Rusya-Gürcistan savaşı sonrasında gelişmeler

Erol Güney Köşe Yazısı
20 Ağustos 2008 Çarşamba

Rus askeri güçlerinin bazı komutan ve sözcüleri son günlerde İsrail’i Gürcistan’ın askeri güçlerine askeri teçhizat satmakla ve onları kullanmayı öğretmekle itham etti.

Oysa durum çok farklı. Bir yıldan beri İsrail ile Gürcistan askeri güçleri arasındaki temaslar  kısıtlandığı hatta kesildiği söylenebilir.

Son yıllarda İsrail ordusundan ayrılan bazı subaylar tarafından idare edilen bir firmanın söz konusu teçhizatın kullanımını öğretmek amacıyla gittikleri Gürcistan’daki işlerine birkaç hafta önce son verildi. 

Gürcistan’daki İsrailliler yaklaşan buhranı öngördüklerinden oradan çekildiler.

Şimdi Washington’da ve özellikle New York Times’da yayınlanan haberlere göre bugün yaşanan kriz 5 ay önce Washington’da başladı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Michail Saakaşvili Washington’a gelerek ülkesinin  NATO’ya dahil edilmesi için girişimlerde bulundu. ABD Başbakan Yardımcısı Cheney ‘in desteğini aldı. Bush  Putin’in bu olayı sadece protesto edeceğini ama sonunda kabulleneceğini düşündü. Ancak düşündüğünün aksine Putin Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilmesini kabul etmeyeceğini belirtti. Rusya daha önce Batı’yı uyararak Kosova’nın bağımsızlığını kabul etmemelerini Sırplarla bağlarını kesmemelerini söylemişti. Ancak Batı dünyası bu uyarıyı ciddiye almadı. Ruslar böylece kendilerinin de aynı şekilde hareket edebileceğini düşündüler.

Gürcistan Cumhurbaşkanı  ise ABD’nin ikazlarını dinlemeyerek Güney Osetia’ya güçlerini gönderince, Ruslar fırsattan istifade ederek Gürcistan’a  hazırda tuttukları askeri kuvvetlerini yolladılar. Zaten bundan birkaç hafta önce Rus askerleri Gürcistan sınırına yakın bölgede manevralar yaparak şimdi uyguladıkları planın bir provasını yapmışlardı. Acaba Başkan Saakaşvili bundan haberdar olmadı mı? Olduysa neden Osetia’ya asker göndererek Ruslar’ın eline bu kozu verdi?

İki  kararlı düşünce çarpışması yaşandı.Bir yandan Gürcistan ve Cumhurbaşkanı Saakaşvili’nin Gürcistan’ın tamamen bağımsız olduğuna, Rusya’nın kölesi olmayacağına dair kararlılığı, öte yandan  Putin’in eski Sovyet ülkelerinin Batı ile sıkı bağlar kurmasına mani  olma konusunda kararlılığı. Rusya Gürcistan ile Ukrayna’nın NATO’ya girmesini engelleyerek eskiden Rusya’ya bağlı diğer devletlere de bir gözdağı vermek istiyor. Zira Rusya artık ekonomisi ve askeri gücü sağlam bir devlet olduğundan  istediği gibi sert bir politika uyguluyor.

ABD’nin eski Rus Büyükelçisi James Collins’in dediği gibi:

“Rusya menfaatleri doğrultusunda çizgiyi çekecek duruma geldi”.

Polonya tedirgin

Gürcistan’ın işgal altında olduğunu ve bu işgalin ne zamana dek süreceğini vurgulamak gerekiyor. Öte yanda Rusya’nın bu tutumu Polonya’nın 1yıldır imzalama konusunda tereddütler yaşadığı anlaşmayı   artık bu hafta imzalamaya yanaşmasını sağladı.Bu anlaşma Polonya’da olası bir füze saldırısına karşı on tane füzesavar bulunan bir ABD üssü yapılmasını içeriyor. Bush Hükümeti şöyle bir açıklama getiriyor:

“Bu Rus füzelerine karşı bir önlem değil. Zaten Rus Nükleer silahlarına karşı gerçek bir önlem olamaz. Sadece İran’dan gelecek füze tehlikesine karşıdır”

ABD Hükümeti’nin bu iddiası doğru olabilir. Fakat Rusya bu anlaşmayı doğrudan kendilerine bir tehdit olarak nitelendirdiklerinden, NATO  ile Rusya arasında yeni bir gerginlik kaynağı başlayabilir.

Böyle bir ortamda İran’ın nükleer ve askeri alanda yaptığı ilerlemelere karşı İsrail tek başına ciddi bir önlem alacak konumda değil.

Zaten ABD de tek başına İran’a askeri bir operasyona girişmemesi konusunda İsrail’i uyardı. İsrail’de şimdilik böyle bir karar alacak güçte bir hükümet de yok.

201 Filistinli Serbest Bırakılıyor

Şin Bet Başkanı Yuval Diskin’in açıklamalarına göre Mahmut Abbas’ın güçlenmesini sağlamak için İsrail Hükümeti  gelecek hafta 201 Filistinli tutukluyu serbest bırakmayı onayladı. Ayrıca ellerinde Gilad Şalit’i tutan Hamas ile görüşmelerin bu şekilde ivme kazanacağı düşünülüyor. Serbest bırakılacak tutuklulardan ikisi İsraillileri öldürmekten 30 yıldan beri hapiste bulunuyor. Tüm tutuklular ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın bölgeye geleceği gün serbest bırakılacak.

Buna sadece Ulaştırma Bakanı ve eski Genelkurmay Başkanı itiraz ederek esirleri serbest bırakmanın zayıflık olduğunu iddia etti. Ancak Olmert sert bir cevapla bunun tam aksine güç göstergesi olduğunu ifade etti.

Olmert-Barak Çekişmesi

Başbakan Olmert ile İşçi Partisi lideri , Savunma Bakanı Ehud Barak arasındaki çatışma Olmert’in  Barak’tan  istifasını isteyecek boyuta ulaştı.Çatışmanın nedeni Barak’ın gelecek sene sunulacak bütçede öngörülen savunma giderlerinin 2 milyar şekel azaltılmasına karşı çıkması idi.Zaten Barak ile Olmert’in arasındaki ilişkiler her zaman gergindi. İşçi Partisi Savunma bütçesinden kısıntı yapmak yerine aynı çerçevede rakamın  %1.7den %2.5e yükseltilmesini öneriyor.