Kipur`dan geriye Balili meselesi kaldi

Viktor KUZU Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, “bazıları laikliğin tanımını yeniden yapmaya çalışıyor” uyarısını yaparken Balili meselesini kastetmiyordu sanırım. Ama ülkemizin her daim en popüler tartışma alanlarından laiklik tartışmasına küçük de olsa bir katkısı oldu İsrailli futbolcunun.
Unutmuş ya da gözünden kaçmış olanlar için hatırlatalım. Balili, Sivasspor’un İsrailli futbolcusu. Yıllardır Türkiye’de top koşturuyor. Her gittiği takımda da göz dolduran, faydalı işler yapan bir isim.
Kipur bu sene pazar akşamına denk gelince Balili de haliyle bu haftaki maçta oynamak istemiyor. Bir Yahudi için gayet normal bir talep. Ben de patronuma gidip konuyu belirttiğimde, “sormana bile gerek yok, izinlisin, iyi bayramlar” şeklinde bir cevapla bu konuya hassasiyetini göstermişti.
Sivasspor ise olayı biraz farklı algılıyor. Gidiyor Futbol Federasyonu’na başvuruda bulunuyor, “Yahudi oyuncumuz Balili’nin dini bayramı nedeni ile maçımızın farklı bir günde oynanmasını talep ederiz” minvalinde bir talep…
Aslında Merkez Hakem Komisyonu, Futbol Federasyonu’ndan daha hızlı çıkıyor. Kipurdan bir hafta önceki maçta basıyorlar Balili’ye dörüncü sarı kartı. Balili Kipur haftası oynama hakkını kaybediyor. Belli ki çıkabilecek tartışmaları önceden görmüş, kendince bir önlem almış hakemler.
Ama akacak kan damarda durmuyor. Futbol Federasyonu Sivasspor’un talebini haklı buluyor, maçı farklı bir güne çekiyor.
Benzer günlerde Galatasaray’da benzer bir tartışma yaşanıyor. Her yıl takım Ramazan ayına girildiğinde form kaybediyor. Galatasaray camiası aynı şeyin bu yıl olmasından endişeli. Medya konu hakkında bu yıl  tedbirli, haberler Ramazandan çok önce çıkmaya başlıyor. Rivayete göre Galatasaraylı futbolcular bu yıl sadece Ramazan’ın ilk günü oruç tutacak, diğer günler kondisyonları etkilenmesin diye oruç tutmayacak.
Ancak Galatasaray taraftarı tatmin değil. Gözler futbolcuların form grafiğinde, en çok da Hakan Şükür’ün bu dönemde nasıl etkileneceği merak konusu. Ramazan tartışmalarının odağındaki isim her sene olduğu gibi yine Hakan Şükür.
Balili tartışmasının en sıcak günleri. Galatasaray Liverpool karşısında deplasmanda şampiyonlar liginin en zorlu maçlarından birine çıkıyor. Galatasaray hırslı, Hakan Şükür hasta, iğne ile oynuyor. Herkesin kafasında aynı soru var, yine oruç tuttuğu için mi hasta oldu bu adam?
İngiliz takım maça fırtına gibi başlıyor. İkinci yarının başı İngilizler üç, biz sıfır. Maç böyle bitse belki kimse Hakan Şükür’ü konuşmayacak, tarihi hezimet deyip geçecek. Ama Galatasaray’ın canlanacağı tutuyor. Önce bir gol, sonra bir gol daha, bitime daha otuz dakika var beraberlik golü geldi gelecek, Galatasaray bir tarih daha yazacak diye bekliyoruz. Maçın sonuna kadar bastırıyoruz. Son dakikalarda şahane bir orta, Hakan biraz daha hızlı olsa, o topa biraz daha hızlı koşşa, o gün hasta olmasa, ah bi oruç tutmuyo olsa kesin gol. Ama gol olmuyor. Hakan Şükür futbolculuk kariyerinde kaçırdığı bir milyon golden birini kaçırıyor ama bu seferki farklı, çünkü bu sefer insanların kafasında bir sebep var “Ramazan geldiğinde Hakan da bitiyor abi”
Aynı günlerde Balili olayı tartışılıyor. Bu vesileyle laikliğin tanımı yeniden yapılıyor. Futbolcu ibadetini istediği gibi yerine getirebilir. Bu kendi ile hizmet ettiği takım arasında bir meseledir. Ama mesele bir futbol müsabakasının tarihinin değiştirilmesi olduğunda burada laikliğin hassas sınırları ihlal edilmiştir.
Galatasaray taraftarının laiklik tanımı ise daha farklı. Hakan Şükür formdan düşüyorsa, o golü atamıyorsa oruç tutmayacak. Yani taraftarlık kurmunun bugün geldiği noktada ibadet tanrı ile futbolcu arasında, futbolcu ile tanrı arasında değil, futbolcu ile taraftar arasında bir mesele. Ama biz biliyoruz, Hakan Şükür bu gollerden daha çok kaçırır, biz de bu meseleyi daha çok tartışırız
Sivasspor Balili meselesini kendi içinde çözse, Hakan Şükür o golü atsa muhtemelen bu noktalara hiç gelmeyeceğiz. Ama belki de ülke olarak bahanesi ne olursa olsun laiklik üzerine tartışıp, bu kavramı sulandırmadan hafızamızda taze tutmak en sağlıklısı. Teşekkürler Sivasspor, teşekkürler Hakan...