Kusursuz düğün

Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yakup ALMELEK


Sevgili Okurlar,
Geçen hafta Viyana’da iki oyun gördüm. Biri ‘’Perfect Wedding’’ (Kusursuz Düğün) diğeri ‘’Beyond Therapy’’ (Terapinin, ötesi)
Kısa bir açıklamada bulunayım. Viyana’da sürekli İngilizce oyunlar sahneleyen iki tiyatro var. Vienna’s English Theatre ve International Theatre.
Her ikisi de yalnız orijinal İngilizce yapıtlar yorumlarlar. İngilizceye tercüme edilen eserler yer almaz programlarında. Çünkü bir çeviride yapıt, bazı noktalar kaybedebilir, anlamda değişmeler de olabilir.
Viyanalılar böyle bir riski almak istemiyorlar. Bu yüzden olacak tiyatronun sanat ve idari yönetmeni Julia Schafranek ‘’biz salt ana dili İngilizce olan oyunlara sahnemizde yer veririz’’ diyor. 
Gördüklerimin ikisi de komedi. İzleyiciler gülmek için gidiyorlar o oyunlara ancak hoşça bir vakit geçirmenin ötesinde acaba çıkışta hiçbir şey kalmıyor mu gönül dağarcıklarında!
Şöyle kuşbakışı bir göz atalım.
Perfect Wedding: Sözlükler ‘’Perfect ‘’ sözcüğünün anlamını,  tam, sapına kadar, kusursuz ve mükemmel şeklinde veriyorlar. Kusursuz bir düğün olabilir mi? Çoğumuzun dolaylı veya dolaysız başımızdan geçmedi mi? Çamlar devirmedik mi?
‘’Bizimki tam ve mükemmeldi, kusursuzdu’’ diyen çıkarsa kendilerini hayranlıkla ve saygıyla selamlamak gerekir.    
Oyunun yazarı  Robin Hawdon da öyle mi düşünüyor? Evet. Benim yorumum bu mealde.
Amerika ve İngiltere’de evlenmeden bir gece önce damat adayı erkek arkadaşlarıyla erkek erkeğe eğlenir. Toplantılara kızlar alınmaz. Buna bekar partisi de denebilir. 
Amaç nedir bunda?
Evlilik sorumluluk gerektiren ve sosyal yönü çok kuvvetli bir oluşum. Hani bu girdaba girmeden bir gece önce damat adayı içindeki kurtları döksün, vur patlasın, çal oynasın havasında, havasını bulsun ki ertesi gün imzayı gönül huzuru içinde atsın. 
Oyunun kahramanı Bill iyi sınıfına koyabileceğimiz bir genç Henüz 20 (yirmi) yaşında. Saf ve lekesiz Rüzgârın estiği tarafa yönelme huyu var. Bir kıza âşık. Nokta koyalım bu cümleye… Belki de âşık olduğunu sanmakta.
Gençlere uyarı: Dikkat, Dikkat, Karşı cinsten arkadaşlarınız içinde hangisine en fazla tutkunsunuz?  Sakın ha yanılmayın.!
Yanılırsanız Bill’e benzersiniz.
Bill’in birinci hatası şu oldu! Bekâr partisini ertesi gün düğün partisinin yapılacağı aynı yerde verdi. Londra’da başka otel yok mu? Ne diye karışıklık yaratacak durumlara düştü. Ne söyleyelim!  Deneyim noksanlığı…
Bill bekar partisinde içti,içti, kör kütük sarhoş oldu. Nasıl geldiyse odasına geldi başını yastığa koydu ve derin güzelliklere daldı. Ertesi sabah çok geç uyandı. Ve ne görsün? Yanında bir kız yatıyor, hayret! Kız derin bir uykuda. Kolundan dürterek uyandırdı kızı ve hemen sordu
-  Sen kimsin?
Kız hayretle ona baktı ve soruyu yineledi
-  Peki sen kimsin?
Çocuklar iyi kalpli, yüreklerinde kötülük yok. 
Oyunu anlatmayayım. Bir ricam var. Bu oyunu İstanbul’da izlediğinizi hatırlıyor musunuz? Profilo Center veya Beyoğlu’nda sergilenmiş olabilir mi? Sanki anımsıyorum, belki de gaipten gelen bir görüntüdür benimki…
Sevgili Okurlar,
Viyana’da gördüğüm diğer oyun  ‘’Beyond Therapy’’ Bir başka hafta sizinle paylaşmayı çok isterim.
Tiyatro yaşamdır, yaşam tiyatrodur.
Güzel günler, kendinize iyi bakın.