Medyanın gündemi

Erol Güney Köşe Yazısı
19 Kasım 2008 Çarşamba

Bu Salı İsrail çok değişik bir haberle çalkalandı. İsrail mafyasının  önemli isimlerinden biri olan Yaakov Alperon öldürüldü. Yeraltı dünyasında başlayan savaşın birçok suçsuz kişinin kurban edilmesine neden olabileceği düşünülüyor.

Dünyada yaşanan mali kriz, İsrailli yetkililerin ülkelerinin etkilenmeyeceği yolunda demeçler vermesine karşın birçok İsrailli etkiledi. Daha şimdiden İsrail halkı 100 milyar şekel kayıpta, ve bu daha başlangıç.

İsrail basını askeri kaynaklara dayanarak, yaşanan  krizin İran’ın nükleer silah yapma yolundaki girişimlerini erteleyebileceğini yazdı. Kudüs’te toplanan ve Amerikan Yahudilerinin en önemli kuruluşlarından olan Kuzey Amerika  Yahudi Cemaatleri Genel Kongresi’ne  katılan İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, uzun politik yaşamının en güçlü konuşmasını yapma fırsatını buldu. Özellikle barışın tanımını yapan Peres, çok alkışlandı. Barışın evliliğe benzediğini, gözleri kapatıp kabul edilmesi mümkün olanı kabul etmek gerektiğini açıkladı.

Ülkenin iç  meselelerine gelince; Likud Partisi Başkanı Benyamin Netanyahu özellikle rakibi Kadima’ya ve diğer küçük partilere karşı lider konumuna geldi. Likud, seçimlerden önce yeni adaylar arayışına girdi. Bu adaylardan biri de  İsrail halkının tuttuğu eski Genelkurmay Başkanı Moşe Yaalon. Yaalon, eğer nükleer silah yapımına devam ederse  İran’karşı askeri bir harekat uygulama taraftarı. Netanyahu seçimlerden galip çıkarsa büyük olasılıkla Yaalon Savunma Bakanı olacak.

Alperon cinayeti

İsrail’de altı büyük mafya  örgütü bulunuyor. Her ne kadar polis tarafından zayıflatılmaya çalışılmış olsalar da, hala güçlüler ve hakim oldukları bölgeler, iş, şeref, onur gibi konular yüzünden anlaşmazlığa düşerek birbirleri ile savaşıyorlar. Görülüyor ki onur konusu cinayetlerde önemli bir rol oynuyor. Bu Salı günkü Haaretz Gazetesi’nde ki bir yazıya göre suçlular Tel-Aviv, Netanya yada Bat-Yam gibi şehirlerin göbeğinde korkusuzca birbirlerini öldürmekte hiç tereddüt etmiyorlar. Zira haklarında herhangi bir suçlama olmayacağına inanıyorlar.

Temmuz ayından bu yana, yeraltının önemli şahsiyetlerine yönelik beş cinayet teşebbüsü oldu. Temmuz’da Bat-Yam sahilinde bir  saldırı yaşandı. Ancak kurşun eşi ve iki çocuğu ile birlikte plajda  olan Margarita Lautin’e isabet ederek ölümüne neden oldu. Olaydan bir kaç gün sonra, Abergil ailesine yönelik saldırılar yapıldı. Polis cinayet teşebbüslerini önceden tespit etmeye ve etkisiz kılmaya çalışıyor. Bazı durumlarda başarılı olurken diğerlerinde bir sonuca ulaşamıyorlar. Örneğin Alperon ailesinin beyni olarak tanınan Yaakov Alperon, bugüne kadar üç kez öldürülmek istendiği için polis korumasına alındı. Ancak bu kez polis, suikastı engelleyemedi.

Alperon mahkemede oğlunun yanındayken, aracına bomba yerleştirildi. Polis bu kez başarılı olmayışının nedenlerini parasızlığa, takip ve gözetleme için gereken gelişmiş teknolojiye sahip olmayışlarına bağlıyor.

Ateşkes sona erdi

Beş ay önce Mısır’ın çabaları sayesinde Gazze’de Hamas ile İsrail arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Barış ufak tefek ihlaller dışında beş ay sürdü. Ancak İsrail, Hamas’ın Gazze’den Negev’ bir tünel kazdığını, bu şekilde bölgeye girerek İsrail askerlerini kaçırmayı planladığını su yüzüne çıkarttı. Duruma kayıtsız kalmayacağını söyleyen İsrail,  tüneli kullanılamaz hale getirirken yaşanan çatışmada bir kaç Hamas örgüt üyesi yaşamını kaybetti. Bunun üzerine Hamas,  misilleme yaptı. Resmi olarak 19 Aralık’a kadar sürmesi planlanan altı aylık ateşkes süresi zamanı dolmadan sona erdi.

Peres ve Yadlin’den alıntılar

Peres ve İsrail Askeri İstihbarat Şefi Amos Yadlin, geçtiğimiz gün yaptıkları konuşmalarda birçok konuya değindiler. Moshe Dayan’ın anısına yaptığı bir konuşmada Amos Yadlin şöyle dedi:

“Obama’nın ABD Başkanı olarak seçilmesi ve yaşanan küresel mali kriz İran’ın nükleer silah yapımına sekte vuracak. Düşen petrol fiyatlarından etkilenen İran, uluslararası baskıya karşı duramayacak. Ancak daha temkinli olsa bile İran, nükleer gücünü arttırmaya devam edecek.”

 Sünni ülkelerin İran’ın nükleer programı karşısında endişelenmesi, yüreklendirici görünüyor. İsrail diyalog kurulmasından yana olduğu için, İran ile ABD’nin doğrudan temaslarına karşı değil.

Yadlin’e göre, İsrail’in komşu ülkelerden planlanmış bir saldırıya uğrama olasılığı düşük. Ancak  hesaplanmadan yapılan saldırıların olasılığı çok yüksek ve bu tür saldırılar daha büyük çatışmalara neden olabilirler.

Barışa ancak İsrail’in, Suriye’nin isteklerini kabul etmesi halinde sıcak baktığını söyleyen Yadlin, Suriye’nin ayrıca  ek olarak ABD’den Esad rejimini destekleyecek  askeri  mali yardım pakedini istediğini açıkladı. Yadlin, İsrail’in aynı zamanda Batı Şeria’daki ılımlı Filistinliler ile görüşmesi gerektiğini düşünüyor.

Peres’in Amerikan Yahudi Kongresi konuşması

“Obama,  sizin için ne yapabilirim diye sorduğunda, onun  terörle ve fakirlikle mücadele edecek büyük bir başkan olduğu inancında olduğumu söyledim. ABD ile İsrail arasında herhangi bir anlaşmazlık yaşanabileceğini düşünmek için hiç bir neden yok. ABD’de bizim gibi Ortadoğu’da barış olmasını istiyor.”

Peres, Obama’ya geleceğin kendisi gibi adamlara ait olduğunu, gençlerin şimdiye sahip olduklarını, yaşamlarında  gelecek kaygılarına yer olmadığını söyledi.