Güvencinler ve Şahinler

Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yakup ALMELEK


İşte süper bir söz:
Neler yapmadık ki bu vatan için
Kimimiz öldük, kimimiz nutuk çektik.

Gerçek, bir mizah havası içinde çarpılıyor suratlara.
İnsanları muhtelif kategorilere ayırmak mümkündür: Güzel, çirkin, akıllı, aptal, dangalak, pis kurnaz v.s, v.s gibi…
Bu tasnife bir yenisi eklenebilir.
Bir amaç uğruna örneğin ülkesi için ölenler. Aynı amaç uğruna, örneğin ülkesi için söylev verenler veya ahkâm kesenler.
Bu söz biraz daha açılıp saçılsa ortaya neler dökülür acaba!
Kimi "görevdir" der, "topluma bir borçtur" der, dövüşür, sıkıntı çeker, her acıyı üstlenir, buna kendisi ve sonraki kuşakların yaşama devamı için katlandığının bilincini taşır.   
Bir başkası bulaşmak istemez, tehlike onun kabûl edebileceği şey değildir, diğerlerinin başına gelenlerden onun uzak durması gerekir; ancak bir şeyler de göstermek ister.
Ne yapar?
Büyük büyük laflar eder.  
Örneğin:
"Bu topraklar mukaddestir (kutsaldır) verilemez" der. Söze gelince mangalda kül bırakmaz. Dövüşelim der; ancak kendisi kaşını oynatmaz, kolunu kıpırdatmaz.
Genelde aynı ülkede bile değildir. Öyle kimseler müşterek bir dine mensup olmanın rahatlığı ve niteliği içinde konuşur da konuşur, konuşur da konuşur.
Başka bir ülkede yaşayan o kişiye, git orada otur dense ne yanıt verecektir? Bin bir dereden su getirecektir. Bahaneleri hazırdır. Bunun en komik veçhesi de gösterdiği özürlere kendisinin de samimiyetle inanmış gözükmesidir.
Peki, elini cebine sokar mı?
Ne gezer!
Savaşmak çok pahalı sosyal bir felâkettir. Her yıl savaş sanayine harcanan para bir trilyon doları bulmakta. Bu inanılmaz rakam genelde küçük ülkelerin cebinden çıkıyor. Küçükler bunun için zor büyüyorlar.
Her savaş isteyen veya savaşı gerekli bulan bir katkıda bulunmaya da hazır olmalı. Reddederse buna ucuz ve teatral kahramanlık denebilir.
Barış sözcüğü, ne pahasına olursa olsun barış anlamına gelmemeli. Barış yapmak için, verilenle, alınan arasında bir denge ve hak olmalı. Bu yoksa yapılana barış denmez olsa olsa bir tarafın galibiyeti, öbür tarafın yenilgisi denilir.
Barış yapmak savaşmaktan daha zor bir iş... Çünkü daha fazla akıl ister, daha keskin bir zekâ ister, daha sağlam bir mantık ve ileriyi çağdaş bir anlayışla yorumlamak ister. Hassas bir yürek kadar kararlılık ve sabır da ister.
Şu da var:
Güvercinlere sahip çıkmak şahinlere sempati beslemekten çok daha kutsal değil midir?

Not: Güvercinler barışı, şahinler ise savaşı temsil ederler.