Bayılırım kokteyllere

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
17 Mart 2010 Çarşamba

'Acı ilaç iyidir’, derdi babaannem. Hâlâ her öksürük şurubu içtiğimde bu cümle aklıma gelir. Bilgisayarıma gelen e-postalar haber ağırlıklıysa da, %15-20 kadarı reklâm amaçlıdır. Bu hafta sıralananların çoğu öksürük şurupları, kodeinli ilaçlar ve eczaneler. Yedi gün boyunca aralarına bir takım yenileri de eklenerek ekranda gözükürler. Tabii bunların çoğu yabancı kaynaklı ilanlar.

Hazır sağlık konusu açılmışken sözü bir düğüne bağlamak istiyorum. Hayatımda ilk kez bir düğünde Tıp Bayramı’nın kutlandığına tanık oldum. Ama daha öncesinde harika kokteylden de söz etmeliyim. Doğrusu, yüksek topuklarla ayakta durmak kolay değilse de, ben kokteylleri çok severim. Birincisi, çeşitli insanlarla karşılaşma şansınız var. Zira oturma düzenine geçtikten sonra, farklı uçlarda birbirinizi görmeye olanak yok. İkincisi, ayaktayken sohbet süresi size bağlıdır. Sohbet koyuysa devam edersiniz, yok eğer mecburiyetten takılmışsanız, ‘ah falancaya bir merhaba demeliyim’ diye kibar kibar uzaklaşırsınız. Kısaca gecenin keyfini kokteyl kısmında yaşamaya başladım. Tabii, karşılaştığım dostlar içinde, ‘önce senin yazını okuruz’ diyenlerin sayısı iki elin parmaklarını geçmeye başlayınca, önce kendim sonra da gazetem adına sevindim.

Or-Ahayim’deki Tıp Bayramı kutlamalarına yetişemediysem de, akşam düğünde yapılana tanık oldum. Damadın babası doktor olunca, haliyle konuklar arasında farklı uzmanlık dallarından birçok meslektaş bulunuyordu. Nasıl bir güven duygusu veriyordu, anlatamam. Salonda herkes sağlıklı, ama çevrenizde sayısız doktor var… Şaka gibi.

Düğünleri ile Tıp Bayramı’nın aynı tarihe denk gelmesi gibi güzel bir rastlantıyı, genç evliler Şeli ve İsak De Eskinazis, dostları için yaptıkları güzel konuşmada dile getirdiler.

Şeli ile İsak’ın, daha doğrusu İziko’yu ve Şelika’yı bir kez daha kutlarken, ailelerini de gençlerin iyi günlerine tanık olmalarını diliyorum.

***

Bir iyi dileğim de gazetemizin geçmiş dönem başyazarlarından Rina Eskenazi’ye. Rina bir kez daha anneanne oldu. Minik Olivia’ya sağlıklı uzun ömürler dilerim. Umarım o da ileride Şalom ekibine katılır.

***

Golden Age Komisyonu önümüzdeki Pazar NŞKM’da bir etkinlik gerçekleştirecek.  Her ne kadar Golden Age, 65 yaş ve üstü ile ilgileniyorsa da, üyelerinin bir kısmı düşünemeyeceğiniz kadar genç. Bu da çalışmalarına inanılmaz bir enerji getiriyor.

Geçenlerde nispeten karamsarlıkla kaleme aldığım yaşlılık ve huzurevleri yazımın tam aksine, ‘yaşlanabilmenin aslında büyük bir şans olduğunu duyurmaya geldik…’ diyor Golden Age’liler.

Bu hafta bir sergi gerçekleştiriyorlar. Başlığı ‘Altın Çağ’a Fotoğraflarla Yolculuk’. Bize de bu ‘yolculuğun keyfini çıkarın…’ temennisinde bulunuyorlar.

Görmeğe değer bence, ne dersiniz?