Abbas-Olmert görüşmesi 2007`ye yeni ufuklar açti

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

2006 yılı İsrail- Filistin ilişkilerinde kötü bir yıl oldu. Ancak yılın son günlerinde yaşanan  önemli gelişmeler, yeni yıla umutla bakılmasını sağlıyor.  Bölgede her türlü radikal ve terör örgütlerinin olumlu gelişmeleri her zaman baltalamaya çalıştıklarını çok defa da başardıklarını unutmamamız gerekir. Ama bu güçler şimdiden sonra ciddi bir direnişle karşılaşabilirler.  Çünkü uzun zaman beklenen  Ehud Olmert- Mahmud Abbas görüşmesinde alınan kararlar, geniş kapsamlı planın bir parçası.  Bu plan,  ABD ile İsrail tarafından  İran- Hamas işbirliğine karşı hazırlanmıştı. Olmert ve Bush yönetimi söz konusu planı uygulamakta kararlı görünüyorlar.
Washington’dan yapılan açıklamalara göre; iki yıllık  görev süresi kalan Bush yönetimi, İsrail- Filistin anlaşmazlığında daha etkin bir rol almak ve  geçici sınırlar içinde bir Filistin devletinin kurulmasını  istiyor.  Bu amaçla Baker- Hamilton raporuna karşı ABD Dışişleri Bakanlığı bir plan hazırladı ve önümüzdeki Ocak ayında Condelezza Rice bölgeye gelerek planın uygulanması için temaslarda bulunacak.

İlk hedef Abbas’ı güçlendirmek
Planın ilk bölümü; Mahmud Abbas’ı güçlendirmek. Görüldüğü gibi Olmert, Abbas ile görüşerek ilk adımı attı. Olmert, İsrail’de dondurulmuş 500 milyon Dolar tutarındaki gümrük vergilerinden, 100 milyon Doları serbest bırakacak. Ayrıca Filistin halkının yaşamını kolaylaştıracak uygulamalar da yapılacak, Güvenlik Güçlerinin itirazlarına rağmen Batı Şeria’daki 27 kontrol noktası kaldırılacak. Tüm bunlar Kurban Bayramı öncesinde uygulamaya alınacak.
İsrail, Filistinli tutukluların önemli bir kısmını, Hamas’ın kaçırdığı asker Gilad Şalit karşılığında serbest bırakmaya hazır.  Ama bu konuda yapılan görüşmeler bir sonuca ulaşmadığı için şimdilik bu takas yapılamıyor.  Buna rağmen, İsrail bayram vesilesiyle bazı tutukluları serbest bırakacak.
İsrailli yetkililer Filistinlilerin hayatlarını kolaylaştıracak uygulamalara büyük önem veriyorlar. Bunun nedeni  Hamas’a karşı Filistin halkının gözünde Abbas’ı güçlendirmek. Böylece diyalog yolunun, terörden daha yararlı olduğunu Filistinlilere kanıtlamak. Filistin halkı bunu anlayacak mı? Belki. Ancak İsrail bu yolu çoktan denemeliydi.
İran- Hamas- Hizbullah tehlikesine karşı Abbas’ın desteklenmesi sadece İsrail’in değil, Ürdün ve Mısır’ın da çıkarına.  İsrail Başbakanı geçtiğimiz günlerde Ürdün Kralı Abdullah ile bu konuda görüştü. Önümüzdeki günlerde de Mübarek ile görüşecek.

Esad’ın amacı ne?
Başer Esad’in İsrail ile  görüşme önerisi Suriye – İsrail ilişkilerinde yeni boyut kazandırdı.  Bilindiği gibi Olmert, Suriye’nin teröre verdiği desteği kesmesi ve İran ile ilişkilerini azaltması koşulunu ileri sürdü.  Mossad Başkanı Meir Dagan’a göre  Esad’ın önersini samimi değil, sadece bir manevra. İsrail’in askeri istihbaratından bir yetkili Knesset’te yaptığı konuşmada aksi görüşü savundu. Ona göre, Suriye barışı gerçekten istiyor buna karşın İsrail ile olası bir savaşa karşı da silahlanıyor. Savaşmak istemeyen Suriye, İsrail ile diyalogun başlamasına taraftar.
Zıt görüşlerle karşılaşan İsrail başbakanı, Suriye’ye karşı tonunu yumuşatarak: “bir gün görüşebileceğimi umuyorum” ifadesini kullandı.
Bütün kamuoyu yoklamaları İsrail halkının büyük çoğunluğunun Suriye tam bir barış teklif etse bile Golan’dan vazgeçmeyeceğini ortaya koyuyor.
Yediot Aharonot gazetesinde Salı günü çıkan bir habere göre: Suriye 20 yıl içinde Golan’ın tahliye edilmesini ve burada ABD- Suriye- İsrail ortak ekonomik işletmelerinin kurulmasını öneriyor.
Bu haberin kaynağı ne ve neyi amaçlıyor? Suriye,  böyle bir haberi İsrail kamuoyunun muhalefetini yumuşatmak için yayınlıyor olabilir.
Dışişleri Bakanı Tsipi Livni  aynı gün bir açıklama yaparak, görüşmelere taraftar olmadığını, Suriye’nin barışı değil sadece görüşmeyi amaçladığını, bunun da İsrail’e yarar sağlamayacağını söyledi.