Maslak`tan canli çikma savaşi...

Pınar DERKAZEZ Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

İstanbul’un yeni kargaşa noktası Maslak’ta çalışmak problem, Maslak’tan geçmek problem, Maslak’ta yürümek problem...
İnşaatta olanlarla birlikte, katlarının toplam adedi 1022’ye ulaşan 43 gökdelenin olduğu yeni bir şehirle karşı karşıyayız.  Küçük binalar ve dar sokaklarda yaşamaya ve sokak aralarına park etmeye alışmış biz İstanbul’lular Maslak yaşam tarzına nasıl alışacağız?
* * *
Dikine şehirleşmenin getirdiği zorluklarla savaşabilmek için öncelikle konuya motive olmamız gerekiyor.  Örneğin, şehrin yenileniyor olması, yurtdışından gelen misafirler ile konuşulabilecek temel konulardan biri oldu.  Fakat,muhabbette sürekleyici olabilmek için bazı temel ve "havalı" bilgileri bilmek gerekiyor. 
* * *
Türkiye, gökdelen statüsündeki 374 bina ile dünya sıralamasında 14. ülke konumuna geldi.  İstanbul, bunların 235’ine sahip olarak dünya şehirleri sıralamasında 21. sıraya çıktı.  Ancak, bu gökdelenlerden 56’sının, yani %24’ünün inşaat halinde olması; İstanbul’u koca bir şantiye haline getiriyor. 
Dünya istatistiklerine baktığımızda İstanbul, gökdelen başına 42 bin kişi ile listenin çok gerilerinde kalıyor.  947 adet ile en fazla sayıda gökdelene sahip New York’ta gökdelen başına 8500 kişi düşüyor.  İstanbul’un New York ile yarışabilmesi için yaklaşık 900 kadar daha bina dikmesi gerekiyor. 
Gökdelenler, her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de büyük firmalar arasında bir prestij silahı olarak kullanılıyor.  İstanbul’un en yüksek binası olan 52 katlı İş Bankası’nın ilk kulesi tamamlanmadan önce Sabancı Holding’in 2 kulesi bölgeye hakim durumdaydı.  Yenilgiyi kabullenemeyen Sabancı, 56 katlı 3. kulenin inşaası için belediyeye başvurdu.  Ancak, Sabancı’ya banka sahibi holdingler arasında liderlik getirecek bu proje şehrin en yüksek binası olabilmek için kısa kalıyor.  Dubai Towers’ın biri 94, diğeri 74 katlı iki projesi ve şu sıralar Maslak’ta inşaası başlamış olan birbirine bağlı üç kuleden oluşacak "Diamond of Istanbul" 56 kat ile en yüksek binalar olmaya aday durumdalar. 
Motivasyonu artırabilecek diğer bir konu da binaların mimari özellikleri açısından şehre havadan ve uzaktan bakıldığında temiz ve düzgün bir görüntü kazandıracak olması.  Artık, boğaz manzaralı dairelerin yanında gökdelen veya Maslak manzaralı dairelerin de prim yapmaya başlayacak olması iyi bir haber. 
Binaların dış ve iç görüntülerinde yenilikler yaratılmaya çalışılıyor.  Maslak’ta inşaasına başlanacak olan "Bijoux Plaza"’nın dış cephesinde kırmızı alimünyum saç kullanılarak, farklı bir tarz yaratılacak. "Diamond of Istanbul"un içinde büyük bir akvaryum, botanik bahçe, ve 260 metre yükseklikte bir restoranın planlanması Maslak güzergahını haftasonu da uğranabilir bir yer haline getirecek.  Hatta, Boğaz Yalı turlarına ek olarak Maslak’ta bisikletli gökdelen turları pek yakında hayata geçirilebilecek projelerden biri.  Yalnız, tur bisikletlerinin inşaatlar tamamlanana kadar, (önümüzdeki 50 sene boyunca) "mountain bike" olarak seçilmeleri güvenlik açısından önem taşıyor. 
* * *
Memleketimin köyleriyle birebir aynı özellikleri ile Maslak’ta hergün yeni bir sürprizle karşılaşmak mümkün. 
Maslak’ta plazalar arasında olmayan kaldırımlarda yürürken içinde ineklerin ve tavukların olduğu bir gecekondunun önünden geçmek mümkün.  Park yeri olarak kullanılan inşaat alanları, iki şeridi geçmeyen ana caddesi, her saat dolaşabilen kamyonlar, iş çıkış saatlerinde yol kesişme noktalarında trafiği kontrol eden yurdum insanı görüntüsü ve yağmurlu havalarda oluşan çamur gölleri... Tamamı, İstanbul’un en yüksek kiralarının ödendiği çalışma alanlarına yakışır bir görüntü oluşturuyor.
* * *
Bu arada, Maslak’ta "S Binicilik Merkezi"nin olduğunu vurgulamak gerekir.  Asfaltın görünmediği, yeterli park yeri olmayan ve ineklerin yaşamaya çalıştığı bir yer için en uygun ulaşım aracı da "at" olur.  Yaşanabilir bir şehir dileğiyle...