Gerçek bir hikaye

Köşe Yazısı
1 Temmuz 2009 Çarşamba

Yakup ALMELEK


Bu olay 14Ekim 1998 tarihinde kıtalar arası bir uçuş sırasında gerçekleşti.

Zenci bir erkek yolcunun yanında süslü püslü bir kadın düşmüştü. Kadın hostesi çağırarak yanındakini aşağılayıcı bir eda ile yerinin değiştirilmesini

istedi.  Çünkü kendisine antipatik gelen birisi ile yan yana oturmak istemiyordu.

Hostes tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta boş bir yer bulunup bulunmadığını araştıracağını söyledi.

Kadının konuşmasını dinleyen yolcular şaşkınlık ve tiksinti içindeydiler. Kadının terbiyesizliği bir yana birinci mevkide oturacağına da üzülüyorlardı.

Renginin özelliği dışında diğer erkeklerden görünüşte hiçbir farkı olmayan zavallı adamcağız ise sesini çıkarmamayı yeğledi.

Kadın tatmin olmuş görünüyordu, Zenci bir erkek yanında oturmayacaktı ve birinci mevkide gidecekti

Birkaç dakika sonra hostes geriye döndü ve kadına birinci mevkide bir tek boş yer olduğunu bildirdi. Ancak o yer için kaptan pilottan izin almıştı. Kaptan pilot  “ Hiçbir yolcu sorun yaratan diğer bir yolcunun yanında oturmak zorunda değildir” deyerek gereken onayı vermişti.

Hostesin konuşmasını takip eden yolcuların kızgınlıkları biraz daha arttı. Kadın ise zafer kazanmış komutan gibiydi. Ayağa kalkmaya yeltenirken Hostes zenci kişiye dönerek  “Beyefendi, sizi uçağın birini sınıfındaki yeni yerinize götürmem için lütfen beni takip eder misiniz? Uçak şirketimiz adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için sizden özür diliyor”

Yolcular kaptan pilotun ve hostesin bu güzel davranışını  yürekten alkışladılar.

Kadın dersini almıştı. Zenci yolcu hostesi takip ederken kadın yolcu süklüm püklüm kimsenin yüzüne bakamıyordu.

Bu olay seyahat acentelerini ve uçak şirketlerini yeni tedbirler almağa sevk etti.

O yıl kaptan pilot ile hostes örnek davranışları yüzünden ödüllendirildiler.

Benzer durumlarla bir daha karşılaşmamak için kişilerin eğitilmeleri de gerekiyor. Bunun bilincinde olan yöneticiler aşağıda belirtilen sözleri seminer odalarının duvarlarına astırdılar.

“İnsanlar kendilerine ne söylendiğini unutabilirler

İnsanlar kendilerine ne yapıldığını da unutabilirler.

Ancak insanlar kendilerine nelerin hissettirildiğini hep hatırlaya gelmişlerdir.”

Not: Bu hikayeyi bana e mail  şeklinde Kanada’dan gönderen

Okşan ve Jerry Yusufyan’a teşekkür ederim.  Y.A