Derin Devlet

Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yakup ALMELEK


"Derin devlet", ilk kez eski Cumhurbaşkanlarımızdan Sn. Süleyman Demirel ile Sn. Kenan Evren’in, devlet denilen siyasal örgütlenmenin içinde varlığını kabul ettikleri, kudretli bir etki alanına (güç) verilen addır. 
Basında, köşe yazarları özellikle Susurluk Olayı’ndan sonra bu etki alanının devlete has bir özellik olduğu mealinde düşünceler ileriye sürdüler. Sayıları yüzleri bulan yazılar kaleme alındı bu yürek çarpıtıcı, esrarengiz konu hakkında. 
O kadar ki Türk Dil Kurumu’da (TDK)  derin devlet’i tanımlamak gereksinimi duydu.  Türkiye’nin dil konusunda resmi ve yetkili kurumu derin devlet’i şöyle betimlemekte:
Devletin çıkarlarını gözetip kolladığı öne sürülen, göz önünde olmayan örtülü güç.
Burada dikkat çeken en önemli öğe devletin çıkarları eş bir deyişle ulusun göz ardı edilemeyen menfaati. Bunu korumak zaten birinci derecede meclise,  hükümete ve yargıya düşer.
Yasama – yürütme –yargı... Onların görevleri bu...
Ancak ülke içinde öyle durumlar meydana gelebiliyor ki bunları yorumlamak ve çözüme bağlamak için göz önünde olmaları gereksiz addedilen güçler devreye sokuluyor.
Örtülü güç gizlilikle örtüşür.
Neler olabilir bu güçler!  Parasal, askeri, ekonomik, siyasi...
Bazı oluşumların, ülkeyi heyecana boğmadan, kapalı kapılar ardında çözülmesinde şüphesiz yararlar var.       
Gizlilik nerede veya nerelerde yok ki! Gizlilik bireylerin doğasında kayıtlı bir nitelik...  Onsuz pek yapılamaz.
Bugünlerde dikkati çeken öğe kişinin veya toplumun başına gelen ve nedeni bilinmeyen her davranışın "gizli devlet"e fatura edilmeye başlanması.  Bir gazinoda bir kişi mi vuruldu. Gizli devletin işidir. Bir yere bomba mı kondu, derin devletin gücüdür.
Bireylerin bilincinde devlet, paltosuna iyicene sarılarak saklılığa büründü. Her meçhulün nedeni o.
Yurt dışındaki bazı olaylar böyle açıklana biliniyor. New York’taki ikiz kulelerin,  iki uçağın çarpmasıyla yıkılması da bazı yazarlarca ABD’deki derin devlete vehmedilmekte.
Derin devlet’in omuzlarına yüklenme!  Ne dereceye kadar hayal gücünün zorlanması veya gerçeğin betimlenmesi! 
Bilse bilse " derin devlet" bilecektir, öykünün aslını...

Not: Bu yazı 11/05/2005 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır.