Mümkündür mucizeler...

Yaz aylarında boğucu geçen iş günlerinden sonra hafta sonunda kendinizi serin bir denize atma hayaliyle yaşarsınız. Hafta sonu geldiğinde ise, hava ya aşırı rüzgarlıdır, ya da serince... Mevsimlerin sayısının dörtten üçe indiği, kıştan sonra neredeyse yaza girildiği son yıllarda, bahar sayılı günlerle yaşanıyor. Ve `seçilmiş` misali, ilkbaharda güneşli tatlı bir esintinin kişiyi rahatlatacağı her Pazar günü, yoğunlaştırılmış bir etkinlik programı dizi halinde sıralanıyor.

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Yaz aylarında boğucu geçen iş günlerinden sonra hafta sonunda kendinizi serin bir denize atma hayaliyle yaşarsınız. Hafta sonu geldiğinde ise, hava ya aşırı rüzgarlıdır, ya da serince...
Mevsimlerin sayısının dörtten üçe indiği, kıştan sonra neredeyse yaza girildiği son yıllarda, bahar sayılı günlerle yaşanıyor. Ve ‘seçilmiş’ misali, ilkbaharda güneşli tatlı bir esintinin kişiyi rahatlatacağı her Pazar günü, yoğunlaştırılmış bir etkinlik programı dizi halinde sıralanıyor. Neresinden baksak, çözüm yok. Düğünü paylaşmak istersiniz; cenazeyse, son görevinizi yapmak istersiniz; Brit-Mila da piyangodan çıkabilir... Bunun haricinde, önümüzdeki Pazar ᆱ Nisan- gerçekleşecek olan “Türkiye ve Balkanlar’da Judeo-Espanyol Basını” temalı son derece ilginç bir etkinlik var. Bir sonraki pazar, Rafael Torel’in hayatının konu edildiği kitabın tanıtım kokteyli var. Gazetemiz yazarlarından Rita Ender ile Batya Kebudi’nin kaleme aldığı kitabın adı: “Mümkündür Mucizeler”. Kitabın her aşamasında ve diğer hazırlıklarda, Şalom’u sık sık ziyaret eden Deyzi Torel’le mesaide bulunmak da farklı bir ayrıntıydı. Ama D. Torel’de tanık olduğum üzere, kız evlat ebeveynler için bir ayrıcalık. Kimsenin gücenmesini istemem, bu bir genelleme olmayabilir, ancak gerçek olduğu da tartışılmaz.
* * *
Şimdi de biraz 29 Nisan Pazar gününe dönelim. Söz konusu etkinlik, Sefarad Kültürü Araştırma Derneği ile Cervantes Enstitüsü’nün işbirliği ile gerçekleşiyor. Kongrenin açılışı 28 Nisan Cumartesi gecesi Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsü Oditoryumu’nda, Saraybosna asıllı Amerikalı sanatçı Flory Jagoda ve Grubu’nun konseriyle gerçekleşecek. Kulağıma gelen fısıltılara göre birkaç sürpriz geceye renk katacak...
Konuşmalar ise 29- 30 Nisan’da yapılacak. Kısacası havanın çok güzel olacağı bir Pazar günü...
* * *
Her etkinliğe katılmadığım aşikar. O halde niye bu pazar gününe takıldım. Birincisi, Sefarad Kültürü Araştırma Derneği’nin kuruluş aşamasının her kademesine tanık oldum. İkincisi, ‘El Amaneser’in her sayısı yayınlanırken bir gözüm ekrandaydı. Bir yayının doğuşuna tanıklık ettiğinizde de, gönül bağınız oluşur. Mesleğin içindeyseniz kaçınılmazdır. Üçüncüsü, aynı Pazar günü “Judeo-Espanyol Basını - Bugün” teması ile ilgili konuşma  yapacak olan dört kişiden biriyim! Şalom dünyada her hafta Judeo-Espanyol bir sayfa yayınlayan tek gazete. Bunu gururla söylüyoruz. Diğer yandan, dünyada Judeo-Espanyol’u doğru dürüst konuşmayıp, J. Espanyol sayfası sorumlusu olan tek kişi de benim! Rafael Torel’in kitabının adı, bu durumda bana çok uyuyor: Mümkündür mucizeler... Tabii, J. Espanyol sayfamızın yıllardır sürmesinde, ekip çalışmasının ve hepsinden önce Klara Perahya’nın desteğinin büyük payı var.
Sonuç olarak, bu pazar yapacağım konuşmayı düşünerek, dışarda hava nasıl olursa olsun, benim iyice ısınacağım kesin…