2005 yilinin analizi

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Geçen yıl İsrail için bazı açılardan çok iyi bir yıl oldu. Şayet Filistinliler, İsraillilerle karşılıklı ödünler verebilecek ve uzlaşabilecek bir yönetim kurabilselerdi 2006’da öyle olacaktı.
Oysa durum hiç de öyle görünmüyor. Gün geçtikçe zayıflayan Mahmut Abbas hükümeti yerini kaosa bırakıyor. Filistin genel seçimlerinin, bu koşullar altında nasıl yapılacağı sorgulanıyor. Radikal Hamas güçleniyor ve İsrail’e karşı tutumunu değiştirmeyeceğini yineliyor. Öyle ise 2006’dan ne bekleyebiliriz?  Bir mucize olmazsa gerginliğin tırmanacağını öngörebiliriz: uzun menzilli Kassam roket saldırıları artacak, Mısır’dan Gazze’ye silah kaçakçılığı devam edecek ve tüm engelleme çabalarına rağmen  Hamas uçak ve tanklara karşı roket saldırılarında bulunacak.  İsrail istihbarat servisinin açıklamalarına göre Hamas, şimdiden bu silahlara sahip.
 Hamas genel seçimlerde ne kadar başarılı olursa olsun, bu silahlardan  vazgeçmeyecek, hem büyük bir siyasi parti, hem de silahlı bir milis konumunu korumaya devam edecek. Mahmut Abbas ise etkisiz kalacak.
Oysa hem İsrail, hem de FÖY’deki genel seçimlerden sonra; özellikle  ABD, AB, Rusya ve BM’nin de kabul ettiği Yol Haritası Planı’nın  uygulanması hakkındaki görüşmelerin başlaması umut ediliyordu… 
Yol Haritası Planı’nın ilk adımı nedir? Filistin terör örgütlerinin silahsızlandırılması ve İsrail’in kurduğu yasa dışı yerleşim birimlerinin boşaltılması.  Gazze ve Guş Katif’in boşlatılmasından sonra  İsrail Başbakanı Şaron’un karar vermesi durumunda bu tip yerlerin boşlatılabileceğini, ancak Mahmut Abbas’ın  istese de Hamas’ı silahsızlandıramadığını görüyoruz.
Bu nedenle herkes tarafından kabul gören Yol Haritası Planı uygulanmaya başlanamayacak.
 Maariv Gazetesi’ne göre Şaron’un bir planı var: "Şaron Filistinliler yerine, ABD’nin, Batı Şeria’da İsrail ve Filistin arasındaki daimi sınırları tespit etmek için   Bush’a baskı yapacak. Ayrıca İsrail yerleşim merkezlerinin boşaltılmasında mali bakımdan destek olmasını isteyecek. Doğal olarak Filistinliler buna karşı çıkacak ve protesto edecekler. Ama zamanla  bu daimi sınıra alışacaklar."
Başbakanlık, Maariv’in bu yorumunu spekülasyon olarak nitelendirirken, Şimon Peres bunu inkar etmedi  ancak seçimlerden sonra baş vurulacak son çare olduğunu söyledi. Habere Filistinliler tepki gösterdi: "Anlaşma sadece bizimle yapılabilir, başkalarıyla yapılacak bir anlaşma silahlı mücadeleye son vermeyecektir" dediler.
 ABD, FÖY namına İsrail ile Filistin devletinin daimi sınırları hakkında, görüşmelere başlarsa İsrail’in bir çok isteğine olumsuz yanıt verecek. Çünkü  ABD, AB’nin ve dostu bazı Arap devletlerinin ancak bu şekilde desteğini kazanabilir.  Bush yönetimi, Şaron’un kendisine verdiği rolü oynamaya razı olursa böyle bir desteğe ihtiyacı olacak.

Yeni yılın ilk gelişmeleri
-İsrail başbakanının sağlık durumu hakkındaki kaygılar doktorların açıklamalarıyla giderildi. Perşembe günü yapılacak operasyonda anestezi kullanacağı için Şaron, yetklilerini Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert’e devredecek.Operasyonun ertesi günü evine dönebilecek olan Şaron, pazar günü Bakanlar Kurulu’na başkanlık edecek.
-Bu bakanlar kurulunda Likud’un dört bakanı  partinin yeni başkanı Netanyahu’nun ısrarı üzerine istifalarını verecekler.  Onlar Netanyahu’nun bu kararının parti seçim kampanyası açısından bir hata olduğunu düşündükleri halde istifa edecekler. Oysa  Dışişleri Bakanı Silvan Şalom, Netanyahu’ya: "Eğer Likud bu seçimi kaybederse, seni sorumlu tutarız" dedi.
-Şaron, istifa eden Likud bakanlarının yerine Kadima Partisi’ne üye olan kişileri tayin edecek.  Bunlar arasında Şimon Peres, büyük olasılıkla Dışişleri Bakanı olacak.
- Mahmut Abbas, Katar’da yaptığı konuşmada: "İsrail, Kudüs’deki Filistinlilerin seçimlere katılmasını engellerse, seçimler ertelenebilir" açıklamasını yaptı.  İsrail’e göre:  El Fetih Hamas’ın zaferinden korkuyor, İsrail’in seçim hakkındaki kararını bahane ederek zaman kazanmak istiyor.  İsrail aslında  bu seçimlerde Hamas’ın zafer kazanmasını istemiyor. Aynı zamanda Filistin seçimlerinin İsrail’in kararı nedeniyle ertelendiği izleniminin yaratılmasından da  çekiniyor.
񮖥 yılı için yapılan tahminler doğru çıkmadığı için yorumcular, 2006 yılı için tahminler yürütmekten kaçınıyorlar. Ama terör örgütlerinin ateşkes sırasında silahlandığı ve bu silahları kullanma fırsatları aradığı, Kadima Partisi’nin Şaron başbakanlığında  en büyük parti konumuna geleceği konusunda  fikir birliğindeler.
2005 başında Guş Katif’in hiç kan dökülmeden boşaltılacağını, Şaron’un kurucuları arasında yer aldığı Likud Partisi’ni terk edeceğini, kısa bir zaman içinde yeni bir parti kuracağını, bu partinin İsrail’in en büyük partisi konumuna geleceğini, 60 yıldan beri İşçi Partisi ileri gelenlerinden olan Şimon Peres’in partisini terk ederek, Şaron’un partisine gireceğini, sağlık simgesi  Şaron’un beyin felci geçireceğini kimse tahmin etmiyordu.
Ekonomi yazarları da, 2005 yılı başlarında İsrail’in bu yılki ekonomik ilerlemesinin  %5.2’ye varacağını, böylece batı devletleri arasında ilk sıraya yerleşeceğini, yaşam standardının %3.3 oranında artış göstereceğini, dış yatırımların 9.4 milyar Dolar’a varacağını, High Tech ihracatının İsrail’in tüm ihracatını %40 oranında yükselterek 13 milyar Dolar’ı geçeceğini, İsrail orta sınıfının meraklı olduğu devlet tahvillerinin net gelirinin %10’u geçeceğini  tahmin edemedi.  Bunlar iyi haberler, işsizliğinde %2 oranında azalmasına rağmen işsizlik oranı % 8.9 seviyesinde (240 bin kişi).  Ayrıca, çalışan 640bin kişi de 2.000 Şekel  maaş alıyor.
Demek ki geçtiğimiz yıl, zenginler ve orta sınıf açısından verimli bir yıl oldu. 2006 yılının işsizler ve dar gelirliler için daha iyi bir yıl olacağı umut ediliyor.