Bakkalimiz nerede?

Pınar DERKAZEZ Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

İlkokul ve ortaokul yıllarımdaki en büyük zevklerimden biri okul servisinden iner inmez, köşedeki bakkaldan okula gitmemin ödülü (rüşveti) olan gofreti almak olurdu.  O gün hangi gofretlerden var merakı içinde envai çeşit (iki veya üç) gofret arasından seçimimi yapar, kuyruk beklemeden ve para ödemeden (tabii ki kredi kartı ile değil, veresiye) hızla eve çıkardım.  Sonra gelsin gofret ve Tom & Jerry keyfi...  (Yarım saatlik bu "ot" yaşantısının ardından gelecek özel ders kabuslarını anlatarak kimsenin canını sıkmak istemiyorum.)
İlerleyen yıllarda evin yakınında bir süpermarketin açılmasıyla, buzdolabımızdaki gofret çeşidi bakkaldakini geçer oldu. Bakkal sadece gazete, ekmek ve acil durum alışverişlerinin adresi olmaya başladı.  Süpermarketle yapılan 10 senelik "kıran kırana rekabetin" ardından bakkal kapandı.  Şu anda yerinde gofreti bile olmayan bir solaryum merkezi var.
                                                           * * *
Bu anlattığım olay büyük şehirlerdeki birçok semte hiç yabancı değil.  Yaraları sarmaya çalışan devletimiz yeni bir süpermarketler yasa tasarısı hazırladı.  Yeni yasaya göre; büyük mağazaların arasında minimum 500 metre mesafe olması, saat 8’de tüm süpermarketlerin kapanması, haftasonları bir gün çalışılmaması gibi kurallar getiriliyor. 
Yasanın gerekçesi, süpermarketlerin çevresinde bulunan küçük bakkallar ve mağazalar için müşteri trafiğini artırmak, süpermarket fiyatları karşısında rekabet güçlerini korumak ve süpermarketlerde çalışanların haftasonlarında tatil yapmalarının sağlanması olarak gözüküyor. 
Türkiye’de 60 milyar dolarlık bir perakende sektöründen bahsediliyor.  Ülkede 122 bin bakkal, 62 bin büfe, 16 bin küçük market ve 14 bin büyük market faaliyet gösteriyor.  Son beş yılda, 25 bin bakkal kapandı.  Bakkalların Pazar payı %50’den % 33’e düşerken, süpermarketler pazar paylarını %23’ten %57’ye yükseltti.  
Acaba süpermarketlerin çevredeki işyerlerine olan etkisi bu denli dramatik mi?
Geçtiğimiz günlerde, senelik cirosu 312 milyar dolar olan dünyanın en büyük perakendecisi Wal-Mart, mağazalarının bulunduğu alanlardaki ekonomik ve sosyal etkilere yönelik yapmış olduğu araştırmayı yayınladı.  Tarafsız gözüken bu araştırmanın yeniden tarafsız sonuçlarına göre bir Wal-Mart mağazası bulunduğu semtte, mağazasında çalışanların dışında 97 kişilik iş yaratırken, 30 kişiyi işsiz bırakıyormuş.  Sebebi ise, mağazanın yarattığı müşteri trafiğinden çevredeki mağazaların da faydalanıyor olması olarak belirtiliyor.  Bir Wal-Mart mağazasının açılması yeni perakende iş alanlarını oluşturuyor.  Ancak, Wal-Mart’ı tanıyanlar, mağazalarının açıldığı yerlerin zaten iyi müşteri çeken yerler olduğuna dikkati çekiyorlar ki bu da araştırmanın sonuçlarına gölge düşürüyor. 
Farklı bir kuruluşun 1977񮖛 arasında yapmış olduğu araştırmaya göre; Wal-Mart’ın açıldığı yerlerde 180냖 kişi işini kaybediyor.  Bir Wal-Mart çalışanı rakip mağazadaki 1.75 kişinin çalışmasına bedel olarak görülüyor.  Çalışmanın diğer sonucu ise Wal-Mart’ın bulunduğu semtlerdeki diğer mağazalarda ürün fiyatlarının %7-%13 arasında düştüğü ve hane bütçesinde gıda alışverişinin yerinin %11’den %17’ye çıktığını belirtiyor.  
                                                               * * *
Yeni yasanın uygulanması, süpermarketlerde %25 ciro ve %20’lik bir istihdam kaybına sebep olabilir. Ayrıca,  süpermarketlere hizmet veren temizlik, lojistik, güvenlik şirketlerine de duyulacak ihtiyaç etkilenecektir.  Bakkalların gelirleri artırılmaya çalışılırken, süpermarket cirolarının azalması ile birlikte kayıt-dışı ekonomi artacaktır.  
Alternatif çözüm olarak, süpermarketlerin ayırabilecekleri bir bütçeyi bakkalların yararına kullanmaları sektördeki bazı kuruluşlar tarafından değerlendiriliyor.  Bakkalların bulundurmaları gereken ürünlerin belirlenmesinden mağaza düzenlemelerine kadar destek verilebilecek çok fazla konu mevcut.
                                                                * * *
Askerliğim sırasında Erzincan’lı lise mezunu bir asker ile askerliğinden sonra ne iş yapacağını konuşuyorduk.  Süpermarket açmak istediğinden bahsetti.  Parayı nereden bulacağını sorduğumda ise, binayı bulduktan sonra problem olmayacağını anlattı ve üretici firmaların promosyon adı altında yapabilecekleri çeşitli katkıdan bahsetti.  Hatta, mağazasındaki raflardan dikkat çekecekler için farklı raf kirası toplayabileceğini anlattı. 
Bu kişi bir bakkal değil, market sahibi olmak istiyordu.  Süpermarketleri iyi gözlemleyerek işin püf noktalarını öğrenenler, belki de bakkal sahipleri, zamanla süpermarketlerin karşısına yeni mağaza ve mahalle marketleri formatları ile çıkarlarsa şaşırmamak gerekir.