

Bu yazı yazılırken zalim mazluma

Cellât kurbana dönüştü bile…

Bu yazıyı yazan…

Koca koca adamları, oyunlarını, erkeklik ispatlarını düşündü durdu…

Sonra çocukları düşündü…

Çocuk şarkıları geldi aklına birden…

Ölen çocuklar, yaşayan çocuklar, kuzucuklar…

Bütün bu delilliğe rağmen hayat devam ediyor işte…

Bütün değişimlere, bütün rövanş hayallerine rağmen…

Her şeye rağmen çocuklar beraber oynayacak, beraber gülecek…

Ve biz kadınlar daha çok gözyaşı dökeceğiz ama…

O gözyaşlarıdır yaraları iyileştirecek olan

O gözyaşlarıdır deliliği bitirecek olan…

 

Not: Yukarıda bahsettiğim filmin özellikle Natalie Portman’ın ağlama sahnesini görmeyen varsa, internetten izlemenizi öneririm.

Balçiçek PAMİR kimdir?

Ankara’da doğan Balçiçek Pamir, liseyi Notre Dame de Sion’da, üniversiteyi ise Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde okudu. Gazetecilik hayatına yirmili yaşlarının başında Cosmopolitan Dergisi’nde başlayan Pamir, daha sonra Aktüel Dergisi’nde editörlük, Sabah Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı.  Pamir, halen Habertürk Gazetesi’ndeki köşe yazılarının yanı sıra televizyonda da siyaset, ekonomi, müzik alanındaki ünlüleri konuk ettiği “Söz Sende” adlı bir program yapıyor.