Hamas ile görüşmeler çıkmazda

Erol Güney Köşe Yazısı
11 Haziran 2008 Çarşamba

İsrail medyası bu salı, Gilad Şalit’in Hamas esaretinde ailesine yazmış olduğu mektuptan bazı  satırlara yer verdi. Habere göre Şalit sağlığının kötülediğini, bir an önce,  serbest bırakılması için herşeyin yapılmasını rica ediyor.  Şalit’i esir alanlar, kuşkusuz bu satırlarla İsrail’in etkilenmesini ve  tartıştığı kararı bir an önce almasını sağlamak istiyorlar.

İsrail, Hamas’ın  Gazze yakınlarındaki 20 yerleşim bölgesine  fırlattığı  Kassam füzelerini durdurması, en azından azaltması için eyleme geçmek istiyor. Ya da Hamas’ın olumlu yaklaşarak Mısır tarafından İsrail’e sunulan ateşkese uymasını bekliyor.

Bu salı  Genel Kurmay Başkanı ve askeri uzmanların da katıldığı üst düzey görüşmelere başlandı. Alınan kararlar çarşamba günü Güvenlik Kurulu’na sunulacak.

Başbakan Olmert, Savunma Bakanı Barak, Dışişleri Bakanı  Livni’nin gergin ilişkilerinden ötürü  konu ile ilgili tartışmalarının şiddetli geçeceği ve ortak bir karara varmalarının oldukça zor olacağı öngörülüyor.

Mısır kanalıyla yapılan  görüşmeler de çıkmaza girdi.  Hamas İsrail’e Şalit karşılığında serbest bırakılmasını istediği 450 tutuklunun listesini verdi. Ancak İsrail bunlardan sadece 70’ini onaylarken,  diğerlerinin sivillere yönelik kanlı saldırılarda bulundukları gerekçesi ile serbest bırakılmalarının olanaksız olduğunu ileri sürdü. Hamas,  bu karara  itiraz ettiği için görüşmeler tıkandı. Karar verecek olanlar ne kadar zor bir durumda olduklarının bilincindeler. Şalit’in yaşamı tehlikede ve bir zamanlar Ron Arad  gibi tamamen kayıplara karışabilir. Ayrıca Gazze  yakınlarındaki Kibbutzlarda oturanlar, üç kişinin yaşamına mal olan  Kassam füze saldırılarının  durdurulmasını ümitle bekliyorlar.İsrail’in saldırıları önleyemediği ortada. Ancak büyük bir bedel karşılığında  durdurabileceği  düşünülüyor. Ama  İsrail’in Hamas’ın zamanla daha da güçleneceği ve gelecekte   kanlı eylemler yapmak üzere örgütleneceği bir ateşkesi kabul etmesi hiç de kolay değil.

Savunma Bakanı Barak’ın önemli ama küçük çaplı bir saldırıya girişeceği  söyleniyor. Böyle bir operasyon sonrası görüşmelerin ciddi bir şekilde başlayacağı düşünülüyor. Peki Hamas’ın talep ettiği 450 tutuklunun akibeti ne olacak? Sayı azaltıldığı taktirde Hamas’ın karardan memnun olmayacağı açık. İsrail, 70 kişinin dışında kalan tutukluları serbest bırakmak zorunda kalırsa,  yakınları bu Hamas mensuplarınca öldürülen ailelerin tutumu ne olur?

Alınan karar ne olursa olsun çoğu kişi tarafından şiddetle eleştirilecek.

Gergin ilişkiler

İsrail ile Salam Fayed  başkanlığındaki Filistin Yönetimi arasındaki ilişkiler son haftalarda oldukça gerildi. Birkaç hafta önce Fayed, AB ile Ekonomik İşbirliği Kuruluşuna iki mektup yollayarak İsrail’in yerleşim bölgeleri ile ilgili politikasından ötürü, onlardan  İsrail ile ilişkilerini kuvvetlendirmemelerini talebinde bulundu. Oysa İsrail söz konusu kuruluştan milyarlarca şekel yardım bekliyor. Söz konusu mektupların bu kuruluşlarla ilişkilerini zedelemesi İsrail’i hiddetlendirdi. İsrail misilleme olarak Filistin hükümeti adına vergilerden toplanan 250 milyon doları   vermeyi erteleme kararı aldı.

