Aradan iki yıl geçti...

Erol Güney Köşe Yazısı
23 Temmuz 2008 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta İsrail’de 2. Lübnan Savaşı’nın yıl dönümü anıldı;  Olmert Hükümeti Knesset’te üst üste üç kez azınlıkta kaldı ve ülkenin yüksek tirajlı iki gazetesi İsrail Başbakanı Olmert’in yolsuzluklara ilgili polise verdiği ifadesine geniş yer ayırdı. 

Haaretz gazetesi Olmert’in ifadesini içeren metni okuyanların büyük bir çoğunluğunun genelde hemfikir oldukları konuyu şöyle özetledi: Başbakan para alıp-almadığı, kimlerle temasta bulunduğunu hatırlamadı, sorumluluğu yardımcılarına yükledi.” Genel kanı ise çekincesi olmayan, birinin böyle yanıt vermeyeceği.

İki yıl içinde Olmert’te değişimler gözlemleniyor. Kaçırılan iki İsrail askerini kurtarmak için Hizbullah’a karşı savaş açan, gücünden emin, enerji dolu  bir başbakan, yerini yorgun ama yine de kendini müdafaa etmeyi bilen bir lidere bıraktı. Bu değişikliğin nedeni; başbakanın kararsızlığından kaynaklanan Lübnan Savaşı’nın  sonucu oldu.  İsrail, bu savaşı kaybetmemiş, hatta stratejik açıdan bazı kazanımlar elde etmiş olsa da, ilk kez bir savaşın kesin galibi olarak çıkmadı sadece bir örgüte karşı kazanılmış bir zaferle yetinmek zorunda kaldı.

Ayrıca, Olmert  iki ihtiyat askerinin kaçırılmasıyla başlayan savaş sırasında askerlerin evlerine dönmesini sağlayacağı sözünü vermişti.  Askerlerin ne yazık ki İsrail’e naaşları döndü. Bu naaşlar karşılığında İsrail, dört Hizbullah militanını ve ömür boyu hapse mahkum olan Samir Kuntar’ı serbest bırakmak zorunda kaldı.

İsrail kamuoyu Kuntar’ın serbest bırakılmasına karşı idi. Çocuk katili Kuntar’ın Lübnan’da bir kahraman gibi karşılanması, İsrail halkını derinden etkiledi. 2. Lübnan Savaşı, İsrail’e  büyük ekonomik zararın yanı sıra  121 asker ile 40 kadar sivilin hayatına mal oldu. Bu savaşın tek artısı İsrail Güvenlik güçlerinin açıklarının ortaya çıkması ve bunların giderilmeye çalışılması.

Öyle ise bu savaştan Nasrallah mı galip çıktı? Lübnan’da bu hafta düzenlenen şenlikler bunu kanıtlar gibi görünse de gerçeği görüp öz eleştiri yapmaktan çekinmeyenler de var.

Hatta Nasrallah bir kez hatasını itiraf ederek: “ İsrail’in tepkisinin böyle olacağını tahmin etseydim, bu iki askeri kaçırmazdım” dedi.  Ne yazık ki  Lübnan da  savaşta  1.200 sivil, 250 Hizbullah militanı yaşamını yitirdi, 4.400 kişi yaralandı ve 7 milyar dolar ekonomik zarar gördü.

Son iki yıl içinde Hizbullah, hem askeri hem de siyasi açıdan güçlendi, hükümette bir nevi veto hakkı kazandı. Ama bu kazanımlar için savaşmasına gerek yoktu. Zaman zarfında Lübnan’daki nüfusu nedeniyle zaten bunları elde edecekti.

Şimdi Hizbullah’ın İsrail’e karşı tutumunun nasıl olacağı sorgulanıyor. Bir süre önce ölümünden İsrail’in sorumlu tutulduğu Hizbullah ileri geleninin intikamını almak isteyecek mi? Tüm olasılıklara karşı İsrail savunma tedbirleri alıyor.

Talansky sorgulaması

Olmert davasının tanıklarından olan Talansky’nin sorgulanmasında başbakanın avukatları suçlamaları çürütmeyi bir ölçüde başardılar. Talansky’nin önemli ayrıntıları unuttuğunu, bu nedenle güvenilir bir tanık olmadığını kanıtladılar.  Önemli ayrıntılardan biri Talansky’nin Olmert’in avukatı Uri Messer’in hesabına para transfer ettiğini hatırlamaması.  Ancak polisin elindeki belgelerde Talansky’in Messer’in hesabına 380bin dolar transfer ettiği açıkça görülüyor. Talansky bu belgeleri görünce, hatırlamadığını ifade etti. Böylesi büyük bir meblağı dahi hatırlamayan 75 yaşındaki bir kişinin ifadesine ne denli itibar edilir?

ABD’ye dönen Talasnky 31 Ağustos’ta yeniden ifade vermek üzere İsrail’e gidecek. O zamana dek Olmert’in ABD’li iş adamından aldığı paraları sadece seçim kampanyasında mı yoksa kendi kişisel giderleri için mi kullandığı açıklığa kavuşacak.

Ayrıca başbakanın Rişon Tours vasıtasıyla yaptığı seyahatlerin masraflarını birkaç kuruluştan aldığına ve hesabında biriken 110bin doları şahsi giderleri için kullandığına ilişkin dosya başsavcıya iletilecek. Bu iddianamenin açıklandığı gün Olmert istifa edeceğini söylemişti.

Kadima’da seçim

180 kişilik Kadima Partisi genel kurulu 91 kişilik bir çoğunlukla yeni liderin 14-18 Eylül tarihleri arasında seçilmesine karar verdi. Olmert taraftarları bu kararı engellemek için ellerinden geleni yaptılar ama başaramadılar. Şimdiye dek parti liderliğine dört kişi adaylığını koydu. Kendisine karşı soruşturmalar açılmasaydı Olmert de adaylığını koyabilirdi. Şimdilik en güçlü adaylar Dışişleri Bakanı Tsipi Livni ile eski Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Şaul Mofaz.

Gordon Brown ziyareti

İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın pazartesi günü Knesset’te yaptığı konuşma oldukça dostane ve sıcaktı. Brown, İran’ın nükleer çalışmaları hakkında çok sert bir ifade kullandı ve : “ İran bizim teklifimizi kabul etmek zorunda, aksi halde tüm dünya ülkeleri tarafından tecrit edilecek” dedi.  Olmert de Brown’ın uluslar arası teröre karşı tutumunu takdirle karşıladığını ifade etti.

Gilad Şalit gündemde

Gilad Şalit’in arkadaşları bu hafta terhis oldular. Şalit’in özgürlüğüne kavuşması  için gösterilere başlayacakları öngörülüyor.

Olayı yakından takip edenler bu takasın gecikmesinin sorumluluğunu Hamas’a yüklüyorlar. Hamas eğer sabrederse Kuntar’ı serbest bırakan İsrail’den daha fazla ödün koparabileceği kanısını taşıyor. 

Hamas’ın 1000 tutuklunun serbest bırakılması talebini İsrail kabul ediyor. Ancak bunu Hamas’a değil, FÖY başkanı Mahmut Abbas’a yapılmış dostane bir jest olarak nitelendirilmesini istiyor.