Rüyamdaki yeşil balonlar

Köşe yazıları genelde günceli yakalamaya çalışır. Ben ise bu hafta ‘Yahudilikte rüyanın yeri nedir?’ gibi yaşantımızın doğal ve belli ölçüde de gizemli bir sürecini farklı bir açıdan irdelemeye çalıştım.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
1 Temmuz 2009 Çarşamba

Elif Şafak’ın “Aşk” kitabını büyülenerek okudum ve bu olağanüstü romanı herkese öneririm. Romanın kahramanlarından derviş Şems-i Tebriz rüya görmemesini şöyle açıklar: “Çocukken kâinatın sırlarının bir bir önüme serildiğine şahitlik ettim. (…) Sırrımı arkadaşlarıma açayım dedim, onlar da ‘ ya hayalcisin ya yalancının tekisin’ dediler. (…) En sonunda Allah’tan bir daha rüya görmemeyi talep ettim.”

Sufilikte rüya üçtür: 1-Nefsin kuruntusu, 2- Şeytanın korkutması, 3- Allah Teâlâ’nın müjdesi” (İmam Mazherüddin, Şerh-i Mesabih’te).

 Rüya, Kızılderililerden tutun Uzakdoğu felsefi ve dinsel akımlarına kadar pek çok inançta önemli bir yer tutar. Tarihin belli dönemlerinde ise, örneğin engizisyonlarda, rüya yorumcularının falcı diye yakıldıklarını biliyoruz. 

 Bilimsel araştırmalara göre uyku insan yaşamının üçte birini kapsar ve rüya görülen dönem uyku süresinin % 25’idir. Böylece 70 yaşında bir insanın toplam beş yılını rüya görmekle geçirdiği ortaya çıkar. Modern bilim uyurken metabolizmanın yavaşladığını, görme ve duyma duyularının duyarsızlaştığını ve kasların genellikle hareketsizleştiğini, ancak zihnin bir bileşeninin -hayal gücünün- sürekli çalıştığını ortaya koymaktadır. Talmud bilgeleri bu durumda ruh ile vücut arasındaki bağın gevşediğini ve zihnin uyanık iken gidemeyeceği yerlere yolculuk ettiklerine inanırlar. “Uyku ölümün altmışta biridir” (Talmud, Berahot 57.b, Rabbi Aron Parry, Talmud nedir? S. 139).

Günümüzde nöroloji bilimi rüyaların iyileştirici bir işlevi bulunduğunu kabul etmektedir. Oysa Talmud, Sigmund Freud’ün rüyaların bilinçaltı bir mesaj içerdiği görüşünü paylaşmaz.

Peki, Yahudilikte rüyanın yeri nedir?

Talmud, Bar Hedya adlı bir rüya yorumcusunun aynı rüyayı paylaşan ve kendisine ödemede bulunan Abaye’nin rüyasını olumlu, para vermeyen Rava’nınkini ise olumsuz olarak tefsir ettiğini anlatır. (Talmud, Berahot 56a, Daniel Radford, L’ARche, sayı 612)

Ancak Talmud bilginleri rüyaların sonuçlarının yorumcuların tefsirlerine göre değişebileceğini, kimi zaman da rüyaların dünyevi kaygılardan kaynaklanabileceğini belirtirlerken Moşe hariç tüm peygamberlerin kehanet mesajlarını rüyalar vasıtasıyla aldıklarını, Yosef’in firavunun rüyaları sayesinde (Bereşit-Yaratılış 41:7) Mısır’ın baş danışmanı olduğunu biliyoruz.

İbranice lisanı ve kelimelerin köklerinin değerlendirilmesinin de ayrıca Talmud’da rüyaların anlamını çözmede kullanılan bir yöntemdir.

“Ve Gideon geldi ve işte, bir adam arkadaşına rüya anlatıyor ve diyordu: İşte, bir rüya gördüm ve işte Midyan ordugâhına arpa ekmeğinden bir somun yuvarladı ve çadıra kadar geldi ve onu vurup düşürdü, onu alt etti ve çadır yere serildi. Ve arkadaşı cevap verip dedi: Bu başka bir şey değildir, ancak İsrailli Yoaş oğlu Gideon’un kılıcıdır; Allah Midyanı ve bütün orduyu onun eline verdi.” (Kitabı Mukaddes, Hakimler, Bab 7).  

Düşman, Gideon’un savaşı kazanacağını rüyadaki ‘arpa ekmeğinden bir somunun yuvarlanmasının’ yorumundan çıkarır. İbranice dilinde rüya anlamına gelen ‘halom’ kelimesinin kökü ‘h-l-m’ sessiz harflerinden oluşur. Ekmek anlamına gelen ‘lehem’in de kökünde aynı harfler yer almaktadır. Savaş anlamına gelen ‘lehima’nın da aynı ‘l-h-m’ harflerinden meydana gelmesi salt bir rastlantı olabilir mi?

Yok, rüyalara hiçbir dinsel anlam yüklenemeyeceğini, bunun bilimsellikle bağdaşmadığını veya Freud’ün ‘Psikanaliz’ teorisini savunacaksanız din bu yoruma da açık. Nitekim Rav Meir takriben MS.130’lu yıllarda şöyle yazıyordu: “Rüyaların hiçbir anlamı yoktur”(Horayot,13,b).

Ben geçen akşam rüyamda pek çok ülkeden uçağın salıverdikleri yeşil balonların İran semalarında uçuştuklarını, giderek tüm gökyüzünü kapsadıklarını gördüm. Yorumu sizlere bırakıyor ve hepinize tatlı  ‘tatlı rüyalar’ diliyorum.