Baskı gören İsrail, 70 milyon dolar hariç, geri kalanını vererek Filistin Hükümeti çalışanlarının maaşlarının ödenmesini sağladı. ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın bölgeye gelerek ilişkileri düzeltmesi ümit ediliyor.

Olmert Hükümeti’nin geleceği

Önümüzdeki haftalarda Olmert hükümetinin geleceği hakkında önemli kararların alınacak.

Likud Partisi’nden bir üye Knesset’e  yeni seçim yasası ile ilgili bir kanun sunacak. Tüm sağ kanada mensup partilerin bu kanuna olumlu oy vereceği düşünülüyor.Netanyahu’nun ve taraftarlarının böyle bir seçimin zaferle sonuçlanacağını düşündükleri için  yasanın bir an önce çıkmasını istedikleri açık. 

İşçi Partisi lideri ve Savunma Bakanı  Barak’ın  da böyle bir seçimin lehine oy vereceği düşünülüyor. Bu durumda iki seçenek görülüyor. İlki yasanın geçmesi halinde Kasım ayında ya da yıl bitmeden  seçimlerin yapılması. O zamana kadar Olmert hükümeti başta kalacak. Eğer Başsavcı Mazuz, Olmert’i  yasa dışı rüşvet almakla suçlarsa, Olmert istifa edecek ve yerine Kadima’ya mensup biri  ve büyük olasılıkla Dışişleri Bakanı Tsipi Livni geçecek. Şüpheli olsa da Mofaz’ın da bir şansı olabilir.

Bir diğer senaryo ise; Barak’ın da ifade ettiği gibi İşçi Parti’sinin de seçimlerin lehine oy vereceği. Olmert, aleyhindeki suçlamalar ile uğraşırken başbakanlık görevine yoğunlaşamayacak. Kadima Partisi, yasanın lehinde oy verdiği taktirde İşçi Partisi’nden  hükümeti terketmesini isteyecek. Bu şartlarda hükümet bir azınlık hükümeti olacak. Böylece seçimlere kadar iktidarda kalırken, yeni bir koalisyon için çalışmalarda bulunabilecek. Ama görünüyor ki ne İşçi Partisi ne de sağ kesim partiler Olmert ile bir koalisyon kurmak istemeyecekler.

Washington ziyareti sırasında Olmert ona komplo olarak planlanan suçlamalardan kurtulabileceğini ifade etti. Ama suçlanarak mahkemeye sevkedilirse istifa etmek zorunda kalabilir.

İsrailli politikacılarla ABD’li milyonerler arasındaki bu tür ilişkiler, İsrail’de yeni bir hareket başlattı. Buna göre özellikle  ABD’li  milyoner ya da milyarderlerin İsrailli politikacılara para vermesi yasaklanacak. Ancak böyle bir yasanın oy alması ve uygulanması çok zor görünüyor. Ama İsrailliler yabancıların İsrail demokrasisine karışmalarını istemiyorlarsa, ABD yardımının artması gerekiyor. Zira  İran’ın nükleer tehdidi karşısında askeri yardımın  artması şart. Obama’nın  İran tehlikesine karşı İsrail’e ABD’nin tam desteğinin olması gerektiğini söylemesi, İsrail’de büyük memnuniyetle karşılandı. Seçimleri kim kazanırsa kazansın ABD’nin İsrail’i İran tehlikesine karşı destekleyeceği açık. Bu arada Bush yönetimi süresince İsrail’i güçlendirecek her türlü önlemin alınacağı ve ABD’nin İran üzerinde baskı uygulayacağı da bekleniyor.