Beklenen Bush-Olmert görüşmesi

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Olmert kendinden emin bir şekilde  Şaron ile Bush’un ilişkilerini aynen devam ettirmeyi hedefliyor.
İsrail Başbakanı sıfatı ile ilk Washington gezisine çıkmadan önce Olmert, bu seyahatin sonucunda Şaron ile ABD Başkanı Bush arasındaki,anlayışlı olumlu ilişkinin kendisi ile de aynı şekilde süreceğine inandığını açıkladı.
Bu hedefin başarıya ulaşacağına inandığını söyleyen Olmert,böylece Washington ile Kudüs arasında Ortadoğu ile ilgili yaşananan fikir ayrılıklarının da çözüme ulaşacağını düşünüyor.Özellikle Olmert  başka bir çözüme gidilmezse, uygulayacağı tek yönlü çekilme planını ve İsrail’in Batı Şeria’da daimi sınırlarının çizilmesi konusunu kabul ettireceğini düşünüyor.

İran konusu gündemde
İsrail için çok önem taşıyan ve varlığını tehdit eden İran’ın nükleer bir güç olma yolunda attığı adımlar konusunda iki ülke arasında yakın bir yaklaşım var.Her iki ülke de yanlarında bir çok ülke dahil olmak üzere İran’ın nükleer bomba yapmasına engel olmak için ellerinden gelen her şeyi yapacakları konusunda hemfikirler.Tabii ki engelleme  önce diplomatik yollarla yapılacaksa da, gerekirse başka yollara da başvurulabilinecek.Olmert ile Bush başbaşa yapacakları konuşmada bu konuyu derinine irdeleyecekler.Olmert’in Bush’tan henüz Beyaz Saray’da iken söz konusu tehlikeyi bertaraf etmek için mümkün olan herşeyi yapmasını isteyeceği biliniyor. Başka bir ABD hükümetinin tutumunun nasıl olacağını kestiremeyen İsrail hükümeti 20 Ocak 2009 tarihine kadar geçecek sürede  Bush’un bu sorunun üstesinden geleceğine güveniyor.Bu konuda ABD Başkanı Bush da aynı düşünceleri taşıyor ve sorunun kendinden sonra gelecek hükümete taşınmasını istemiyor.
5 saat sürecek  resmi görüşmelerin ardından,iki başkanın yapacağı 40 dakikalık konuşmada en önemli konuların görüşüleceği bekleniyor.
Bu görüşmede gelecekte yapacakları işbirliğinin temelleri atılacak. Her ne kadar İsrail kendini koruyacak güce sahip olsa da, görüşmeler sonucunda Bush’un bir İran saldırısına karşı İsrail’i koruyacağını resmi olarak açıklaması  öngörülüyor.
Her iki devlet adamı bu konuda cesur olmalarına rağmen ,İsrail’in Batı Şeria’da kesin sınırlarının çizilmesi konusunda aynı cesareti gösteremiyorlar.

Geri Çekilme Planı tartışılıyor
Seçimler sırasında Mahmut Abbas’la görüşeceğini açıklayan Olmert açısından şimdilerde bu  konu kayıp bir süre gibi görünüyor.Öncelikle Abbas İsrail’in 1967 sınırlarına geri çekilmesi fikrinden vazgeçmiyor.İkinci ve daha önemli neden Abbas’ın "Yol Haritası Planı" konusunda  yapılacak görüşmelere devam etmek için gereken  ilk şartı yerine getirmemesidir.Bildiğimiz gibi bu koşul terörizmin sona ermesini ve Filistinlilerin silahsızlanmasını öngörüyor.Gazze’nin kontrolünü ele geçirmek için silahlı çatışmalarda bulunan tarafları kim silahlardan arındırabilir?  Hiçkimse...
Bu nedenle Olmert bir sene gibi kısa zamanda planını yürürlüğe koyma durumunda.
Olmert bu yaklaşımını Bush’a kabul ettirmeyi umuyor.Ama Bush,bazı yorumcuların da vurguladığı gibi Ortadoğu konusunda çok cesur davranma eğiliminde değil.Tam tersine gerek Ortadoğu’da, gerek Arap ülkelerinde, gerekse Irak’ta sükunet arayışı içinde.Ancak Olmert’i desteklemesi durumunda bu nasıl gerçekleşecek?.Çünkü söz konusu plan sadece Filistinlilerin değil, Ürdün’ün  ve Mısır’ın, hatta Suudi Arabistan’ın şiddetli tepkilerine yol açtı.Özellikle Ürdün Kralı Abdullah Bush’a tepkisini dile getiren bir mektup yazdı. Ayrıca  Avrupa Birliği’nin karşı çıktığı plana, İran’ın silahlanmasını engellemek için müteffiklere ihtiyacı olan Bush nasıl destek verebilir? Bu nedenle Bush, Olmert’in tek taraflı çekilme planını onaylayamaz.

Olmert-Abbas görüşmeleri başlamak zorunda
Bu durumda Olmert, Mahmud Abbas ile anlaşma zemini yaratmak için daha fazla çaba göstermek zorunda.
Washington’a gitmeden önce CNN ile yaptığı söyleşide Olmert, Mahmut Abbas’ın  gücünün zayıf olduğunu  Ürdün, Mısır ve Avrupalıları  ikna edemeyeceğini söyledi. Abbas ile görüşmesinin olumlu sonuçlanamayacağını açıklayan Olmert, planının Filistinlilerin korktuğu gibi tehdit taşımadığını ifade etti.Bu arada planını ABD’lilere kabul ettirmeye çalışan Olmert yüksek rütbeli Ortadoğu uzmanı diplomatların bölgeye gelerek planı incelemelerini ve iyice anlamalarını sağlamayı önerecek.
Şaron’un  ABD ile ilişkilerinde bir numaralı arabulucusu Dov Weisglass bu görevini Olmert hükümetinde de sürdürüyor. Weisglass’e göre  plan  Türk kahvesi pişirircesine kısık ateşte yavaşça ve karıştırarak hazırlanmalı.Bu  yerinde benzetmedeki gibi Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek iki hafta içinde kendisinin de hazır bulunacağı Olmert ve Mahmut Abbas ile bir görüşme hazırlığı içinde. İki lideri karşı karşıya getirmeden önce Mübarek, Olmert ile ön görüşme yaparak, bu buluşmanın olumlu geçmesini sağlamayı hedefliyor.

Hamas’tan yumuşama
Bu gelişmeler sürerken Filistin Başbakanı İsmail Haniye bir yumuşama kampanyası başlatarak, İsrail medyasına, İsrail’in 1967 sınırları dahiline çekilmesi durumunda uzun vadeli bir ateşkesin  otomatik olarak yenilenebileceği güvencesini verdi.İsrail devletinden sağlık için 50 milyon şekel ve gümrük vergilerinin  Filistinlilere ait kısmının verilmesini talep eden Haniye, bunun gerçekleşmesi durumunda asla  Filistinliler arasında çatışma olmayacağını söyledi.Çünkü Haniye’ye göre Filistin halkı bir iç çatışmadan yana değil.
Hamas hükümeti sözcüsü Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada zamanla değişeceklerini, yeni durumlarına alışacaklarını, ama bunu sadece para elde etmek için baskı altında yapmayacağını, gerekirse ekmek ve zeytin yeyip teslim olmayacaklarını  açıkladı.