Ortadoğu, önemli gelişmelerin arifesinde

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Şderot Belediyesi, hedef olduğu Kassam roketlerine karşı hükümetin aldığı önlemlerin yetersiz olduğu gerekçesiyle, salı sabahı kente giriş ve çıkışları kapattı. Ama öğleye doğru bu girişimin en çok kent halkına zarar verdiği ortaya çıkınca, abluka kaldırıldı. Yine de Olmert hükümetine roket saldırılarına karşı etkin önlemlerin alması gerektiği mesajı verilmiş oldu.
İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz’in yeniden askeri güçleri Gazze’ye sokmaya niyeti yok. Öyle ise alınacak yegane önlem, Hamas gibi terör örgütlerinin ele başlarını etkisiz hale getirmek. Bu açıkça söylenmese de, Peretz’in söylemlerinden anlaşılıyor. Hamas’ın bu uyarıyı hesaba katıp ona göre hareket edeceği umuluyor. Böylece, İsrail’in bu tip bir girişimine gerek duyulmayacak.
Şayet El Fetih ve Hamas bu günlerde "Tutuklular planı" konusunda bir anlaşmaya varırlarsa, daha olumlu bir dönemin başlangıcı olabilir. Oysa bu anlaşma hakkında her gün birbirine zıt haberler alınıyor.
AB, Olmert’in planlarını " cesur" olarak nitelendirmesine rağmen, tek yanlı hiçbir girişimin şansı olamayacağı görüşünü paylaşıyor. AB’ye göre, Filistinlilerle müzakere yoluyla bir anlaşmaya varmak gerekiyor; ancak bu şekilde barışa bir adım atılabileceğini savunuyor. İktidara geldiğinden bu yana Olmert’in neden FÖY lideri Mahmud Abbas ile görüşmek istemediği sorusunu soruyorlar. Filistinli kaynaklara göre, Abbas ile Olmert bu günlerde Ürdün’de bir araya gelecekler. Ancak bu haberi İsrailli kaynaklar yalanlıyor.  Gerçekten biraz garip bir durum.
Yazımı kaleme aldığım sırada,  Savunma Bakanı Peretz’in sert uyarısı sonuç getirdi. Abbas,  radikal örgütleri uyararak, kassam roket saldırılarının durdurulmasını istedi.  Durdurulmadığı takdirde, ortaya çıkabilecek vahim sonuçlardan bu örgütlerin sorumlu olacağını söyledi.  Hamas’ın Abbas’ın uyarısını dikkate alacağı düşünülürken, İslami Cihad’ın tutumunun ne olacağı konusunda her hangi bir bilgi yok.
Şderot halkı Peretz’e öfkeli
Gazze’den Şderot üzerine atılan 1082 ve 1083’üncü roket atışları, İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav ile Savunma Bakanı Amir Peretz’in bu kenti ziyareti sırasında yapıldı. Bu da Şderot’un İsrail- Filistin çözümsüzlüğünde oynadığı büyük rolü vurguluyor.  Son zamanlarda Filistinlilerin intihar saldırıları yerini, kassam roket saldırılarına bıraktı. Yine de bu saldırılar intihar saldırıları kadar öldürücü değil; şimdiye dek kassam roketleri saldırılarında Şderot halkından onlarca kişi yaralanırken, 5 kişi yaşamını yitirdi.  Kassam füzeleri ilkel silahlar olmakla birlikte, bir kenti felce uğratacak güçte. Çünkü, Şderot ve yakınındaki kasabalarda yaşayanlar her an, evlerine bir roketin isabet edeceği korkusunu taşıyorlar.
Bu belirsizlik  ve  güçlü İsrail ordusunun ilkel bir silaha karşı pasif kalması, şehir halkının öfkelenmesine neden oluyor.  Bu nedenle Olmert hükümetini, zayıf görüyor ve özellikle Şderot kentinin en kıdemlilerinden ve şehrin eski Belediye Başkanı Peretz’i eleştiriyorlar. 
Şderot halkı: "Peretz bizi daha iyi anlamalıydı. O, geceleri rahat uyuyamadığımızı, çocuklarımız için korktuğumuzu biliyor. Anneler, en ufak bir gürültüden korkan; okula dahi gidemeyen   çocukları ile; aynı odada ya da riski azaltmak için ayrı odalarda mı yatmaları gerektiği konusunda tereddüt ediyorlar. Çocukların ve ebeveynlerin %15-%20’si depresyonda. Bu durumun bilincinde olan Tsahal yardım etmek için neden elinden geleni yapmıyor. Daha etkili önlemler alınması gerekir" sözleriyle öfkesini dile getiriyor.
Bu eleştirilere son vermek isteyen Peretz de ikilem içinde. Zira kendisi uzun yıllardan beri, İsrail’in yanında  bir Filistin devletinin kurulması fikrini savunuyor.  Bir çok kişi savunma bakanı olarak uygulayacağı politikanın Şaul Mofaz’ın politikasına kıyasla daha ılımlı olacağına inanıyordu.  Oysa böyle olmadı, terör örgütlerinin saldırılarına İsrail silahlı kuvvetleri sert yanıtlar vermek zorunda kaldı.
İsrail’in saldırıları konusunda tartışmalar devam ediyor.  Bazıları Tsahal’in açıklamalarını yetersiz bulurken, bazı kişiler de İsrail resmi sözcüsünün demecini kabul ederek, İsrail’i sorumlu görmüyorlar.
Amir Peretz, İsrail’in güvenlik duvarının takip ettiği  yol konusunda Filistinlilerin, itirazlarını dikkate alarak, duvarın yolunu değiştirebilir.
Yargıtay bu günlerde Filistinlilerin lehine önemli bir karar aldı. Filistinliler açtıkları iki davada duvarın, takip ettiği yolun yerleşimcilerin güvenliği değil, diğer etkenleri, özellikle yerleşim birimlerinin genişleme planlarını gözeterek  ilerlediğini savundular. Yargıtay söz konusu yerlerde duvarın yıkılması kararını verdi.
On farklı noktada aynı durumla karşılaşabilineceğini öngören Peretz, duvarın takip ettiği yolun yeniden denetlenmesi ve gereken değişikliklerin yapılması kararını aldı.
Bu kararın uygulanması gerçekten önemli. Çünkü; Olmert’in planına göre güvenlik duvarının Batı Şeria’da takip ettiği yol, ileride İsrail’in kalıcı sınırlarını oluşturacak.