`European Jewish Press`in web sayfasında yer alan, İsrail- Filistin barışı ve Fransız Yahudisi İlan Halimi`nin hunharca öldürülmesine ilişkin iki farklı anket bazı güncel konulara değinmeme neden oldu.
Ertelenmediği takdirde, Kasım ayının sonlarında düzenlenmesi öngörülen Annapolis Konferansında, Mahmud Abbas ve Ehud Olmertin, İsrail ve Filistinlilerin yan yana iki devlet olarak yaşamaya karar verdiklerini tüm dünyaya açıklamaları bekleniyor. Ancak Kudüsün statüsü, kalıcı sınırların belirlenmesi, göçmenler sorunu gibi pek çok can alıcı konuya çözüm bulunması için karşılıklı görüşmeler konferans sonrasında da sürdürülecek.
Kalıcı çözüm yolunda en büyük engeli, terörün sona erdirilememesi oluşturabilir. Gazzede Hamas, İranın desteği ile güç kazanmayı ve bölgeyi denetimi altında tutmayı sürdürüyor. Bu durumda Bush dönemi tamamlanmadan barışa ulaşacağız yönündeki Olmertin açıklaması ne derece gerçeği yansıtmakta?
European Jewish Press sitesinde gerçekleştirilen bir ankette; İsrail- Filistin barışının gerçekleşebileceğine inanıyor musunuz? sorusuna evet diyenlerin oranı sadece yüzde altı. Hayır diyenler yüzde 92, yüzde iki de kararsız.
İstanbul Entikaları kitabının yazarı ve Hertzliya Küresel Araştırma ve Uluslararası İlişkiler Merkezi yöneticisi, dünyanın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından Prof. Dr. Barry Rubinin Filistinli liderlerin on kuralı başlığı altında derlediği ilkeleri özetleyerek aktarmak istiyorum:
- Filistinliler diğer Filistinlilerin İsraile saldırılarını engelleyemezler.
- Aşırılık kahramanlıkla orantılıdır. En uç görüşü savunan her zaman haklıdır.
- Şiddet İsraile zarar verecek ise zafer anlamını taşır.
- Hiçbir İsrail hükümeti diğerinden iyi değildir.
- Filistinliler hep mağdur taraf olduklarından İsraile ödün veremezler.
- Hiçbir Filistinli İsraile karşı saldırılarından dolayı hapsedilemez.
- İsraile düzenlenen saldırılar nedeniyle El Fetih hiçbir Filistinliyi cezalandıramaz.
- İsraili haritadan silmek ahlaki açıdan doğrudur. Aksini düşünen dışlanır.
- Geri dönüş hakkının tanınması önceliklerin en başında yer alır. Bu hak bir Filistin devletinin kurulmasından da önemlidir.
- Bazı kazanımlar elde etmek adına İsrail ile ihtilafı sona erdirmemek gerekir. Sabırlı olmak, gelecekte Filistinlilerin tam zafere ulaşmalarına yol açacaktır.
Filistin halkı tarafından genellikle benimsenen bu anlayışın değiştirilmesi, Mahmud Abbas yönetimi ile El Fetihin Hamasın gücünü zayıflatmasının sağlanması uluslararası teröre karşı savaşta önemli bir kazanım oluşturacaktır.
Yine European Jewish Press sitesindeki bir ankette, İlan Haliminin antisemit nedenlerle mi katledildiği sorulmaktaydı. 23 yaşındaki Fransız Yahudisi İlan Halimi, 2006 yılının Şubat ayında Pariste Afrika kökenli bir çete tarafından kaçırılmış ve hunharca öldürülmüştü. İki yüz bin kişinin katıldığı yürüyüşte Avrupada yayılan Yahudi düşmanlığı lanetlenmişti.
Ankete verilen yanıtların yüzde 87si cinayetin antisemit nedenlerden kaynaklandığı yönündeydi.
2003 yılının 15 Kasım günü, sinagoglara yönelik eş zamanlı terör saldırılarında yitirdiğimiz dindaşlarımızı ve kliniğinde uğradığı saldırı sonucu yaşamını kaybeden Diş Doktoru Yasef Yahyayı geçtiğimiz hafta dini bir törenle andık. Törene katılımın fazla olmaması ne yazık ki ateş düştüğü yeri yakar deyimini bir kez daha doğruladı, toplum olarak fazla duyarlı olmadığımızı veya güncel sorunların bazı önceliklerin sırasını önemli ölçüde değiştirdiğini gözler önüne serdi.
Peki, European Jewish Pressde yöneltilen soruyu biz yanıtlamak zorunda kalsaydık cevabımız ne olurdu? Konuyu farklı yönlerden irdelemek mümkün