Fikirler ve tercihler

Köşe Yazısı
16 Temmuz 2008 Çarşamba

Yakup ALMELEK


Bu hafta bu köşeye mühim bir kişiyi konuk ediyoruz. Albert Einstein ‘in 1919 da yazmaya başlamış olduğu bir kitaptan bahsedeceğim. Atatürk’ün Samsun’a çıkarak İstiklal Savaşına bir adım attığı yılda Alman bir fikir ve ilim adamının neler düşündüğü, söylediği veya kaleme aldığı önemli sayılmalı:

Hatta dünya siyaseti ile Türkiye’nin başarısı arasında paralellik bile kurulabilir.

Kitabın kimliği:          Fikirler ve Tercihler

Orijinal adı:     Ideas and Opinions

Türkçeye çeviren:       Z.Elif Çakmak

Yayınevi:        Arion Yayıncılık

Kitap dört bölüm halinde sunuluyor

1.inci bölüm:   Fikirler ve Tercihler

2.inci bölüm:   Politika, Hükümet ve Barışçılık Üzerine

3.üncü bölüm: Yahudi Halkı Üzerine

4.üncübölüm:  Almanya Üzerine 

Öyle bir kitap ki her paragrafı üstünde okurun durup düşüneceği geliyor.

Antisemitsizim olarak da adlandırılan Yahudi karşıtlığını Einstein (sanıyorum Mitolojiden) bir masalla anlatıyor. Aynen naklediyorum.

‘’Çoban ata şöyle dedi: ‘’Dünya üzerindeki en asil yaratık sensin. Sorunsuz bir hayat yaşamayı hak ediyorsun ve o hain erkek geyik olmasaydı mutluluğun da tam olacaktı. Fakat o, gençliğinden beri seni çabuklukta geçmek için çalışmalar yaptı. Daha hızlı olduğu için su kanallarına senden daha çabuk ulaşıyor. O ve kabilesi bol bol su içerlerken sen ve senin tayların susuzluğa terk ediliyorsunuz. Benimle kal! Benim bilgeliğim ve rehberliğim seni ve senin cinsini bu kederli ve alçak durumdan kurtaracaktır.

Erkek geyiğe duyduğu nefret ve kıskançlıkla körleşen at, kabul eder. Çobanın dizginlerine boyun eğer. Özgürlüğünü kaybeder ve çobanın kölesi olur.

Bu masalda at bir halkı, çoban, halkın üzerinde tam bir yönetim gücü isteyen bir sınıfı veya gurubu temsil ederken erkek geyik de Yahudileri simgeler.

Şöyle dediğinizi duyabiliyorum. ‘’Ne kadar mantıksız bir masal! Hiçbir yaratık masaldaki at kadar aptal olamaz.’’ Gelin üzerinde biraz düşünelim. Susuzluk çeken atın morali, çevik erkek geyiğin koşturduğunu gördükçe bozuluyordu. Sizler böyle bir acı ve öfkeyi tatmadığınız için atı böylesine yanlış bir tavsiyeyle çabucak aldanmaya iten nefret ve körlüğü anlayamazsınız. Masalımızda at tahriklere kapılmak için çok kolay bir kurbandı çünkü daha önce yaşadığı sıkıntılar onu hataya hazırlamıştır. 

Bir atasözü: Başkalarına doğru ve bilgece gözüken tavsiyelerde bulunmak kolay, kişinin kendisinin akıllıca ve bilgece hareket etmesi zordur.

* * *

Dahi bir düşünür bir masal ile böyle parmak basıyor asırların bir yarasına…

Bu kitap beyin cimlastiği için ideal ve bazı toplumlar için belki de gerekli.