Elm Sokağı kabusu

Alber NASİ Köşe Yazısı
17 Eylül 2008 Çarşamba

ABD finans piyasalarında konut kredileri bazlı kriz sonunda konut kredilerinin büyük bölümünü veren veya garanti eden Freddie Mac ve Fannie Mae’in ABD kontrolüne geçmesiyle, bir anlamda devletleşmesiyle zirve noktasına ulaştı.  ABD ekonomisine oldukça büyük yük getiren bu operasyon aslında sadece süreci ertelemeye ve dondurmaya yönelik bir hareket. Bu iki şirketin gerçek kaderi yeni seçilecek başkanın görevine başlamasıyla, yani en erken Ocak ayında ortaya çıkacak. En azından korkulan olmadı .

Bu arada ABD’de ekonomiye yön veren şirketlerden biri Lehman Brothers aylarca süren spekülasyondan sonra battı.  Meryll Linch ise Bank of America’ya değerinin üzerinde bir değerle satılarak kurtarıldı.

Önce Bearn&Sterns’in devlet eliyle kurtarılması, sonra Freddie Mac ve Fannie Mae’in (bu iki şirket birbirinden bağımsız ve birbirlerine aslında rakip olan şirketlerdir. Her ikisi de devlet tarafından kurulmuş ve özelleştirilmişlerdir ) ve sonunda Merryl Lynch’in kurtarılması orta veya uzun vadede mevcut sistemin yani ABD tipi kapitalizmin sorgulanmasını gündeme getirecektir.

Bu hafta ise kredileri sigorta altına alan A.I.G sigorta şirketinin batması muhtemel. Tabii ekonomik problemin sigortacılık sektörüne sıçraması hiç şüphesiz şu anda tahmin edilenden çok daha büyük problemlere sebep olacaktır. Bilindiği üzere dünya üzerindeki sigorta sistemleri birbirine bağlıdır ve risklerini birbirlerine satarlar. Küçük halkaların kopması çok büyük sıkıntı yaratmasa da böylesine dev sigorta şirketlerinin batması ise tüm dünyayı etkileyecektir.

Kısaca konut sektöründe başlayan kriz yavaş yavaş önce sağlığa, sonra emekliliğe ve en sonunda da tüm sigortacılık sektörüne zarar verecektir. Veya devletler bir şekilde sigorta şirketlerine garantör olacak ve devlet desteğiyle sistem kurtulacaktır.

Henüz Avrupa’da ve Uzak Doğu’da bu sorunun yansımaları bilinmemekte ve tahmin dahi edilmemekte. .. 

Bütün bunlar bitince kapitalizm en azından şu anda uygulandığı şekliyle ciddi şekilde sorgulanacak ve belki de komünizm gibi rafa kalkacaktır. Tüm kredi,  bankacılık ve sigorta sistemleri tekrar gözden geçirilecek ve aslında finans sektörünün  haddinden fazla para kazandığı ortaya çıkacaktır.

ABD’nin borçları üstlenmesi ise fazladan para basması ve ister istemez küresel enflasyon anlamına gelecektir. Global enflasyon ise ancak yüksek faizlerle kontrol altına alınacak ve ekonomilerin özellikle de gelişmekte olan ekonomilerin yavaşlamasına ve/ veya durması anlamına gelecektir.

Bu noktada ABD’deki riskle gelişmekte olan ülkelerdeki risklerin artık bir birinden farklı olmadığını anlayan yatırımcıların tavrı da önemli olacak.

Ancak gerçekten kesin olan bir şey varsa bakış açılarının, yaklaşımlar ve hatta siyasi sistemlerin alıştığımız ve bildiğimiz gibi olmayacağıdır.